Giriş
(5)

Glütensiz sandviç alternatifleri buluyoruz

kullanicadi
Bir süre eliminasyon diyeti gibi bişi yapacağım kendimce. Karbonhidrat alıyorum ama glütensiz olmalı. Gidip de çavdar ekmeği, siyez unu önermeyin yani.Örnek olması açısından şurada bu abla gibi patatesi ekmek olarak kullanabilirim hoşuma gitti bu.Oopsie severim de yaparım da ama bıkmayayım diye çeşi
Bir süre eliminasyon diyeti gibi bişi yapacağım kendimce. Karbonhidrat alıyorum ama glütensiz olmalı. Gidip de çavdar ekmeği, siyez unu önermeyin yani.



Örnek olması açısından şurada bu abla gibi patatesi ekmek olarak kullanabilirim hoşuma gitti bu.

Oopsie severim de yaparım da ama bıkmayayım diye çeşit arıyorum. Karabuğday pilav gibi yerim ama unu kokuyor bana. Yulaftan krep yapıp arasına peynir koymak da ok o da cepte.

Bunlar harici önerilerinize açığım:)
0
kullanicadi
(27.09.24)
Kırmızı mercimek lavaş/krep diye aratırsan ondan da oluyor
Nohut unundan lavaş krep yapabilirsin

www.instagram.com
Bu adam da geçen kırmızı mercimek ekmeği yaptı haftada 1 gün yapıp kullanılabilir, tarifteki karnıyarık otu tozu yumurta ikamesi olarak birleştirici olarak kullanılıyor, yumurta ile ilgili sorunun yoksa onun yerine kullanabilirsin köfte yaparken kullandığın gibi

www.instagram.com
Mısır ekmeği yapabilirsin

Kabak tostu
www.nefisyemektarifleri.com
0
grimavi
(27.09.24)
Pirinç unu mısır unu, bunlardan basit ekmekler yapabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.09.24)
www.migros.com.tr Bunlardan yiyemez misin acaba? Bir de pane casereccio olanı var o da çok güzel. Fiyatı fazla gelebilir ama yediğim en iyi glutensiz ekmek bu.

Bir de ROLLA gluten free var, Trendyol’da satışları var. Bir sürü ekmek/lavaş çeşitleri var. Isıtıldığı takdirde gayet yapı ve lezzet olarak güzel.
0
irene
(27.09.24)
Uzak doğu mutfakları hoşunuza gidiyorsa onigirazu olabilir.
0
peki madem
(27.09.24)
www.mayakoy.com.tr
ara ara migroslarda 2. %50 indirimli kampanyası oluyor. ben lezzetini beğeniyorum.

glutensiz kurabiyesi de var.
www.mayakoy.com.trğdaylı-tatlı-kurabiye
0
Phoebe
(27.09.24)
(15)

Böcek yediniz mi ya da yer misiniz?

kullanicadi
Spoiler alert! Böcük yiyen bir abla var Hassaslar izlemesinKeşfetime düştü gece gece. Tayland'da böcek kızartılan bir tezgahın önünden geçmiştik kokusu bile içimi kaldırmıştı kendime gelememiştim. Başka bir yerde de akrepli lolipoplar görmüştüm. Büyük konuşmaktan imtina ediyorum ama ben yiyemem gibi
Spoiler alert! Böcük yiyen bir abla var Hassaslar izlemesin



Keşfetime düştü gece gece. Tayland'da böcek kızartılan bir tezgahın önünden geçmiştik kokusu bile içimi kaldırmıştı kendime gelememiştim. Başka bir yerde de akrepli lolipoplar görmüştüm. Büyük konuşmaktan imtina ediyorum ama ben yiyemem gibi geliyor yaaa:(

1) merak ettim hiç böyle yurtdışında denk gelip de yiyebilen bir babayiğit var mı duyuruda diye:)
2) insan nüfusunun çok hızlı arttığı ve mevcut kaynakların bu nüfusun yiyecek talebini karşılayamayacağı konusunda haberler çıkıyor sık sık.böcekler için geleceğin besin kaynağı deniliyor. Öyle bir şey sizce de söz konusu mu?

Bu konulardaki düşüncelerinizi merak ettim gece gece evet:)
0
kullanicadi
(27.09.24)
Çocukken karınca yerdim.
Afrika’da sinekten burger yapıyorlar. İnsan adaptasyon konusunda uzman bir yaratık. Ben de o ortamda olsaydım yerdim ama bonfile imkanı varken böcek yemek tadı ve kokusu da iç açıcı değilse, kafaya yatmıyor.
0
gabe h coud
(27.09.24)
yengeç yedim mesela abla akrep yiyor onu da yerim gibi. o tarz şeylerde sıkıntı yok ama çekirge, hamam böceği gibi çok rahatsız edici böcekleri yiyemem. farklı bir forma sokulursa belki olur da direkt kendileri gibi görünürken olmaz. olur derken tabi bir yerlerde satılıyor ve insanlar da yiyorsa tabi ki. genel olarak dünyanın bir yerinde böyle bir yemek varsa demek ki tadı birilerine iyi geliyor şeklinde düşünüyorum o yüzden denemelere açığım.
0
semaforo de medianoche
(27.09.24)
San Diego da tanıştığım bir kız ben şok içinde akrepli lolipoooop vaaaar diyince o şaşkınlığımı garipsemişti. Ben de bunları yiyemem ama Meksikalı arkadaşlar çekirge getiriyor onun tadı tuzlu cips gibi sadece onu yiyorum demişti.

Fırınlayıp un haline getiriyolarmış bir de, ben de ancak o formunda yersem yerim gibi. Tabi dediğin gibi çok yaygınlaşıp herkesin yiyor olması lazım Bi kıtlık falan olması lazım
0
🌸kullanicadi
(27.09.24)
Ben vejeteryan olduğumdan şu an tüketmem

Şimdilik gıdaya nispeten kolayca ulaşabiliyorum, diğer yandan yapay et ve susuz tarım teknolojileri de ilerliyor, bundan 20 sene sonra gıdaya ulaşım çok zorlaşır "tek seçeneğimiz" böcekler kalırsa iğrenmem çekinmem yerim

Başkaları yiyebiliyorsa demek ki o kadar kötü değildir alışılır +1
0
grimavi
(27.09.24)
Avrupa'nın göbeğinde çekirgeli muesli bar yedim. Normal muesliden farki yoktu.
O ülkeleri ziyaret etsem videodaki her şeyi yerim.
0
ismo
(27.09.24)
Yemedim ama denemek için dahi olsa yemek istiyorum. Usulünce yapılan, bir kültüre ait olup geçmişi olan bütün yemekleri denemek gbi bir isteğim var. Büyük ihtimal ya sevmem ya da tadını o zihinsel gerginliğe değmeyecek kadar sıradan bulurum heralde. Düşününce ne tadı olacak ki böceğin gibi geliyor.
0
akhenaten
(27.09.24)
deniz böceklerini ayıla bayıla yiyoruz. aynısının kara olanına bu ön yargı neden anlamış değilim.
tabular yıkılmaya başladığında gömerim :)
not:askerliği komando olarak yaptım.
0
adivar
(27.09.24)
yemedim, yiyeceğimi de sanmıyorum. formu değişmiş un haline getirilmiş falan filan olsa bile muhteviyatını biliyorsam ne formda olursa olsun yemem.

ikinci soruya gelirsek de artık kanser hücresinden yapay et yapılıyor. insanda bulunan tümörden üretilse bile -ki hepsi öyle değil- benim açımdan sorun yok onu yiyebilirim. yapay et söz konusuyken böcekleri geleceğin besin kaynağı olarak göremiyorum.
0
Improbable
(27.09.24)
1. Yemedim, yemem.

2. İnsan nüfusu artıyor ise dünyayı yapay kimyasallarla zehirlemeyi bıraksınlar, böcek yemeyi gerekli görmezler o zaman. Ayrıca kimsenin ne yiyeceğini yönetmeye kimsenin hakkı yoktur.
0
muhayyer divan
(27.09.24)
Bir şey yenilebilir ya da başkaları yiyebiliyor ya da yiyor diye biz de yemek zorunda değiliz, Amazon'u yürüyerek geçen tek insan olan ve Amazon ormanlarında yaşayan başka insanların görmediği 15 ayaklı 23 kafalı bazı canlıları yiyerek hayatta kalan Ed Stafford'a da işkembe çorbası denettiklerinde "hayatımda yediğim en iğrenç şey" demişti, demek ki başkasının ayılıp bayıla yediği geçmişinde içinde bok olan bir ürün dünyanın en midesiz insanına iğrenç gelebiliyor, hayat böyle bir şey işte. Ben yemezdim, oranın yerel halkı yiyorsa bir önyargım olmazdı ama yanımda biri denemek isteyip kırkayak kızartması yese "kırkayak kızartması yiyen birinden her şey beklenir" deyip kendisiyle olan ilişkimi gözden geçirirdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.09.24)
1) Ben yemedim, yemem, yiyene de mani olmam.
2) Olabilir ama ben görecek kadar yaşar mıyım onu bilemedim.
0
peki madem
(27.09.24)
Asla yemem, kıtlık varsa şerefimle ölmeyi dilerim :/
0
yenibirgüzelnick
(27.09.24)
Ben deniz böceği de yiyemiyorum. Ama deniz böceklerinin kıvamıyla (ve kokusuyla) sorunum var.

Çıtır çıtır kızarmış böceği, böcek olduğu gerçeğini atlatabilirsem denerim ve yerim bence. Eşim yedi, hangisini sevmişti, hangisini beğenmemişti hatırlamıyorum ama bazılarını baya severek yediğini hatırlıyorum.
0
kobuzchu kiz
(27.09.24)
merhaba. aç insan onurunu bile yer. anadoluda çin ve rusya kadar kıtlık yaşamadık ama tarihte asya uzun kıtlıklar yaşadı kültürel olarak koyuna, danaya, domuza ulasamadıklarından ne buldularsa yediler. ağaç dalları da yediler, içindeki kurtçuk/larva daha besleyiciydi onunla devam ettiler. rusya bile kedi köpek, onlarıngeç kendi evlatlarını yedi. aç insan her şeyi yer, yakın zamanda bizim çat diye yaşamamız çok zor ama gerçekleşti diyelim kıtlık çıktı, 2 nesilde yeni jenerasyon hemen uyum sağlar hic yadırgamaz. açlık/susuzluk insana her şeyi yaptırır. insan kendi çocuğunu da yer, bitince kendi uzvunu da yer.

izleyince böcek yiyen insalar şaşırtıcı geliyor ama bizim kültürümüzde de masaya kafatası geliyor. gözüyle, diliyle kafatası servis edilen bir ülke için ya bunlar nasıl böcek yiyebiliyor demek garip.

sonuç olarak ben en veganım diyen insan bile ulaşabileceği gıda yoksa hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yapar, ilk ulasabilecegini tüketir.

dünyada ölüm oruçları da vardı, yamyamlık da.
0
libertine
(27.09.24)
Askerde yedim :d istemeden gitti protein niyetine :d
0
baldan kaymak
(14.01.25)
(7)

Evde spor yaparken ayakkabı giyiyor musunuz?

tuborg yesili
Giyiyorsanız ne tür bir ayakkabı?
Giyiyorsanız ne tür bir ayakkabı?
0
tuborg yesili
(25.09.24)
Ayakkabısız antrenman yapmak delilik, evde de olsa gym'de de olsa ayakkabı şart zira ayakkabı hijyenik dertlerden çok özellikle ağırlıklarla yapılan çalışmalarda ağırlığın stresini absorbe etmek, stabilizasyon sağlamak ve bunlardan kaynaklı oluşabilecek sakatlıkları önlemek için kullanılır, ayakkabı türü de yapılan çalışmaya göre farklılık gösterir tabii.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.09.24)
açıkçası giymiyorum ya, kaleci saçlı yırtıcı forvet'in dediği doğru olabilir, karşı bir argümanım yok ama ben ev içinde yaptığım güç antrenmanlarında direkt yerine göre çıblak girişiyorum ve verim alıyorum. kişiden kişiye de değişir elbette. ben normalde düz yolda yürüyemeyen bir insanım. ayakkabısız bile olsa antrenman yapmanın bana çok faydası oluyor. ama halihazırda fit, formunu korumak isteyen ve üst düzey idman yapan biri ayakkabısız yaparsa perişan olabilir. ona bi şey diyemem.
0
mark greg sputnik
(25.09.24)
giymiyorum. bir de onun teriyle uğraşmayayım. ama giymediğim için barfiks demirini bıraktığımda ayak parmağımı incittim.
0
summerof69
(25.09.24)
evde esneme, pilatesimsi seyler yapiyorum. bunlar zaten ayakkabisiz yapiliyor.
0
robert bosch
(25.09.24)
Giymem ama kalın bir ped üzerinde çalışırım.
0
gabe h coud
(25.09.24)
Aslında ağırlık kaldırırken ayakların da güçlenmesi ve vücudu destekleyebilmesi için giymeyin diyorlar. Evde her mevsim çorap + terlik ile gezen birisi olarak zamanında hediye olarak verilen ama hiç giymediğim bir spor ayakkabı vardı onu giyiyorum ben.
0
peki madem
(26.09.24)
Sneaker giyorum.
0
halitkin
(26.09.24)
(3)

The Haunting benzeri Netflix dizi tavsiyesi

sekizdokuzon
Bu serinin iki versiyonunu da izledim, bu tonda bir Netflix dizisi önerebilir misiniz?Teşekkür ederim.
Bu serinin iki versiyonunu da izledim, bu tonda bir Netflix dizisi önerebilir misiniz?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(23.09.24)
Midnight Mass'e de bak. Ben sevmiştim. Tam aynı tonda değil ama yaratıcısı aynı adam.
0
nhk ni youkosu
(24.09.24)
Midnight mass +1 diyorum ben de çok beğenmiştim

Haunted house teması istiyorsun sanırım. Tam aklıma gelmedi ama Locke&Key e bakabilirsin bir iki bölüm izle hoşuna gidecek mi. Supernatural olayların olduğu ev var, hayalet ıvır zıvır var. Hafif soft çocuk dizisi tandansında ama tam çocuk dizisi değil gibi de:)
0
kullanicadi
(24.09.24)
Mike Flanagan'ın en sevdiğim adaptasyonu The Fall of the House of Usher idi. Tekinsiz ev/hayalet yok ama aile dramı gibi olması açısından The Haunting of Hill House'a benziyor. Ayrıca Poe ve Carla Gugino ikilisi benim için mükemmeldi.
0
peki madem
(24.09.24)
(31)

Ekşi Duyuru ve Eski Güzel Günler

rock n roll
Duyurunun eski güzel günlerine dönme ihtimali artık kalmadı mı? Hem çok daha fazla kişi vardı ve çok tatlı insanlar barındırıyordu bünyesinde. Güzel şeyler de kötü şeyler de bir gün mutlaka biter ama duyuru o eski güzelliğiyle devam etse keşke. Bir zamanlar burada olan ve artık olmayan kullanıcılar
Duyurunun eski güzel günlerine dönme ihtimali artık kalmadı mı? Hem çok daha fazla kişi vardı ve çok tatlı insanlar barındırıyordu bünyesinde. Güzel şeyler de kötü şeyler de bir gün mutlaka biter ama duyuru o eski güzelliğiyle devam etse keşke. Bir zamanlar burada olan ve artık olmayan kullanıcılar takip ediyorsanız burayı bir el sallayın ya :)
0
rock n roll
(23.09.24)
Duyurunun ekşideki yorumlarına bak, o insanların neden dönmeyeceğini anlarsın.
0
Bruce
(23.09.24)
ismi lazım değil mod misafir çocuğu gibi dağıttı gitti duyuruyu

compü'ye söylüyorduk, o da beğenmiyorsan girme kardeşim falan diyordu. sende suçlusun compüüüü

özetle
no way dude, no f... way!!!
0
duyurukullanıcısı
(23.09.24)
Gelseler bile eskisi gibi yazmazlar, eskisi gibi samimi olunmaz. Geçti artık burası.
0
gabe h coud
(23.09.24)
Bruce'un dediği gibi baktım nerede kadın düşmanı hayvan düşmanı ırz düşmanı sağa sola kudurmuş gibi saldıran tip var hepsi uçup başlığa ağlamış, inşallah bi hata yapıp farklı hesaplarla geri gelmezler :)
0
Bir ben var benden şurada
(23.09.24)
0
logisticsmanager
(23.09.24)
Eskiden duyuruda ifşa zamanları olurdu. birisi fotoğrafını atardı sonra herkes başlardı ifşa yapmaya.
0
komando kani var bende
(23.09.24)
eski güzel günler gerçekten güzel miydi yoksa bir daha ulaşamayacak olmak mı güzel yapıyor?

Eskiden daha samimi bir ortamdı doğru, 17 yaşından beri aralıklarla burada takılan biri olarak benim için yeri hep ayrı olacak. Sadece duyuru değil, ülke, dünya, yaşam her şey değişti, değişiyor. Ben de özlüyorum aktif duyuru zamanlarını, buluşmaların ifşaların olduğu zamanı.
0
tuborg yesili
(23.09.24)
@komando kanı var bende

Yaa ne günlerdi. Biri öncülük ederdi, sonra başlardı herkes :)) Sonra yorumlar başlardı. Bazı kişiler ifşa sahibine çok üzücü yorumlar yapardı. Kendini çok çirkin hissettirecek, kendini kötü hissetmesine sebep olacak şekilde zorba bir tarzda yorum yaparlardı. Bazen direkt, bazen üstü kapalı :(

Yine de çok güzel, tatlı yorumlar da olurdu.
0
🌸rock n roll
(23.09.24)
değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. ayak uydurmak ve olanı olduğu gibi kabul etmek lazım.

ben mesela hangi moderatör ne yapmış hiç bilmiyorum.
eski günlerde özlenen şeyler nedir özlenen kişiler kimdir bilmiyorum.
öte yandan uzun bir zamandır buradayım.
0
tabudeviren
(23.09.24)
Valla ben de özlüyorum. Özellikle uzun uzun tartışmaların döndüğü duyuruları. Bir de tabii ifşa gecelerini. Bir ara ben de ifşa yapmıştım, gelen yorumlar çok komikti:D
0
Amaranta ursula
(23.09.24)
Duyuru eskiden rahat bi yerdi. İstediğini sorabilir, istediğine gulebilirdin. Sonra yönetim mi değişti nolduysa her şeye yassah gardeşim demeye başladılar, tadı kaçtı. Sözlük de o ara bozuldu. O ilk zamanlarda kimseyi engellediğimi bilmem ama şimdi var birileri. Artık aradığımızı bulamıyoruz yani.
0
beetlejuice
(23.09.24)
hayır kalmadı NİHAHHAHAHAHHAHA
0
titanyum22
(23.09.24)
ayrıl coco
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.09.24)
Bir gün glori'yi özleyeceğim aklıma gelmezdi. Kaderde glori'yi özlemek de varmış :))

Çok özlediğim başka kullanıcılar da var :)
0
🌸rock n roll
(23.09.24)
Ansızın başlayan ifşa gecelerinden birinde gaza gelip sekil şukul bir fotomu atmıştım. Biri açmayın beyler kiymali pide yazmıştı. Hala unutamıyor ve gülüyorum :)
0
buzbebek
(23.09.24)
@buzbebek :))

İfşanı hatırlamıyorum ama senin nickini hatırlıyorum. Evet eski kullanıcılar yavaş yavaş gelmeye başladılar :))
0
🌸rock n roll
(23.09.24)
compu ilk yıllarda ilgileniyordu burayla, gelen istekler doğrultusunda beta sürüm falan yapmıştı hatta.

sonra niyeyse bi saldı. saldığı dönemde de üç beş kendini bilmez mod peydah oldu (hala burada mılar bilmiyorum), zaten giren 300-500 kişiye zehir ettiler ortamı.

yok ona teşekkür yazdın, yok bok yazdın, yok göt yazdın diye milleti uçurmaya falan başladılar. ondan sonra da dikiş tutmadı zaten burası.

ifşa dönemi ve öncesi güzeldi cidden. zirveler yapıldığı bir dönem de vardı. buradan tanıştığım kişilerle iş de yaptım, yurtdışına tatile de gittim. yıllarca, işe mola verip sigara içerken duyuruda takıldım, hala da bu alışkanlığım devam ediyor. seviyorum burayı ama sıktı biraz artık.
0
brkylmz
(23.09.24)
Aynen ne guzel zirveler yapardık. Çok güzel kisilikler vardı.
0
ırene adler
(23.09.24)
çok klişe ama ben de gerçekten o eski hallerini özlüyorum.
duyuru o dönemler daha hareketli, daha bir yoğun kullanılıyordu sanki.
0
m e b
(24.09.24)
Sizin için çok avam kalmamız

ve size layık elitlikte olamamamız nedeniyle,

tüm yeniler adına,

sizlerden özür diliyorum efendim. Avamız ama yani. Ne yapabiliriz ki.

Ek: Şimdi aklıma geldi de;
Siz elitler bir elit listesi hazırlasanız,
O liste dışında kalan biz avamlar belirli günlerde kenara çekilip sussak,
Siz elitler, kaldığınız kadarıyla eski günleri canlandırsanız.
Nasıl olur?

Biz de kenardan seyredip feyz falan alırdık.
0
Mirket
(24.09.24)
Eskiden Ekşi Duyuru'ya takım elbiseyle girilirdi.
0
visnebahcesi
(24.09.24)
Bir mod sayesinde önce tüm düzgün insanlar dağıtıldı, sonra tamamen zıt bir politika izlenerek abidik gubidik troller yeşertildi. Eskiye dahil herhangi bir ihtimal falan yok artık. En çok ifşa gecelerini özlüyorum :)
0
morca
(24.09.24)
O kişiler gitti. Aycho velvetmorning özlendi
0
benaslindayohum
(24.09.24)
Yaşlandınız ve artık sadece anket sorulara cevaplar veriyorsunuz. Merak ve heves duygunuz kalmadı çünkü sadece gösterişli başlıklar açmak istiyorsunuz. Sorumluluğu kendi üzerinize alın ve sıkıcı, meraksız ve sıradan olduğunuzu kabul edin. Anketinizi doldurun, can sıkıntınızı giderin, ve Roma tatil planınızdan bahsedin.
0
hasmetizm 2046
(24.09.24)
Modlar mahvetti duyuruyu. Eleştirileri de takmadilar. Dusman gibi davrandilar.
0
halk
(24.09.24)
mod sorunu aylar öncesinde çözüldü diye biliyorum artık agresif bir yönetim yok.

evet zirveleri de özlüyorum, ifşaları da ancak bence artık eskisi gibi olmak zor.

bu duyuruyla da ilgili değil. artık sözlük de eskisi gibi olamaz, mahalleniz de, ülke de...
0
ananiyimioguz
(24.09.24)
sanıyorum 14 yıldır falan buralardayım. burayı da başka bir online ortamda tanışıp arkadaşlığımızı yüz yüze görüşmeye çevirdiğimiz ve hala görüştüğüm bir çift sayesinde öğrenmiştim. buradan da tanıştığım ve arkadaşlığım süren kişiler var.

eski günler güzeldi evet ama oldum olası bu nostalji duygusunu anlayamıyorum ben. dünya, insanlık, etik değerler, sosyoloji, psikoloji vesaire değişiyor, dönüşüyor, ilerliyor, geriliyor, tekrar ilerleyip geriliyor, iniyor, çıkıyor, tekrar inip çıkıyor, dönem dönem çok stabil kalıyor vesaire vesaire. hayata dair her şey de, buna online platformlarda dahil aynı devinim içinde ki bu çok ama çok normal. aksi zaten mümkün değil. asıl o devinimin dışında kalırsa burası çok yapay ve zorlama bir yer haline gelir.

burayı seviyorum, dönem dönem sık yanıt veriyorum, bazen hiç uğramıyorum, bazen offf be çömezler ne biçim soru sormuş diyorum, gülüyorum, kuruluyorum, şaşırıyorum, sallamıyorum, bişiler öğreniyorum, bilgi ve deneyim sahibi olduğum konularda destek olmaya çalışıyorum, yaşım gereği sonraki jenerasyonlara dair fikirler ediniyorum soru ve yanıtlardan gibi gibi... ama ne o kadar anlam yüklüyorum eskileri anıp ahhh ahhh diyecek kadar ne de burayı anlamsız veya zayıflamış buluyorum. çok cringe bir tabir ama akışta kalma gayretim var hocam zira hayat böyle bir şey.
0
Phoebe
(24.09.24)
Ben de 12 yıldır buradayım. Bence Türkiye ne kadar değiştiyse duyuru da o kadar değişti. Özellikle daha kötü olmadı diye düşünüyorum.
0
peki madem
(24.09.24)
Sadece burada değil sözlükte de, twitterda da, instagramda da her platformdaki eski ve güzel günler özlenir.
Çünkü bizimki gibi ülkelerde her geçen gün bir öncekinden kötüdür ve geçmişe özlem duyarak yaşarsın.
Lise - üniversite yıllarımla bulduğum her fırsatta Beyoğlu'na kaçardım Nevizade'de bir yerde oturmak İstiklalde turlamak bile çok iyi gelirdi şimdi iş yerim burada ve istiklale çıkmadan caddenin başına gitmeye çalışıyorum.
Mekanlar değişti, mağazalar değişti, barlar, kafeler değişti.
Her şey şu an içinde bulunduğumuz şartlara göre dönüştü ve şu an hiçbir şeyden eskisi gibi keyif almıyoruz.

Bunun sadece duyuru ile buradaki "elit" insanlar ve onların "elit" sohbetleriyle alakası yok. Ben durup durup adres sorardım burada ashdhadhadh vardır geçmiş bir yerlerde girip bakılsın 6-7 yıl önceki muhabbetlere hiç öyle elitlik falan yok ne alaka :) Ama bi kafa rahatlığı var, bi sıcaklık var, özlenen o.
Bazen herhangi bir başlığın ilk sayfasına giderim o zaman da yaşarım bunu. Sözlük eskiden ne güzelmiş der geçerim.

Yaşlandık.
"Ahh Beyoğlu'na eskiden takım elbise giyer çıkardık" diyen yaşlılara benzedim ben iyice mesela asla buralarda takılmak istemiyorum, her sokak başında eski güzel bir anı maalesef.

@peki madem'e katılıyorum. Ülke ile eş değer bir dönüşüm var burada da.
0
mutekebbir
(25.09.24)
@mutekebbir; "elit", "avam" kısmını ben de hiç anlayamadım. Sorduğum soruyla bir alakası yok. Neyse belki kendisi neye istinaden böyle bir sifatlandirmaya yöneldiğini anlatır.
0
🌸rock n roll
(25.09.24)
Ben eski ekşi hesabımı dondurmadığım zamanlar burası çok iyiydi, sonra da buraya ayıracak kadar boş zamanım olmadı sanırım. Ben asıl ekşibition tayfayı aşırı özlüyorum, o kadar eğlenirdik ki yeni gelenler ortamı bozdu sonra orada kapandı vsvs. Ve tabii ki büyüdük, baya büyüdük :)
0
Cremisi
(29.09.24)
(13)

züber ürünleri sizce nasıl?

stationary traveller
spesifik olarak züber sordum ama benzer markaları da düşünebilirsiniz. rafine şekeri olabilecek en maksimum seviyede bıraktım ama bazen kriz anlarında bu tarz granola, protein, meyve barları kullanmayı düşünüyorum. protein barlar da spor rutinimde yer alabilir.
spesifik olarak züber sordum ama benzer markaları da düşünebilirsiniz. rafine şekeri olabilecek en maksimum seviyede bıraktım ama bazen kriz anlarında bu tarz granola, protein, meyve barları kullanmayı düşünüyorum. protein barlar da spor rutinimde yer alabilir.
0
stationary traveller
(20.09.24)
Paketli yiyecekler kullanmayın, rafine şeker azaltacaklar diye basıyorlar katkı maddelerini. Canınız tatlı çektiğinde evde kendiniz yapın şekersiz.
0
@stubborn inferno
(20.09.24)
Meyve şekerinin rafine şekerden daha faydalı olduğu gibi yerleşik bir düşünce var, halbuki rafine şeker dediğin şeker bildiğin glikoz, glikozu vücut insülin aracılığıyla kaslarda ve bazal metabolizmada enerji kaynağı olarak kullanır; meyve şekeri fruktoz ise insülini uyarmaz doğrudan karaciğere gider ve yağa dönüşür, bu durumda direkt yağa dönüşen bir şeker kaynağı mı sistem için daha faydalı yoksa kaslarda beyinde sinir sisteminde ve organlarda enerji kaynağı olarak kullanılan bir kaynak mı daha faydalıdır düşünmek lazım, bu Züber gibi ürünler bu algıyı daha da körüklüyor ama doğru değil bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.09.24)
kötü.
0
deartheodosia
(20.09.24)
Ben basta seviyordum ama hurma cok sekerli geliyor. Waspco’nun barlarina cok sardim. Hurma olamdigi icin o baskin seker tadi da yok, guzel yani.

Zuber’de bir tek kakaolu fistik ezmesine asigim. Evde illaki bulunduruyorum. Tatli ihtiyacima yetiyor valla.
0
mor oje
(20.09.24)
Züber'den sanırım nohut cipslerinden yemiştim kardeşim önermişti. Benzer marka olarak Fellas var onlardan da yiyorum. Bence tadı fena değil.
0
peki madem
(20.09.24)
Ben bonbonlarını çok beğeniyorum. Tatlı krizlerine de iyi geliyor ama sağlıklı mı bilemem.
0
megalomaniac
(20.09.24)
Ben etinin lifaliflerini yiyorum bu ara, içindekiler kısmına baktm bu işin uzmanı değilim ama zararlı bir şey yok gibiydi. Kuru incirli olanın tadını beğendim baya.
0
turuncu tonlarda
(21.09.24)
Bi ara alıyordum züber, kimileri gayet güzelken kimileri hiç hoşuma gitmiyordu. Genelde pestil tarzı ürünleri X meyve/sebzeyi hurmalı pestil yaptık gibi. Katkı durumunu bilmiyorum.

Lifalif'in yulaf bar/toplarından alıyorum epeydir. Aslında direkt hurma yeseniz daha iyi gibi kan şekerine pek etki etmediği söyleniyor.
0
hedep
(21.09.24)
Zamanında Lokma hi protein çok alıyordum, fiyat/performans iyiydi. Bi' ara baktığımda şeker oranı yüksek gelmişti bana yanlış hatırlamıyorsam, çok şaşırmıştım. Kontrol ettim şimdi, şu şekilde yazıyor;

Enerji (kcal): 356.0
Enerji (kJ): 1490.0
Yağ (g): 6.7
Doymuş yağ (g): 1.3
Karbonhidrat (g): 59.0
Şeker (g): 45.0
Lif (g): 16.0
Protein (g): 7.1
Tuz (g): 0.63
gene de yanlış yönlendirmeyeyim, bilen biri aydınlatsın bizi.

Noutos fena değil arada gideri var.

Genel olarak da zamanında gittiğim diyetisyen Lifalif önermişti, onu da arada alır, yerim.
0
kumandanim
(21.09.24)
birkaç kez denedim.

sıkıştırılmış toprak yemiş gibi hissediyorum. sevmedim.
0
tabudeviren
(21.09.24)
fellas, tek geçerim. züber bayağı kötüydü
0
lanre
(21.09.24)
Delly tavsiye ederim. Züber ve benzerleri gibi hurmadan yapılıyor ama dışı şekersiz çikolata kaplı. Çikolata nedeniyle yavan değil diğerleri gibi.
0
robin one persie
(21.09.24)
Mümkün olduğunca paketli gıdalardan uzak durulmalı. Onun yerine badem, kuru üzüm (özellikle Adıyaman Besnisi), ceviz ve hurma ile destekleyebilirsiniz.
0
gezentikcanlı
(22.09.24)
(26)

terk edilmek ve aldatılmak

gloomy
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...spesifik örnek de olsun: biri hayatının
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...

spesifik örnek de olsun: biri hayatının çok zor bir döneminden geçerken, partnerine çok ihtiyacı varken yüzüstü bırakılıp, terk edildiğinde aldatılmışlıktan pek farkı yok gibi geliyor bana. ikisi de ihanet.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
gloomy
(20.09.24)
Katılmıyorum.
Terk edilen insanlar genelde toparlaniyor ama aldatilan insan resmen yaralaniyor, travma gibi oluyor. Sonraki iliskilerindeki güveni de etkileniyor vs.
0
logisticsmanager
(20.09.24)
Katılıyorum. İhanet sadece üçüncü şahsın bedenen veya ruhen veya hem bedenen hem ruhen varlığı demek değildir. İhanet güveni boşa çıkarmaktır, verilen sözleri tutmamak, verilen güvenceleri yıkmaktır. Güven ortamını huzur atmosferini paramparça etmektir.
0
muhayyer divan
(20.09.24)
Katiliyorum. Gittikten sonra neden gittiginin benim icin önemi yok. Ikisi de ihanet degil de ikisi gidis.
0
robert bosch
(20.09.24)
spesifik örnek biraz daha yaralayıcı normal terk edilmeye göre ama katılmıyorum aynı şey değil.
0
jülsezar
(20.09.24)
katilmiyorum. zor donem muhabbeti çok yorucu, gereksiz, drama queenliktir. istenmeyen iliski derhal bitmeli. yok sinava girecektim oncesinde ayrildi falan bos muhabbet

aldatilmak cok ayri bir dunya
0
ala09
(20.09.24)
Yani sizinle mutlu olmayan bir yetişkin, ayrılıp kendi hayatına bakmak yerine sırf siz istiyorsunuz diye, size destek olmakla (veya sizin yüklediğiniz sorumlulukla) yükümlü, yoksa aldatmış oluyor? Yani ilişkide mutsuz biçimde kalsa, göstermelik olarak destek olsa aldatmış olmayacak mıydı?

Bu bana bir tanıtığımı hatırlattı. Ayrıldıktan sonra başkasıyla flörtleşen *eski* sevgilisini, kendisini aldatmış ilan eden bir çocuktu. Ona göre ayrılıktan sonra da *eski* sevgilisi onunla ilgilenmeliydi, neden ayrıldıktan sonra onu bir kere bile aramadığını soracak kadar da ayrılık kavramını anlayamamış bir çocuktu. Yazık.
0
bu ne bilimsizlik
(20.09.24)
Aldattıktan sonra hala seninleyse bir şekilde hazmediyorsun da terk edilmek korkunç birşey. sanki o insan ölmüş gibi oluyor bir daha göremiyorsun.
0
ashleybon
(20.09.24)
Benzesen tarafları olduğuna katiliyorum. Terkedilmek, o artık yok demek bir bakıma. Aldatılmak aynı zamanda bir çeşit degersizlestirme aşağılama içeriyor, aldatilanin güvenine dair. Aynı zamanda terkedilme doğrudan bir tahrip etme amacı içermedigi için (bu amaçla yapılamaz demiyorum da, işte usturupluca ben senden ayrılıyorum diyip terkedeni düşünerek söylüyorum bunu), onarılması elzem olarak kalan şey, onun yokluğu.
Aldatilmada, ancak aldatanin onarabilecegi türden bir şey var gibi. Bu açıdan farklı.
0
encokbenisevinnolur
(20.09.24)
Kesinlikle katılmıyorum. Aldatmak ahlaksızlık. Kimseyi aldatmadım. Affedilir bir yanı yok. Terk etmek başka. 1 kere aldatılmak yerine 20 kere terk edilmeyi tercih ederim.
0
nawar
(20.09.24)
katılıyorum. ikisi temelde aynı şey.

hatta örnek vereyim. birisi sizi aldatmasa, ama bir başkası için terketse, bu çok farklı mı olacak? hayır ikisi de aynı şey.

hatta artırıyorum. bu durumu anlatmasa ve bilmesen bile böyle bir ihtimal oldugunu hep düşüneceksin. e bunun aldatılmaktan pek farkı yok gibi.
0
abelardo
(20.09.24)
Terk edince sebebini nereden bileceksiniz ki?
0
Kahvedesu
(20.09.24)
Bizim halkımızın en büyük sorunu her şeyi arabeskleştirmek, acı içinde debelenmekten zevk almak. Küçük Emrah'la büyüyünce böyle oluyor demek ki.

Terk etmenin tam olarak neresi aldatmakla bir? Sırf sen üzülme diye istemediği bir ilişkiyi mi devam ettirseydi? Kendinizi ne önemsiyorsunuz, karşınızdakini ne kadar değersiz görüyorsunuz ya. Yarım kalmışlık hissini ahlaksızlıkla bir tutup kimseyi suçlayamazsın. @bu ne bilimsizlik +1
0
potasyum bebek
(20.09.24)
@potasyum bebek, emrahla ne alakasi var ya?

bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa bu hainlik gibi bisi evet. bu saatten sonra ha bana ayrilik konusmasi yapmadan biriyle birlikte olmus ha benden ayrilip senelerce evinde yalniz oturmus, bana ne.

o kisi kendi kendine gitmeye karar verdikten ve bana en son ben ayriliyorum yhaa diye geldikten sonra beni artik hicbir sey ilgilendirmez.

bence @gloomy'nin kastettigi de biraz böyle bir sey. karsi tarafa sans vermemek. sevgiyi kafanda bitirmek. ayriligi iliskideyken yasayip en son zahmet edip söylemek :)
o uzaklasma döneminde de ha bos zamaninda gidip baskasiyla görüsmüs ha yanimda oturup ic sesiyle ayriligi düsünüp durmus. no difference.
0
robert bosch
(20.09.24)
Katılmıyorum ve bazı cevaplar ilginç geldi çünkü bu bakışla kimse sevgilisinden ayrılmamalı, ancak iki taraf da medenice ilişkinin bitmesine karar verip el sıkışarak ters yönlere gider ise doğru. Hayatın olağan akışına uygun değil bu bence.
0
peki madem
(20.09.24)
Yani ayağınız takılıp başınızı betona çarpıp öldünüz diyelim.

Başka senaryoda da birisi sizi bıçaklayıp öldürdü.

Sonuçta ortaya çıkan yıkım aynı. Ancak sonuçları aynı oldu diye bu sebepleri eş yapmaz.

Her iki olay da üzücü ve kıyaslamaya gerek yok, ancak birini diğerinden ayırabiliyor olmanız lazım.

Sizden ayrılmayı düşünen biri size karşı sizin ona beslediğiniz hisleri beslemiyordur.

Bu durumda ilişkiye devam ettiği sürece hem kendi geleceğinden, hem sizin geleceğinizden çalmış olur. Zaman durmuyor biliyorsunuz değil mi?

Terk edilmek üzücü, kuşkusuz. Peki sizi terk edecek aşamaya gelmiş birinin ne yapması olağan?

Yani siz sizi sevmediği halde sırf sizin duygularınızı düşündüğü için birinin kendi hayatından komple vazgeçip ömrübillah sizi mutlu etmeye uğraşmasını mı bekliyorsunuz? Bu nasıl mümkün olabilir? Cidden soruyorum. Nasıl olacak ki yani?
0
akhenaten
(20.09.24)
bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali

Senin bakış açına göre, hissettiğin duyguların suçlusu karşı taraf, o yüzden iki eylemde de karşı taraf suçlu çünkü kendimi kötü hissediyorum. Onların da kendi hayatı var ve yaptıklarını bir ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyor. Suçlu arıyorsan bulursun zaten. Karşılaştırma yapmak istersen kedinin evden kaçması da benzer etiketler yarayacaktır. Hayatta başımıza bir sürü kötü olay gelecektir, kabullenmeyi öğrenmek olmalı asıl hedef. Niyesini araştırmak geçmişte tutmaktan başka şeye yaramıyor, yas süresini uzatır sadece. Suck it up and move on. Kabullen ve devam et.
0
hasmetizm 2046
(20.09.24)
@robert bosch

''bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa'' bu neden hainlik olsun? İnsanların çözüm arayıp ilişkiyi devam ettirme gibi bir zorunluluğu, ahlaki yükümlülüğü mü var? Karşı taraf ayrılmak istemiyorsa, ikimiz de ayrılmak gibi ortak bir karara varamadıysak ama ben onunla devam etmek istemiyor ve haliyle ayrılmak istiyorsam sırf ''hainlik'' yapmamak için o istemediğim ilişkiye devam mı etmeliyim?

Ciddi mi cevap veriyorsunuz, anlamıyorum arkadaşlar çünkü o kadar mantıksız ve duygusal ki bakış açınız. İşleri bu kadar arabeskleştirmeye, acı devşirmeye gerek yok. Romantik komedi filminde yaşıyorsak neden olmasın ama gerçek hayat böyle fazla hassas beklentiler için son derece sert. @peki madem ve @akhenaten çok güzel açıklamış.
0
potasyum bebek
(20.09.24)
benden onceki son 4 cevaba asiri katiliyorum, bana da cevaplar cok enteresan geldi ya da yaslar cok genc.
terk edilmek acisindan; arkadaslar kafaniz mi guzel? birisi sizinle olmak istemiyor, bir sekilde sevgisi bitmis, ya da farkli yerlere evrilmis yasamlariniz, yani nereden baksaniz 20-30 hatta daha fazla yildan bahsediyoruz, siz kendinizi bu kadar mi degersiz goruyorsunuz, kendi yasaminiz bu kadar mi onemsiz sizin icin sizi sevmeyen ya da artik baska yollara gittiginiz asikar olan biriyle illa yasamimizin bir noktasinda bir soz verdik diye birlikte kalmayi sececeksiniz. yani baskasinin yasamini cope atmasini birakiyorum, kendi yasaminizi niye cope atiyorsunuz?
her iliskide onarilacak ya da onarilmayacak yaralar vardir, bazen bunlara karsimizdaki tek basina karar verir ve ayrilir, yapacak bir sey yok. aci mi? aci ama arabesklestirmek herhangi bir seyi iyilestirmez.
son olarak bi tik daha mantikla bakmak istiyorum, iki insanin 20li yaslarda tanisip taaa 70 yasinin sonuna kadar, hic degismeden, hisleri hic degismeden, hayatlarini derinden sarsacak olaylar yasamadan sabit kalmalari ne kadar mumkun? herkes biz fark etsek de etmesek de surekli bir devinim ve degisim icindediler, zaman zaman yollarimiz ayni yonde evrilmedigimiz icin ayrilabilir.
ayrica aldatilmanin travmasi bambaska bir sey, yalan soylenmesi, guvenin sarsilmasi farkli bir travma. dolayisiyla yazara burada da katilmiyorum.
0
kassiopeia
(20.09.24)
kassiopeia +1

Ayrica evet terk edilmenin acısıyla aldatılmanın acısı aynı değildir.
Aldatılmak daha kötüdür.
Terk etmek cogu zaman onurlu da bir davranıştır.
İstisnalar olabilir... yine de aldatilmakla eş değer değildir.
0
ananiyimioguz
(20.09.24)
kendine ve karşıdaki kişiye saygıdan, mutsuz olduğu hâlde ilişkide bulunmanın mantıksızlığından dem vuran arkadaşlara cevaben:

burada sorgulanan mevzu ayrılmak değil, terk edilmek. ayrılmak karşılıklı ve anlaşmalı da olabilir. ama terk edilmek farklı ve "ben mutlu değilim" ile haklı gösterilecek kadar basit değil. acun'un yarışmasında jürilik yapan bir yönetmen adam vardı. karısı kanser olunca onu boşamıştı. kurduğu cümle "ben artık mutlu değilim." olmuştur herhalde, ve kendisine ve karısına saygısı da büyüktür, değil mi?
0
🌸gloomy
(20.09.24)
neredeyse her ilişkimde terk edildim. bazılarında aldatılmış olabilirim ama bilgim yok açıkçası, ben hep terk edildim diye biliyorum.

üstelik kendi mental sağlığı problemli biri olduğumu söyleyebilirim, yani kolay kolay yol alamam vs. ama görüşünüze katılmıyorum.

terk edilmek ve aldatılmak bence ÇOK FARKLI şeyler. terk edilmek milyon tane sebeple gerçekleşebilecek, aslında doğal sayılabilecek bir durum. bazen olmaz yani. insanca veda etmek, "olmuyor" demek kendi içinde bence tutarlı ve makul.

aldatılmak ihanetin bambaşka bir boyutu. aldatıldığımı duysam, bilsem muhtemelen çok daha fazla üzülür ve yıpranırdım.
0
mark greg sputnik
(20.09.24)
Aldatılmak: temelde yalan söylenmesi ve ego sarsıcı etkisi var. Ve o ana kadar yasananlarin da doğruluğunu sorgulatir


Terk edilmek: temelde fazla dürüst olunması <3 ego yine sarsılır ama aldatilirkenki kadar değil... Ve yaşananlar hatıra kalır


Yüz üstü bırakma olayı saşmalik zaten ama spesifik örnek verdiğin için yazayım; Biri beni artık sevmiyorsa, yanımda durması en başta beni rahatsız eder zaten. İstersem yatalak olayım kanser olayım, sürüne sürüne tuaylete giderim ama o adamdan gelecek yardımı istemem.
0
abuzer
(21.09.24)
@gloomy

Ayrılmak ve terk edilmek aynı şey aslında, neden böyle dediniz ki? Evet insanlar karşılıklı anlaşarak da ayrılabilir ancak bu her zaman böyle olmaz.

Benim bir arkadaşım vardı böyle bir şey yaşayan. Çok sorunlu biriyle birlikteydi, bi hata yapıp ilişkiye başladığı biri ciddi anlamda problemli çıkınca uzun bir süre paçayı kurtarmak için bir çıkar yol aradı. Ayrılmaya çalıştığında bu kişi de "hayır ben ayrılmıyorum, tek başına ayrılamazsın" gibi şeyler söylüyordu. Haliyle iş adli bir sürece evrildi.

Yetişkin bir insanın ayrılık kavramını kabullenebilmesi gerekir bence, bunu çok dramatize etmemek gerekiyor, çünkü böyle şeylerin sonu genelde hiç iyi bir yere çıkmıyor. Bazen romantik, tehlikesiz, masum görünen hisler uygun ortamlarda en tehlikeli ve kontrol etmesi zor hislere evrilebiliyor, çok gri bir çizgi bu.
0
akhenaten
(21.09.24)
2 sevgilim oldu. ilkinde aldatıldım. ikincisinde terk edildim.

kesinlikle aynı değil.

ilk ilişkim 2.5 yıllıktı. ciddi ilerliyorduk sözde. ailelerle tanışacaktık. hatta o benimkiyle tanıştı. beraber yaşamaya başlıcaktık falan... meğer 6. ayımızdan beri ara ara aldatıyormuş beni.

özgüvenim eksilere düştü. insanlara güvenim de öyle. her şey yalanmış meğer dedim. şok geçirdim. inanmak istemedim. travma oldu. hala kimseye güvenemiyorum. aşırı derecede yetersiz ve değersiz hissettim. aptal olduğumu düşündüm. aşırı büyük bir hayalkırıklığıydı. saygısızlıktı. 1 yılda zor atlattım.

..

terk edilmemde de çok üzüldüm ve değersiz hissettim ama 3-4 ayda atlattım.
0
art cat chocolate
(21.09.24)
@art, 2,5 yıl boyunca asla bir şey sezmedin mi
0
abuzer
(22.09.24)
sezmedim. ilk ilişkimdi. 19 yaşımdayken başlamıştı. sonuncusunda sezdim işte. sonra olaylar gelişti.
0
art cat chocolate
(26.09.24)
(16)

telegram kullanıyor musunuz

benibulmanlazim
kullanıyorsanız neden kullanıyorsunuz. gizlilik açısından rahat bir program mı
kullanıyorsanız neden kullanıyorsunuz. gizlilik açısından rahat bir program mı
0
benibulmanlazim
(16.09.24)
kullanmıyorum, whatsapp yetiyor. mit ajanı mıyım sanki ne gizliliği :D
0
NowWeAreFree
(16.09.24)
İş nedeniyle yüklemek zorunda kaldım ama ihtiyacım kalmayınca sildim Telegram bana Android işletim sistemi gibi geliyor 1 gram bile güvenim yok ama içgüdüsel olarak yok bi şey bildiğimden değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.09.24)
Kullanmıyorum.
0
rock n roll
(16.09.24)
toplu sohbet için kullanıyordum yalnızca, sonra hata vermeye başladı ve sildim. bi daha da yüklemedim, kullanmıyorum. whatsapp yetiyor, ona bile yetişmekte zorlanıyorum gruplar falan.
0
deartheodosia
(16.09.24)
Güncel kitapların pdf lerinin paylaşıldığı 3-4 gruba katıldım, telegramı sadece tablete kurdum fakat girer girmez arkadaşlarımdan oo sen de mi telegrama geldin ;) mesajları geldi sanırım illegal işler için oldukça yaygın
0
grimavi
(16.09.24)
sohbet için değil ama kanalları için kullanıyorum.
özellikle işim için yararlı birçok kanal var.
e-kitap, oyun-uygulama apk, yazılımlar vb her şeyi bulabileceğin kanallar var.
en güzel yanı telefon numaranı vermeden iletişim kurabilmek.
0
my fault
(16.09.24)
Bir grubumuz var. Telegram daha kolay. Numaranı paylaşmıyorsun.
0
Kahvedesu
(16.09.24)
kullanmiyorum, iranlilarin ezici cogunlugu whatsapp yerine bunu kullaniyor.
0
cooperr
(16.09.24)
IRNA Türkçe, Sputnik gibi kanallardan haber takip ediyorum.
0
hebanon
(16.09.24)
kullaniyorum. beyimle gün ici iletisimimiz telegram üzerinden.
bazi kanallara da üyeyim haber,görüntü vs takibi icin.
0
robert bosch
(16.09.24)
"özel" sohbetler için kullaniyorum su kilitli chat uygulamasini açip.

Bir de sticker'lari güzel. isteyenlere özelden verebilirim nickimi :D
0
Yourcousinmarvinberry
(16.09.24)
Hesabım var ama konuştuğum kimse yok. Haber, kitap vs. kanallarına üyeyim.
0
gabe h coud
(16.09.24)
10 yıldır kullanıyorum çünkü daha işlevsel.
Genellikle kayipsiz dosya göndermek icin kullaniyorum.
Bazen flörtle mesajlasirken kullandigim da olmustu stickerlari daha güzeldi.
0
ananiyimioguz
(16.09.24)
Bir arkadaşım ile konuşmak için kullanıyorum. Önce Discord kullanıyorduk sonra oradan kopunca buraya geçtik.
0
peki madem
(16.09.24)
incel memet bana mı laf çaktın sen bakimmm
gigachadlar tarafından dominate edilmek isteyen omegalar eklesin
0
titanyum22
(16.09.24)
Kimse açıkça yazmamış samimiyetinize tükürük...
Online tanışmanın ikinci basamağı olarak kullanıyorum, taraflar anonimlik kaygısı yaşamadan iletişimi rahat sürdürebiliyor.
0
Bruce
(16.09.24)
(12)

hafta sonu neler yapıyosunuz?

baldan kaymak
kahve, avm gezmek dışında.
kahve, avm gezmek dışında.
0
baldan kaymak
(15.09.24)
Arabayı yıkadım, berbere gittim, boş boş oturdum onun dışında. Ankara'da yapacak bir şey yok.
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
sevgılımın yanına gıdıyorum

bazen turıstık yerler başta olmak üzere deniz bogaz falan gezıp yıyıp ıcıyoruz

modumuza göre sonra evde cınsellık yasamaca dadluslasmaca etkinlikleri

yazın olursa 2-3 gunluk ard arda ızın alabılırsek adalara gıdıp kalıyoruz yada ıstanbula en yakın yerlerde sürtüyoruz yüzme başta olmak üzere vs.
0
Zetnikov
(15.09.24)
Bu haftasonu: temizlik, ütü, tatlı yapma, yürüyüş, kitap okuma ve dizi-film izleme ile geçti.
0
Amaranta ursula
(15.09.24)
Çocukla oynuyorum, evde ve dışarıda, yemek de yapıyorum bazen, benim için fantastik sayılabilecek denemeler yapıyorum bazen. Ancak asıl istediğim; çöpe gidecek şeyleri yüklemek, ortalığı düzenlemek, temizlemek, bazı teorik çalışma gerektiren şeyler de olabilir, bunları biraz yapmışsam iyi bir hafta sonu olarak görüyorum.
0
mbond
(15.09.24)
Yeme içme manasında merak ettiğim yerler oluyor o listeyi tamamlamaya çalışıyorum. Bu cumartesi herise istanbul a gittim. Pazar günü de bazı bedelleri ödemekle geçti:( yediklerimi yakmam lazımdı :/
0
kullanicadi
(15.09.24)
Koşu, yürüyüş, doğa gezileri, arkadaşlarla buluşma, date, yemek, temizlik, tiyatro, konser, havuz, tekne gezisi vs.
0
gabe h coud
(15.09.24)
+ alışveriş :)
0
gabe h coud
(15.09.24)
- Son dönemde genellikle tarihi yerleri ve kültür-sanat alanlarını geziyoruz. Kasırlar, saraylar, müzeler gibi. Bahçeleri genellikle çok bakımlı, manzaralı ve zaman geçirilecek şekilde oluyor. Oralarda zaman geçiriyoruz. Milli Saraylar ve İBB'nin son yıllarda restore ettiği tesisleri öneririm. Hepsi birbirinden güzel ve gez gez bitmiyor.

- Yeşil alanlarda/sahillerde yürüyüş: İstanbul'un kuzeyinde Polonezköy, Anadolu-Rumeli Kavağı, Beykoz gibi yerlerde tabiat parklarında ve sahillerde yürüyüş yapıyoruz. Akşam yemeği de yiyip -genelde balık- eve dönüyoruz.
0
Lethe
(16.09.24)
benim iş yüküm hafta sonu daha çok, o yüzden aslında hafta sonu ne yapacağımı düşünecek vaktim çok olmuyor. imkanım olursa f1-f2 yarışlarını izliyorum, 2-3 tane maç izliyorum. bitiyor zaten. boş günlerim hafta sonu olsaydı ne yapardım diye düşününce de pek bir şey bulamıyorum açıkçası, herhalde yine camış gibi yatıp maç izlerdim. kalabalık sevmiyorum. e malum doğal olarak insanlar cumartesi-pazar dışarı çıkıyor, stres atıyor... o ortama girmek istemem pek. belki haftalık yemek yaparım, evi temizlerim. birisi bir yere davet etmediği sürece evden pek çıkmam herhalde hafta sonu.
0
mark greg sputnik
(16.09.24)
denize gidiyorum, evde dinleniyorum ya da arkadaşlarımla bir şeyler içmeye dısarı cıkıyourm.
0
koela
(16.09.24)
Son zamanlarda rutinin dışında olsam da koşu ve bira içmek.
0
kumandanim
(16.09.24)
Temizlik, örgü, egzersiz, varsa evdeki ufak tefek tamir işleri. Havalar ölümcül sıcaklığını kaybetmeye başladığı için daha çok yürüyüşe çıkabilmeyi umuyorum.
0
peki madem
(16.09.24)
(16)

araba satıp iş kurar mıydınız?

birmilyonunvarmi
28 yaşında arge departmanında çalışan elektronik mühendisiyim. 5 yıldır çalıştığım firmada onlarca proje yaptım. tecrübemin yaşımın oldukça önünde olduğuna inanıyorum.bir fikrim var ve görebildiğim kadarıyla piyasada bu işi bu şekilde yapan birileri yok. varsa da şimdiye kadar yapmamış. bu projeyi a
28 yaşında arge departmanında çalışan elektronik mühendisiyim. 5 yıldır çalıştığım firmada onlarca proje yaptım. tecrübemin yaşımın oldukça önünde olduğuna inanıyorum.

bir fikrim var ve görebildiğim kadarıyla piyasada bu işi bu şekilde yapan birileri yok. varsa da şimdiye kadar yapmamış. bu projeyi ayda 20 adet bile satsam 100k net kar bırakır. ben bu adetin 20'den çok daha fazla olacağını düşünüyorum.

tabi öncesinde 1 milyon lira civarı sermaye gerekecek. arabamın da ederi aşağı yukarı 1 milyon. çok büyük bir şirkette başarılı ve sevilen bir mühendisken böyle bir maceraya atılır mısınız? içimden bir ses şimdi değilse ne zaman diyor. tutturamazsam hem arabamdan hem işimden olurum :d

iş bulunur da arabayı kaybetmek koyar biraz.
0
birmilyonunvarmi
(13.09.24)
Eğer piyasada böyle bir fırsat gördüysem hiç düşünmeden kurardım işi. Araba ne ki şimdi satarsın iki sene sonra yine alırsın. Ama böyle bir fırsat görüp de işi kurmazsan aklında hep keşke yapsaydım o işi olacak. Ayrıca anlattığın kadarıyla işinde başarılı birisin. Yani işler kötü gitse bile yeni bir iş bulmak senin için zor olmaz gibi. Zaten riske ettiğin para 1 milyon lira. Her türlü girilir yani bu işe.
0
messor
(13.09.24)
temel bir kural olarak. İş kurulup iş yapılmaz. iş zaten yapılıyordur sonra şirket kurulur.

yani sizin örneğiniz üzerinden siz işi bırakıp arabayı satarken müşteriniz bu proje yada her neyse sattığınız çoktan ayarlı sizi bekliyor olması lazım. Yoksa siz arabayı satıp bu işe başlayıp sonra müşteri aramaya çıkarsanız başarı şansınız hayli düşer.
0
wallcan
(13.09.24)
fikrime ne kadar guvendigime ve arabama ne kadar ihtiyacim olduguna bagli.

bekarsan (maddi anlamda sana bagli insan/lar yoksa), arabasiz da olur diyorsan, fikrine de guveniyorsan kesin gir tabi. denemezsen bilemezsin. ama bu tip fikirler degerlendirme ve test sureclerinden gecerse daha iyi, proje konusunda tecruben olabilir ama is kurma ve yurutme konusuda tecruben yoksa goremedigin masraflar engeller cikabilir.

her ne olursa olsun 1 milyon tahmini sermaye isteyen ise 1 milyon sermaye ile girmek buyuk cesaret ama. sermayenin veya en azindan kredi cekme / borc alma potansiyelinin cok daha yuksek olmasi lazim. en az 6 aylik sahsi masraflarini/maasini acil durum parasi olarak kenara da koyman lazim ustune. yoksa tam basariya ulasacakken iflasa gidebilirsin ucu ucuna hesaplarsan.
0
icim urperiyor
(13.09.24)
1 sn düşünmezdim bile araba ne ki ya kendi işini yapabildikten sonra. metrobüsle her gün ilk duraktan son durağa bile gitmeye razı olurdum.
0
wertyu
(13.09.24)
yapacağım işin müşterisi hazırsa satarım.
0
biravekahve
(13.09.24)
hayır. yatırımcı veya kredi bulmaya çalışırdım. risk çok büyük
0
titanyum22
(13.09.24)
Bir patent araştırması yapmanızı öneririm. Ne emsalsiz buluşlar gördüm ki aynısı vardı.

worldwide.espacenet.com

patentscope.wipo.int
0
peki madem
(13.09.24)
Önce 1 tane sat,sonra her ay yirmi tane müşterin var mı bak.
Yapmak değil satmak mesele.
1 tane gerekiyorsa altyapının olduğu ni yerde üni öğrenci araştırma vb de 1 tane de olsa yap.
0
cakmayazar
(13.09.24)
bu yaşta, bu enerjiyle, böyle bir fikir varsa arabadan çok daha fazla şey feda edilebilir. başarısız bile olsan bir araba kaybederek bu yaşta kazanacağın tecrübeye ileride paha biçemeyeceksin. arabayı satmadan önce bütün aşamaların üzerinden titizlikle geçip emin olmalısın sadece, ondan sonra ateş. fikrini seninle aynı işi yapması imkansız olan, bambaşka sektörlerde olan tanıdıklarına anlatıp kendi göremediğin olumsuz durumları farketmek için de çabalamak mantıklı olabilir.
0
tukenmez adam
(13.09.24)
İşinden ayrılmadan iki üç taneyi satmayı başarırsan yani fikrinin realitede karşılığı gerçekten var mı görürsen durdugun kabahat
0
alimcgraw
(13.09.24)
24 yillkk elektronik mühendisi olarak, sayısız uluslararası projede bulundum tasarladığım devre sayısı üç haneliden fazla mıdır diye bazen düşünüyorum.

Girişim deneyimlerim de oldu, sayısız girişim deneyimine de şahit oldum. Çok basit fikirlerin tuttuğu da oluyor, ağzıyla kuş tutup "müşterisi hazır zwten abi" diye GPU'lu, paralel işlemcili işler yapanların battığı da oluyor.

Insana kendi fikrinin harika gelmesi ile ilgili bir sendrom varmış bu aralar bu konuları çok araştırıyorum. Siz de startup, mvp, yatırımcı bulma vs bunları iyice bir araştırın bence
0
nop
(13.09.24)
yeni start veriyorsan 1milyonTL'lik sermaye ile start vermeni önermem. 1milyonTL sermaye ne az ne çok demek ki tam olarak işi oturtamamışsın. o sebeple hiç arabayı heder etme. araba yerinde kalsın.

iş fikrini kenarda tut, piyasaya 1miltonTL değerinde ihtiyacı olan elektronik devreler sat ve sermayeni böyle oluştur.

tek sahip olduğun yegane alet satılıp iş kurulmaz.
0
duyurukullanıcısı
(13.09.24)
1. Rızkın onda dokuzu ticaret ve cesarettir
2. 10 liraya maaşlı çalışacağına 5 liraya kendi işini yap
3. Araba para kazandıran bir nesne değil, gözden kolaylıkla çıkarılabilir
4. 1 milyon lira çok büyük bir para değil, ben kötü ihtimallerle çalışır geri kazanırsın o parayı.
5. Bu yazdıklarına bakınca, Ticarete atilmayacaksan yazık edersin
0
etna
(13.09.24)
Haha, kimse de nick-entry dememiş. Ben de para yatıracak yer arıyordum, uygunsa yatırım yapabilirim.
0
osssy
(13.09.24)
Arkadaşlar dönüşüm biraz geç oldu ama hepinizin yazdıklarını okudum. Fikir aşağı yukarı şöyle, işlemcisi bir defa programlanmış olan bir sisteme son kullanıcı hiçbir şekilde müdahale edemiyor. Ben yazacağım bir app ile bu sistemin app üzerinden son kullanıcı tarafından müdahale edilebilmesini sağlayabilirim. Bir bluetooth modülü ve mobil uygulamayla sektöre level attırılır. Piyasa araştırmama göre bu cihazlar ortalama 10k'ya satılıyor. Ben aynı fiyata çok daha gelişmiş halde satabileceğimi düşünüyorum. Müşterisi zaten olan ve biteceğini sanmadığım bir sektör. Hatta pcb çizimine yarın başlayacağım. Hem app tarafı hem işlemci tarafında defalarca bluetooth yazılımı yaptığım için yazılım fazla zamanımı almaz. 2-3 tane satabilirsem kendime olan inancımı kazanırım ve daha cesur kararlar alırım. Yazdıklarınız için teşekkürler.
0
🌸birmilyonunvarmi
(13.09.24)
Bahsettiğiniz Bluetooth bootloader çalıştığınız şirketin faaliyet alanında ise yazılı olarak olur almanız gerekebilir sözleşmenizin içeriğine göre. Hatta sözleşmenizin kapsamına göre para kazanacaginiz herhangi bir faaliyeti bildirmeniz gerekiyor da olabilir. Bu nedenle çalışanı ile davalık olan arkadaşım var
0
nop
(14.09.24)
(4)

Bir kitap yazıp hayatı değişmek

AWD
felsefi olan ama dili ağır olmayan, hem popülist kişisel gelişim zırvalarını eleştirip hem de rasyonel motivasyon sağlayan, zaman zaman ezber bozan, okuyucunun kolay kolay bir kategoriye koyamayacağı, deneme türünde bir kitap yazarsam bunu bastırıp hayatımı kurtarabilir miyim?bundan para kazanıp tek
felsefi olan ama dili ağır olmayan, hem popülist kişisel gelişim zırvalarını eleştirip hem de rasyonel motivasyon sağlayan, zaman zaman ezber bozan, okuyucunun kolay kolay bir kategoriye koyamayacağı, deneme türünde bir kitap yazarsam bunu bastırıp hayatımı kurtarabilir miyim?
bundan para kazanıp tek kitapla göreceli de olsa bir şöhret kazanabilir miyim?
böyle bir kitabın farklı dillere çevrilip okunması beni zengin eder mi?
ilk ve tek kitapta böyle bir başarı yakalamak pratikte mümkün mü?
kitap yazıp bastırmakla ilgili bana çok önyargılı ve olumsuz şeyler söylediler.
0
AWD
(12.09.24)
hayır. bu ülkede bütün yayınevleri siyaset ve para üzerine kurulmuştur, en solcu olanı bile. bağlantıların yoksa, pr denen tezek işini yapamayacaksan dünyanın en faydalı kitabını yazsan kimsenin umurunda olmaz. sorry.
0
titanyum22
(13.09.24)
2024 yılında zor o iş, PR falan olsa bile zor. Bahsettiğin özelliklerin hiçbirinin ilki olmayacaksın, bunların sadece birine denk gelmek isteyen tek tuşla yüzlercesini önüne serebiliyor. Üstelik kendini ve eserini bu kadar övenlerin işleri de genelde fos çıkıyor ama çevresindekiler pek söyleyemiyor ona. Boşa umutlanma derim. Bir YouTube kanalı açıp Enes Batur'un takipçi sayısını geçerek hayatını değiştirmeyi hayal etmek daha mantıklı şu devirde.
0
potasyum bebek
(13.09.24)
böyle bir örnek var mı ki? yok. olmaz o iş. kitap artık şu anda var olan bir işi destekleme aracıdır sadece. "biz bu konuda kitap da yazdık" diyebilmek içindir. yazdığınız kitabın etrafına bir "business" kurarsanız o zaman bir yere gelebilir.
0
colg fusion
(13.09.24)
Yazmak istiyorsanız yazın da beklentileriniz inanılmaz yüksek. Yazacağınız kitap dediğiniz tüm özelliklere sahip olsa bile (lafım kişisel olarak size değil ama bu özelliklerin hepsini içeren bir kitabın var olması ihtimali bile çok az geliyor bana) yine de hiç tutmayabilir. Kitap yayın dünyası inanılmaz rekabetçi. Çok iyi pazarlama yapmanız gerekiyor en baştan. Çoğu yazar zaten 2. iş gibi yapıyor yazarlığı, ekmeğini sadece yazarlıktan çıkaran az bir kısım.
0
peki madem
(13.09.24)
(10)

Köpeği iş yerinde yalnız bırakırsam ne olur

ShadowOfMoon
Arkadaşımın sorusu aslında. barınaktan köpek yuva olmak istiyor ama iş yerine. eve alamıyor ailesi yüzünden. Sıkıntı olur mu köpeğe diye sordu da. ben de tecrübesizim ama şöyle cevap verdim."insanlar sabah gidip akşam geliyor eve ve köpekler evde kalıyor tek başına. yani sabah7de çıksa akşam 7-8de g
Arkadaşımın sorusu aslında. barınaktan köpek yuva olmak istiyor ama iş yerine. eve alamıyor ailesi yüzünden. Sıkıntı olur mu köpeğe diye sordu da. ben de tecrübesizim ama şöyle cevap verdim.


"insanlar sabah gidip akşam geliyor eve ve köpekler evde kalıyor tek başına. yani sabah7de çıksa akşam 7-8de gelse en az 12 saat tek başlarına kalabiliyorlar. barınaktan iyi olacaktır her türlü. günde 2 kez enerji atması için gezdirmek vs önemli diyorlar işte ve kaldığı yerde de aktivitler yaparsanız birlikte oyun oynamak vs. genelde uyuyor evde hep 15 20 saat yavruyken. sonra azalıyor tabi 12 saate düşüyor".

sizin yorumlarınız olur mu veya söyleidklerim yanlışsa düzelteyim. arkadaşıma ileteceğim direkt.

köpeklerle yaşayanlar varsa özellikle yorumlarınız önemli

iş yeri dediğim bahçeli ev giriş kat. sanat atölyesi yani. gece kediler var diye bahçeyi kapatırım belki dedi işte
0
ShadowOfMoon
(08.09.24)
arkadaşınız kedi ve köpeği karıştırıyor sanırım, özellikle uyuma saatleri konusunda. köpeğin enerjisi, sorumluluğu farklı bir hayat tarzı gerektiriyor. onu oturtmadan böyle bir işe girişmesin. köpeğe yazık olur, bu planladığı şey yuva olmak da değil zaten.

üstelik belediyeye bağlı olarak barınaktan barınağa da şartlar değişiyor. her barınak konya'daki gibi ölüm yuvası, şeytanların çalıştığı yerler değil.
0
ama ama deme
(08.09.24)
güncelleyemedim. insanlar kendi 3+1 evlerine bile bahçe olmadığı için köpek sahiplenmekten çekinirken arkadaşınızın böyle düşüncelere girmesi bana hiç gerçekçi ve sağlıklı gelmedi doğrusu.
0
ama ama deme
(08.09.24)
bahçeli ev olsun gibi bir şey yok artık. kurtarabildiklerini kurtarmaya çalışıyor insanlar şu an. köpek bahçeli evde olsun gibi bir zorunluluk yok yan. çevremdeki herkes apartman daireisnde bakıyor.

barınaklar da ölüm yuvası türkiyede. son 3 ayda neler oldu, kaç yüz köpek öldürüldü ve öldürülüyor hala ama demek kimsenin haberi olmuyor istisnasi yok maalesef. her parti her belediyenin durum bu. en güzel barınak bile olsa 1 m2 yerde hapis hayatı yaşamasındansa bir evde 10 saat hapis olması daha iyi ki zaten köpekle yaşayanlar da evden çalışmıyorsa evde 12 saate yakın hapis kalmaktalar. o yüzden onların görüşlerini merak ediyorum.
0
🌸ShadowOfMoon
(08.09.24)
Bizim sahiplendiğimiz köpek sizin tasvir ettiğiniz şekilde bakılmış bir süre sonra da sıkılıp sokağa atılmak istenen 2 yaşında bir köpekti. Kendisinin bize alışması bile 1,5 yılı buldu. Şu an 7 yaşında asosyal sadece bize alışkın başka köpeklere yaklaşmayan hatta ben evden gidince korkudan titremeye başlayan bir köpek. Tavsiyem almasın yazık olmasın.
0
mirty
(08.09.24)
Tavsiyem almasin +1
Köpek çok zorlu ve riskli bir iş. Separation anxiety denilen olaya bir denk gelirse kafalari yer misal. Gereksiz bir risk bu iş yeri için.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
Alsın.

Köpeğin barınakta ömrü bilemedin 3 ay. Üstelik her günü, her dakikası eziyetle geçer.

İşyerinde 3 ay bile yaşatsa barınaktan iyidir. Umarım 3 ay değil, 15 yıl birlikte olurlar.

Psikoloji filan geçin bunları. Eziyet çekerek bir an önce ölmek mi? Yoksa işyerinde tek kalmak mı?
0
alfired
(08.09.24)
Bu arada alfred dediği mantık köpek açısından doğru.
Ben kişi açısından bakıyorum.
Misal benim köpeğimin de belli sorunlari var, hayatımızı zorlastirdi ama hem maddi olarak hem de hayat açısından hallediyoruz (bahçeli eve taşındık vs). Ama bunlar olmasaydi yapamazdık. Sürekli bir stres durumu vardı.

Eğer kişi ne olursa olsun ben hallederim diyorsa sorun yok da dünya böyle köpek alıp sonra köpeği tekrar başka yere yollamaya çalışan insanlarla dolu.

Ama tek Bakış açısı köpeginse tabiki türk barinaklarindaki köpeklerin durumundan her zaman daha iyi olacaktır.
0
logisticsmanager
(08.09.24)
küçük ırk olmayacaktır, bir nevi bekçi köpeği gibi olacak. bence barınaktan her türlü iyidir. gün içinde çalışanlar ile sosyalleşme imkanı olursa hele gayet iyi olabilir.
0
surprise
(09.09.24)
Patronumun köpeği var. Bir kere ofise getirmişti sonra 1-2 saatlik bir iş için ofisten çıktı köpeği bizimle bıraktı. Normalde çok neşeli olan köpek neredeyse depresyona girdi patronun masasının altında yattı, ne kadar oyun oynamaya çalışsak, ödül maması versek de patron dönene kadar yüzü gülmedi. Bir arkadaşımın da köpeği var mesela o gün evde ailesi yoksa ya evden çalışıyor ya da izin alıyor evde yalnız bırakamıyor yani.
0
peki madem
(09.09.24)
Almasın.

Her insan aynı olmadığı gibi her köpek de farklı.Önceden bilmek pek mümkün değil. Sadece cinsini bilmek de pek fikir vermiyor bu konuda.
Kimi köpeği 3 dakika yalnız bırakamazsın kimini 12 saat yalnız bıraksan sorun olmaz.

Arkadaşınız bu konuda çok ısrarcıysa öncelikle (mesela Kurtaranev Barınağı'nın) geçici yuva olma sistemine bir baksın.
0
michael_knight
(09.09.24)
(3)

calisthenics - vucut agirligiyla egzersiz

antikadimag
gym'lere gitmek kesinlikle bana gore degil. o yuzden evde kendi agirligimla vucut calismak istiyorum. ancak bunun icin hangi hareketin vucudun hangi bolgesini calistirdigina iliskin bir dokuman seti ariyorum. yani bazi instagram app'lerinde gormustum su hareketi yaparsaniz bu kaslar calisir seklinde
gym'lere gitmek kesinlikle bana gore degil. o yuzden evde kendi agirligimla vucut calismak istiyorum.

ancak bunun icin hangi hareketin vucudun hangi bolgesini calistirdigina iliskin bir dokuman seti ariyorum. yani bazi instagram app'lerinde gormustum su hareketi yaparsaniz bu kaslar calisir seklinde. internette bu bilgiye ulasabilecegim baska bir yer var midir? yoksa o app'ler tek care mi?
0
antikadimag
(06.09.24)
Hocam bununla ilgili forumlar var oradan birçok detay bulabilirsin illa app. tek çare diye bir kural yok yerli/yabancı forumları bi dolaş.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.09.24)
musclewiki.com'a bakabilirsiniz.
0
inveniam viam
(06.09.24)
www.hybridcalisthenics.com

Belki bu işinize yarar?
0
peki madem
(07.09.24)
(11)

En değeri bilinmeyen (underrated) ülke/şehir hangisi sizce?

put it in your appropriate place
En abartılmış (overrated) ülke/şehir hangisi sizce? adlı duyurudan yola çıkarak, bu sefer, değeri bilinmeyen ülke/şehri gündemize alayım.*Burada bir şehri overrated demek pek doğru gelmiyor ama hayal kırıklığı olabilir tabii. Değeri bilinmeyen kavramının sanırım net bir kavramı yok. Sanırım ortamlar
En abartılmış (overrated) ülke/şehir hangisi sizce? adlı duyurudan yola çıkarak, bu sefer, değeri bilinmeyen ülke/şehri gündemize alayım.

*Burada bir şehri overrated demek pek doğru gelmiyor ama hayal kırıklığı olabilir tabii. Değeri bilinmeyen kavramının sanırım net bir kavramı yok. Sanırım ortamlarda pek bahsi geçmiyor diye tanım yapabilirim. Veya beklentinizin üstünde olanlar

Kendi adıma;

Belgrad, en çok sevdiğim ufak tefek olsa bile güzel anılarımın şehirdir. Aralık 2018'de ilk kez gittiğimde zaten sevmiştim. Temmuz 2023'de ikinci kez gittiğimde ayrı tat almıştım.

Malta'da beklentimin epey üstünde güzel bir gezi olmuştu. Mayıs 2024'de gittim. Hatta ikinci kez gitmek için şansımı denedim. Üç gece kaldım. Keşke dördüncü gece de olsaydı diyorum.
0
put it in your appropriate place
(05.09.24)
Romanya'nın Transilvanya bölgesini çok sevdim.
0
Mistyimage
(05.09.24)
zürih hayatimda gordugum en overrated sehirdi. luksemburg ve milano da epey overrated. genelde cok bilinen sehirleri geziyorum ama metz kendi acimdan en underrated sehirdi. cok sevmistim dokusunu.
0
bohr atom modeli
(05.09.24)
Metropoller arasında madrid. Beklentisiz gittiğim için mi bilmiyorum ama barcelona gibi turist kenti değil, daha lokal ve şehre ait hissettiğim bir şehir oldu. Eğlencesi, sokak hayatı, kompaktlığı çok keyifliydi.

Küçük şehir olarak da gent derim. O ölçelteki bir batı Avrupa şehrine göre sokaklarında yürümesi, atmosferi, yeme içmesi beni etkilemişti.
0
Bruce
(05.09.24)
Bruksel o kadar gomuluyor ki bence underrated.

ABD genel olarak overrated ama eski rust belt bolgesindeki sehirler Detroit, Pittsburgh falan gorece underrated.

Hollanda degeri bilinmeyen bir yer degil ama bence hala underrated. Sehir planlamasi, mimari, toplu tasima, altyapi falan hep muazzam.
0
hot potato
(05.09.24)
Mardin merkez, eski Mardin olarak bilinen kısmı.
0
encokbenisevinnolur
(06.09.24)
Almanya'da gördüğüm yerler içinde Potsdam ve Harz bölgesini söyleyebilirim. Potsdam Berlin'in dibinde ve ondan daha estetik ve yaşanılası bir şehir bence. Harz bölgesinde ise Wernigerode, Quedlinburg ve Goslar gibi küçük şehirler kesinlikle görülesi yerler. Muhtemelen Almanya'nın biraz ortasında kalması ve yakınlarında büyük bir şehir olmamasından dolayı görece değerleri bilinmeyen şehirler.
0
frankfurt skyliners
(06.09.24)
Belgrad +1

Bir de Krakow.
0
peki madem
(06.09.24)
güzel misilleme.

bence tabii daha az bilindik yerler oluyor. ama öyle kalması da daha iyi. yani "underrated" kalsın, bozulmasın.

mesela "Calella de Palafrugell". söylemeyin kimseye :)


bu arada türkiye'nin de değeri bilinmiyor klişesi de var ama doğruluk payı var. bazı yerlerin eski güzelliği yok mesela.
0
ermanen
(06.09.24)
Basima birsey gelmeyecekse, tabii il merkezi degil de butun il sinirlarini kastederek soyluyorum. Giresun. Doga olarak epey guzel yerleri var ve pek bilinmiyor bile. Mesela Giresun-Sivas yolu ozellikle sonbaharda muazzam manzaralara sahip, yol ustunde nerdeyse oturup yemek yenecek restoran bile yok. Benzinlik dahi yok o derece bir hiclik.

Bu arada ilk basta hep yurtdisini dusundum soruyu gorunce, Mardin yazilinca aklima Giresun geldi.
0
mbond
(06.09.24)
1)Bratislava olabilir.

sehir olarak inanilmaz farkli ve güzel degil ama yemeklerini cok begenmistim.

2)Hollanda'dansa Belcika daha güzel bir de bence. yemek olsun, ülkenin kendi icinde farklilasmasi olsun vs.

3) Mudanya cok güzel bir de.
0
robert bosch
(06.09.24)
Beyrut çok keyifliydi. Lübnan genelinde ciddi olumsuzluklar var evet, düzenli elektrik kesintisi ve güvenli toplu taşıma olmaması gibi. Ama bu biraz da kişinin seyahatten ne beklediğine bağlı. Bol bol heyecanlandıran, şaşırtan bir ülke.
0
lüzumsuz adam
(06.09.24)
(9)

Schengen'de ilk giriş yaptığın ülkenin vizeyi aldığın ülke olma zorunluluğu

merhum
Schengen'de ilk giriş yaptığın ülkenin vizeyi aldığın ülke olma zorunluluğu uygulanıyor mu?Farklı ülke vizesi ile Fransa'ya giriş yapan oldu mu?Bundan dolayı çevrenizde geri dönen oldu mu hiç? Olduysa hangi ülkeden döndü?Lütfen sadece gerçek deneyimi olan cevap versin.
Schengen'de ilk giriş yaptığın ülkenin vizeyi aldığın ülke olma zorunluluğu uygulanıyor mu?
Farklı ülke vizesi ile Fransa'ya giriş yapan oldu mu?
Bundan dolayı çevrenizde geri dönen oldu mu hiç? Olduysa hangi ülkeden döndü?
Lütfen sadece gerçek deneyimi olan cevap versin.
0
merhum
(03.09.24)
deneyimim yok ama tek sonucu bu değil. bir sonraki vize başvurusunda siz a ülkesinden vize almışınız ancak b ülkesine girmişsiniz diyip daha kısa vize verebilirler veya ret verebilirler. orda dikkat çeken bir risk barındırmış oluyorsunuz.
0
mr.goodcat
(03.09.24)
ben business vize ile acil bir toplanti icin vize aldigim ulkeden baska bir ulkeye girmeye calismistim, elimde toplanti daveti ve ilgili yazismalar oldugu halde thy kapidan alinmayacagim gerekcesiyle bana check in yapmayi reddetti ve gidemedim. bu olay 7-8 yil once oluyor, tekrar benzer girisimde bulunmadim.
0
sanxis
(03.09.24)
en çok hangi ülkede konaklayacaksanız ordan giriş yapmanız daha uygun. alınan ülkeden değil.
0
dedim ben sana
(03.09.24)
Kapıdan döneni duymadım ama bir sonraki vizede ya ret ya da sadece kalacağınız gün kadar tek girişli vize alacağınız neredeyse garanti. Şu an schengen'de en dikkat edilen kriter bu.
0
thracia
(03.09.24)
2022'de Almanya vizesi ile Almanya'ya girmeden İtalya'ya girdim. Hatta yüzümde maske vardı İtalyan polise sordum maskeyi çıkarayım mı diye yok dedi direk geçirdi. Ama şu son Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra durum nasıldır bilmiyorum. Bir de vize geçerli hala ama Almanya'ya gidemedim, umarım bu sonbahar gideceğim o zaman bir problem çıkar mı bilmiyorum.
0
peki madem
(03.09.24)
Tek giriş değilse problem çıkma olasılığı düşük, tek giriş vizeyse daha uçağa binmeden ayıklarlar, daha bu sabah slovenya uçağına tek giriş italya vizesi olan adamı almadılar.
0
kimlanbu
(03.09.24)
fransadan aldım, barselonadan girdim sorun olmadı
0
tchuck
(03.09.24)
tnz
(03.09.24)
Hem de fazlasıyla uygulanıyor.

Yakın zamanda şunu bile duydum,

"siz önceki vizenizi italya'dan almışsınız ama vize sürenizin çoğunu italya dışındaki ülkelerde geçirmişsiniz."

O yüzden ilk giriş konusu tartışmaya bile açık değil.

Teknik olarak da adam diyor ki sen bu tarihlerde bu ülkeye gitmek için vizeye başvuruyorsun. Sonra bambaşka bir ülkeye gidiyorsun belirttiğin ülke dışında. O zaman da senin yalan söylediğini düşünüyor.

Kapıdaki memur insiyatif kullanarak sizi geri döndürebilir.

Bu konuda sorun yaşamayan da çok. Ama sorun yaşama riskinizi artırıyorsunuz.
0
anten
(03.09.24)
(16)

Duyuru ilişkilere bakış açınızı etkiledi mi?

nawar
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?Ciddi sorunlu k
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?

Ciddi sorunlu kişiler görüyorum duyuruda. Sapıklık, takıntılı olma, paranoya, iletişim bozukluğu, şımarıklık, iticilik gibi çeşitli sorunlar içeren duyurular, bu tip kişilerden hoşlananlarla ilgili duyurular ya da bunlara cevaplar dönüyor. Açıkçası ilk bakışta belli olmuyor diye bu şekilde ön yargılı yaklaşanları anlayışla karşılarım ama duyuru böyle mi, yoksa saldınız ve kasmıyor musunuz?

Hani herkes ya üstüne alınacak ya da üstüne alınması gerekirken o değilmiş gibi bakacak yine ama bunu yazarken belirli 1 kişiden bahsetmedim. Geçtiğimiz hafta açılan bir duyurudan sonra aklıma geldi.
0
nawar
(02.09.24)
Psikolojisi bozuk insanlar yalnızdır çünkü sağlıklı iletişim kurmayı öğrenmemişlerdir ne kendileri ne de başkaları ile. Burası da bir çeşit sosyal ortam olduğu için yalnız insanların anketlerle, dert tasalarla ilgili duyurular açıyor olması gayet doğal. Olayın özü yalnızlık ve görülme ihtiyacı. Bu ihtiyaçlarını karşılama stratejileri işlevsiz olsa da denedikleri için kızmak yersiz. Ben bakış açısını geliştirmeye çalışıyorum insanlarda cevaplarım ile. Hazır olunca işlerine yarar belki diye. Çözüm önerisinin olmadığı yerde sorunları konuşmak da pek bir şey ifade etmiyor benim için açıkçası. Eğitim alana kadar tüm hayatım sempati içinde savruldu, ne dediğini bilen insan bulmak zor açıkçası bu memlekette, arayan insan bırakın kendi sözleri ile arasın. Yargılamak istersek herkesde bir sorun bulabiliriz rahatlıkla. Güzel şeylere odaklanmak hayatı daha çekici kılıyor.
0
hasmetizm 2046
(02.09.24)
Hayır beni etkilemez.
0
gabe h coud
(02.09.24)
Burada geçen haftalarda ilişki soruları sorduğum için bu duyuruna çok alındım ve sana cevaplar hazırladım nawar, bunları mesajla bildireceğim. :/

Ben şahsen verilen cevapların gerçek hayatta asla yeri olmadığını düşünüyor ve büyük bir kısmını ciddiye almıyorum, tıpkı internetin geri kalanında oluğu gibi çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor. Ne titanic'in dediği gibi burada filtresiz şekilde ortaya dökülenlerden kendime bir yol haritası veya bir sonraki adım kılavuzu devşirmeye çalışıyor ne de kendimi özel, farklı, aşmış insan addedip birilerini doğru yola sevk etmeye veya bir tutam bakış açısı katkısı yapmaya uğraşıyorum. Dediğin gibi saldım ve kasmıyorum.
0
moonie
(02.09.24)
@titanic kemancısı etkilenmek insan psikolojisinin doğasında olan bir şey. İnternete bakıp "kadınlar şöyledir, erkekler ölsün" diye gaza gelmem ama çevremde de benzer işaret görünce rahatsız olurum. İnterneti fazla ciddiye almama konusunda haklısın.

@hasmetizm 2046 bahsettiklerim arasında "birinin telefonuna bütün işlemlerini görecek uygulamayı nasıl yüklerim?" ya da çok toksik etiketli kız/erkek arkadaşı ile ilgili ilişki tavsiyesi arayan duyurular da var. Yoksa gönül işleri duyurusu açıp asıl sorunlu kişinin kendisi olduğunu fark edenler de var. Genel konsept karşı tarafı gömmek üzerineyken duyuru sakinleri olarak, duyuru sahibinin gömüldüğü duyurular da görüyorum bazen. Ben bunları yargılamak değil, bu tip insanların varlığı üzerinden sizin bakış açınızın etkilenmesi ile ilgili sordum bu sebeple.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@moonie nick de vermemiştir oysa ama... ahshshd "...çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor." Böyle birkaç kişi var benim gördüğüm. Kendilerince eğleniyorlar. Buna da tav olanlar var. Bir de internette asıp kesip aslında silik olanlar var. Gerçi asıp kesmeleri "gerçek hayattaki" ezilme ile ilgili olabilir. Bunların çoğunu gözardı ediyorum. Eğlenceli ise bakılır değilse zaman ayırmaya gerek yok. Benim dediklerim öyle değil. Yani umarım öyledirler ama değil.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Türlü türlü insan olduğu, herkesin hayalindeki kişinin birbirinden farklı olduğu ve sevilmek için olunması gereken ideal bir insan prototipi olmadığı konusundaki düşüncelerimi pekiştiriyor.
0
peki madem
(02.09.24)
genc kizligimda burda cok soru sorardim. cok da faydasini gördüm.
su an daha bisileri görmüs yasamis birisi olarak analiz tarafindan bakiyorum.
cogu yorum iyi bence burada. soruyu soran kisinin dikakte almasi gerektigini düsündügüm cevaplar oluyor. basta benim cevaplarim mesela gdflkgj saka saka

daha genc arkadaslari daha cok etkiler daha bisiler yasamis etmis yasli dinazorlari daha az etkiler diye düsünüyorum.
bir de burada muhayyer divan bir kullanci var. onun görüslerini her konuda dikkata alirim. belli ki dolu biri ve de özenli yaziyor.

tldr: önceden daha cok etkilerdi simdi daha az etkiliyor.
0
robert bosch
(02.09.24)
@hier kommt die sonne bence bu bakış açısı yüzünden şiddetin, aldatmanın, solladı diye adam öldürmenin önüne geçilmiyor ülkede.

Hep bir hatalıyı/suçluyu aklama girişimi var. Herkes çok net bir şekilde tedavi görmesi gereken kişileri, kendi çevresinde olursa bir şekilde normalleştirmeye çalışıyor. Ondan sonra "Ben Xliyim, asabiyim. Y biraz takıntılıdır ama özünde iyi insan. Z sevmese kıskanıp dövmezdi. Q biraz sorunlu ama evlendirirsek düzelir diye düşündük." şeklinde şeyler çıkıyor ortaya. Evet, örnekler uç ama bunlar genelde domino taşı gibiler.

Sorunlu karakter bellidir. Sorunun ne olduğunu tespiti için uzmana gerek var. Sorunlu olup olmadığı için değil. İnsanların kötü zamanlardan geçmesi onlara kötü olma hakkı vermez. En fazla hafifletici sebep olur. Anlayışla karşılamak ile inkarı aynı yorumlamamak lazım.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@peki madem güzel, anlamlı, işe yarar cevaplar oluyor arada. Onların bu konuda faydalı olduğunu düşünüyorum.

@robert bosch şimdi bunun için linç edileceğim ama Z kuşağı, tıpkı baby boomer'ın TV ve gazete ve X'in TV ve Facebook'tan etkilendiği kadar internetteki her şeyden etkileniyor. Çok açıklar ve çok kolay yönlendiriliyorlar maalesef. Onlar için etkilerinin zaten kötü olduğunu düşünüyorum çünkü X(twitter olan) birbirinden ve karşı cinsten nefret eden ya da sadece sığ ilişkiler yaşayıp sonra ilişki yaşayamıyor/aşık olamıyor diye dert yananlar ile dolu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Burada yazilanlari ciddiye alacak kadar iliski ve insan bilgisinden yoksun degilim.
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
birazcık etkiledi ama bunun olumlu anlamda olduğunu söyleyebilirim. duyuru'yu keşfettiğimde 16 veya 17 yaşındaydım, şimdi 30'um. eskiden ortam bu kadar kalitesiz değildi. psikolojisi bozuk, karaktersiz yahut aptal insan her yerde var ama en az onlar kadar aklı başında, kaliteli olanı da vardı. o açıdan ben faydasını bile gördüm diyebilirim duyuru'nun yetişkinliğin başlangıç yılları için.

bi de hala bu tür sorulara cevap verecek olursam hep aynı şeyi söyleyerek başlarım: her insan ve her ilişkinin dinamiği farklı. burada okuduklarımız/yazdıklarımız iyi niyetli olsa dahi yanlış yönlendirebilir veya anlaşılabilir. kim ne yaşıyor, nasıl yaşıyor, beklentisi ne, ahlak algısı ne vs. bilemezsin ki abi. adam mesela burada altı yıllık ilişkisiyle ilgili soru soruyor. dört satır yazmış. insan elbette fikir almak isteyebilir ona lafım yok ama biz ne diyebiliriz ki? seni tanımıyoruz, sevgilini tanımıyoruz, ilişkinizi ve yaşantınıı bilmiyoruz vs... atıyorum konu kıskançlık olsun. kimisi yeterince kıskanç değil diye sevgilisine kırılabiliyor, kimi insan bu konularda çok daha rahat. bu tür bir soruda neye göre, kime göre cevap vereceksin veya doğruyu, yanlışı, olgunu, aptalı nasıl tespit edeceksin?

o açıdan ben genç yaşlarda daha farklı fikirler, yaklaşımlar görme açısından duyuruyu faydalı buldum diyebilirim ama artık eğer buraya ilişki sorusu soracak olursam sadece can sıkıntısından, öyle laf olsun diye sorarım herhalde. genel olarak söylüyorum tabii ama duyuru artık hele ki böyle hassas konularda kimsenin fikrine, aklına danışılacak yer değil. yani adres sorarım, kişisel bi şeyler sorarım da kendi hayatıma yön verebilecek herhangi bir konuda asla zahmet edip soru sormam. kaç kere yaşadım çünkü yani farazi konuşuyorum daha ilk cümlede "19 yaşındayım, istanbul'da yaşıyorum" yazmışım herif cevabında "nerde yaşıyosun bilmiyorum ama" diye giriş yapıyor. bu adamın bilgisini, fikrini ne yapayım şimdi.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
@geveze yazar ve @michael gary scott ortak paydadaki konunuza +1 diyorum. Yani ilişki için soru sormam ama olur da sorarsam zaten hayatımı buna göre yönlendirmem.

Yine bazı sorular ve cevaplar @Yourcousinmarvinberry'nin bakış açısı aksine farkında olarak ya da olmayarak insanları etkileyebilir. Bunu bilinçli ya da bilinçdışı şekilde tecrübe edebilir insanlar bu da doğal. Sübliminal mesaj ile hamburgere sex yazmak zorunda değiliz. Haberlerde ya da sosyal medyada tekrar eden bazı konuların aslında ufak tefek olaylar olmasına rağmen bu derece büyümesinde ve "Dünya'nın en büyük sorunu" haline gelmesindeki konu da bu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Yani bahsettiğiniz kişiler zaten toplumun içinde yaşayan stereotipik insanlar/durumlar. Dolayısıyla aynıları ile ya karşılaşıyorum ya da bu kişilere maruz kalanların anlatımlarından biliyorum.
Yeni bir şeyle karşılaşmadığım için etkilemedi dolayısıyla.
0
encokbenisevinnolur
(02.09.24)
Valla onların bakış açıları, ilişkilere bakış açımı pek etkilemiyor demek istiyorum ama karşılaşılan olaylar karakterler sonrasında hayatımıza ve algı dünyamıza bu tür olayların ya da insanların da var olabildiği farkındalığı ile devam ediyoruz. Dolayısıyla normalin ne olduğuna dair kavrayışımızı ister istemez etkiliyordur diye düşünüyorum.

Onun dışında genelde ilişkiler konusunda biraz "gundi" olduğum için burdaki soruları ve yanıtları görünce vay be böyle (düşünen) insanlar da varmış demek diyorum. Bir de buradaki profile bakınca Camus'nun da dediği gibi bazı insanların normal olabilmek için nasıl olağanüstü enerji sarfettiğini görebiliyorum.
0
Amaranta ursula
(02.09.24)
Sorunlu kişiler her yerde var. Burada da olabilir ama dünyaya farklı açıdan bakan güzel tespitleri olan çok yazar var. Onların bakış açılarını okumak çok güzel.
Duyuru bakış açımı pek etkilemedi ama tetikte olmamı sağladı. Ayrıca; bu duyurudaki dünya ile benim yaşadığım yer arasında çok fark var. Duyuru profili Avrupa ise benim çevrem urfa gibi diyeyim örnek veriyorum tabii. Ben daha çok anadolu'da yetiştim. mesela buradaki bir erkek sevgilisinin karşı cins ile tatile gitmesine birşey diyemez ama benim çevremde buna karşı çıkan çok kişi oluyor.
Demek istediği duyuru profili ile yaşadığın yer arasında fark olabiliyor. Birde buradakiler eğer senle yüzyüze buluşmadıysa pek tanımıyorlar yazdıkların üzerinden çıkarım yapıyorlar.
0
komando kani var bende
(02.09.24)
@encokbenisevinnolur daha izole yaşayanlar ya da yaşı daha küçük olanlar etkileniyordur diyebilir miyiz o zaman? Bu da Cem Yılmaz ve Evlilik Programları muhabbeti gibi oluyor sanırım.

@Amaranta ursula işte İstanbul'da, İstanbul'da da artık kantonlaşmış bazı mahalle ve ilçeler dışında yaşayanlar daha farkında oluyordur belki ama işte yaşanan yere bağlı olarak daha farklı insanlar ile karşılaşmak olası. İnternet ve ulaşımın kolaylaşması ile artık homojen küçük kümeler yerine böyle büyük yetmiş iki buçuk millet muhabbeti oluyor artık.

@komando kani var bende işte yaşanan yerlere bağlı böyle bir konu var elbette. Onun dışında katılıyorum. Gerçekten güzel yorum yapanlar, hatta olay örgüsünü takip edip "şu duyurunuzda böyle yazmıştınız" diye girenler var. Zaten o kişilerin yorumları ya da bazı duyuruları yoksaymaları olmasa bu bahsettiğim konu yüzünden belirli başlı kanalları komple engellerdim :)
0
🌸nawar
(02.09.24)
(14)

goodreads kullanıyor musunuz?

mizore
merhaba, merakımdan soruyorum, goodreads kullanıyor musunuz? yeni başladım ve kindle'la bağlantı kurunca hangi sayfada olduğunuzu bile gösteriyor.
merhaba, merakımdan soruyorum, goodreads kullanıyor musunuz? yeni başladım ve kindle'la bağlantı kurunca hangi sayfada olduğunuzu bile gösteriyor.
0
mizore
(02.09.24)
Kullanıyorum evet, okuyacak yeni kitap bulmada da, okunacak kitabın yeterince iyi olup olmadığı konusunda da faydalı oluyor.
0
salihdt
(02.09.24)
Evet okuma listesi olarak tutuyorum, daha çok okumak istediğim ya da bir yerde duyup bu kitaba sonra bir bakayım dediğim kitapları unutmamak için
0
grimavi
(02.09.24)
Birkaç kere denedim ama devamlılık sağlayamadım. Hesap öyle duruyor.
0
Amaranta ursula
(02.09.24)
@grimavi +1
0
peki madem
(02.09.24)
Kullaniyorum. Okudugum kitaplari oraya kaydediyorum.
Kindle kullanmiyorum sayfa sayisi yok o yüzden ama kitabi bitirdigim tarihi not ediyorum.
Yil sonuc yeni yil icin challange koyuyorum :)
0
robert bosch
(02.09.24)
kullanıyordum.
ne yazık ki uzundur kitap okumaz oldum.
0
biseysorcaktim
(02.09.24)
kullanıyorum.
0
unalub
(02.09.24)
hayır, kullanmıyorum.
ama yanılmıyorsam hesabım vardı orada.
onun yerine 1000kitap uygulamasını kullanıyorum. oradaki okuyucu profili genel olarak nasıl bilmiyorum ama 1000kitap'taki gibiyse hiç gerek yok. zira bizdekiler kitapta olmayan cümleleri bile ilgili kitabın alıntılar sekmesine yazıyor. yetmiyor, filmi çekilmiş bir kitapsa, alıntılar kısmına yine kitaptan ziyade filmde geçen replikleri yazıyorlar. sayfa numaraları, yayınevi ismi desen hak getire.
0
m e b
(02.09.24)
Kullaniyorum uzun suredir ozellikle chick lit kitaplari icin kitap hakkinda gorus bildirdigim kisimlara donup bakiyorum yazarin dili akicimi kitap asiri boş mu fln diye ve ne zaman re read yaptigimi gormek icin cok ise yariyor
0
eja
(02.09.24)
kullanıyorum
0
juliette
(02.09.24)
goodreads'te motivasyon için, kitap yorumlama/öneri için bir grup oluşturabiliriz, isteyenler olursa yazın bana oluşturalım <3 ben de okumaya uzun süre ara vermiştim, tekrar başladım ve çokkk iyi geldi. eminim bırakanlar bir sayfa bile okumaya başlayınca ne kadar özlediklerini fark edecekler
0
🌸mizore
(02.09.24)
2015'ten beri kullaniyorum. Memnunum. 1000kitap Küçük Ceylan ise Goodreads Freddie Mercury falandir. Kullanici kitlesini böyle canlandirabilirsiniz gözünüzde.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.09.24)
Evet kullanıyorum.
0
put it in your appropriate place
(02.09.24)
kullanıyorum.

kindle da kullanıyorum. güzel bir sinerji var evet.
0
AlsterWasser
(02.09.24)
(26)

Ben 38 kız 24

bonaparte
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halb
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halbuki kendisi de 28 gibi gösteriyordu. Tanıdık bir arkadaşı üzerinden tanışma imkanım oldu ama adım atmadım. Kafam karıştı ya bayağı elektrik aldık. Ailesi izin vermez travmaya dönme durumu olabilir. Kızla başka kontağım da olmadı.
0
bonaparte
(31.08.24)
genc kizlarla birlikte olmak isteyen amcalarin ortak özelligi de bu :) genc göstermek..
soru nedir?
0
robert bosch
(31.08.24)
Hocam almanyadasın neden türkiyede düğünde göz kontağı kurduğun insan? Yaş farkı çok. Mesafe çok. Gereksiz vakit kaybı gibi geldi bana.
0
ruhen hastayim ben
(31.08.24)
@robert yok be hocam hakikaten kimse yaşıma inanmıyor, genetik biraz.
0
🌸bonaparte
(31.08.24)
24 yaşındaki bir kızcağız ile kurduğun göz temasına anlam yükleme derim, beklentisiz bir şekilde sosyal medyadan ekle, duruma bak.
0
Bruce
(31.08.24)
Yaş bağlamında sıkıntı yapılacak bir durum yok. Bakarsın duruma.
0
mbond
(31.08.24)
Hocam fiziki olarak olduğundan genç gösterince sorun kalmıyor mu yav, arada jenerasyon farkının olduğu hayattan beklentilerin hayallerin farklı olduğu ilişkiler genelde çok sağlıklı olmuyor hiç o toplara girme, 38 yaşındayım deyince otuzlu yaşlar gibi oluyor ama 2 sene sonra 40 yaşında olacaksın bir de öyle düşün genç değilsin yani karşındakinin aksine.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
Her sey dis gorunus degil. Dis gorunus cekici gelmis olabilir de baya nesil farki var aranizda. 2 lafin belini kiramayacagin biriyle ne yapacaksin?
0
floydian
(31.08.24)
simdiki aklim olsa 38-39 yaslarinda evlenmek icin hatun bakardim.
ve baktigim hatun havuzu 25-29 bandinda olurdu.
yardir..
0
cooperr
(01.09.24)
oo ihraç gelin alırım bir dal
www.kitapyurdu.com
0
titanyum22
(01.09.24)
Maksimum iki çocuk yaparsınız.
İkinizin de yaşlılıktan öleceği varsa kız dul kalacak.
Almanya-turkiye, kızın işi gücü ne almanyaya mi gelecek, dil oryantasyonu vs.
Türkiye ortalamasi 24 yas kafasındaysa ne hakkında konusabilirsiniz bilmiyorum.
Kızı büyütüp terkedilmeyi göze alıyor musun?
Aklıma gelen ihtimal ve sorular bunlar.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
(Bkz. 28 göstermek) 29 değil ama :D 38 yaşında birine bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama sonuçta 28 gösteriyorsun: seviyorsan git konuş:D
0
prole
(01.09.24)
Kız seni golden visa olarak görmüş ondan bakmıştır. Sen istediğin kadar genç gösteriyorum de, geç o işleri.
24 yaşında olduğunu bildiğin halde bunu kafana takıp buraya danışman da bana göre sapıklık.
0
numlock
(01.09.24)
yaşın görünmek/göstermekle alakası ne? aranızda 14 yaş var ve kontak yok. unut coco
0
ala09
(01.09.24)
bişey dicem ben de 39 yaşındayım. bu yaşıma kadar daha 30luk kimseye "yaşını gösteriyorsun" diyenini duymadım. bana da "ay en fazla 25 gösteriyosun inanmiyoruum" diyen gençler oluyor ama yemiyorum çünkü gençler 30 ve 40lı yaşları 80 falan gibi görüyorlar, çok uzak geliyor onlara. yoksa biz genç gösterdiğimizden değil. hele erkeksen imkansız yani.
0
titanyum22
(01.09.24)
Gayet normal bence. Rakamlara takılma. Anormal olan kendi yaşındaki kadınla bir ilişki yaşamak olurdu. Evlilik falan düşünüyorsan zaten minimum 5 yaş fark gerekli.
0
ferenc
(01.09.24)
Güzellik ve yaştan daha önemli olan kızın ne işle meşgul olduğu. Almanya'ya senin yanına yerleşmek istiyor olabilir. Mesleği orada çalışmaya müsait mi? Çalışmayı seven biri mi? ve çalışmak istemezse ona bakabilecek misin?
0
HellKeePer
(01.09.24)
@cooperr +1
0
Mirket
(01.09.24)
bu yaş farkına sapıklık diyenler de moda oldu son zamanda. özellikle sosyal medyada. kız 24 yaşına gelmiş sanki 18'ine yeni basmış. 50'lik acun yapınca bir şey yok 38 yaşındaki filinta kardeşimiz yapınca ouuv.

ayrıca erkekler kendine iyi bakıyorsa 45 e kadar çökmüyor. kadınlar tam aksine 30-35 ten sonra hızlı şekilde patates oluyorlar. tabiki prime dönemindeki kadınlara bakacağız.

nesil farkı da boş muhabbet günceli takip eden biriyse ne alaka. yardır birader bakma şunlara.
0
xrated
(02.09.24)
gayet iyi,
kızın niyeti varsa her türlü olur.
0
nuisance2
(02.09.24)
Buradaki arkadaşları tenzih ederim fakat erkek şu yaşa kadar çökmüyor efsanesi tam bir keriz avuntusu ne yazık ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Kaleci +1

Türk erkeklerinin bir türlü çökmediğini sanması... Hangi yaşta olursa olsun hepsi gencecik gösteriyor, hepsi fit, hepsi kadınlar tarafından kapış kapış gidiyor ve bu kadın yağmurunda tek kalemde patatesleri siliyor, hepsi üstün cinsel performansıyla nam salmış ve hepsinin hayatından yüzlerce kadın geçmiş. :d Ben de hepsine bol aynalı evler, mantık soslu düşünceler diliyorum.

Yaşıtları tarafından çekilmeyen, tercih edilmeyen erkeklerin çocukluktan yeni çıkmış kızlara yönelmesi ve bir de bunu aklamak için çırpınması gerçekten komik. Bunu yirmileri boyunca kendinden yaşça büyük erkeklerle birlikte olmuş bir kadın olarak söylüyorum.

Bir de bir eylemi Acun ya da benzer boktan herhangi bir ünlünün yapması bunu doğru yapmıyor, zaten onları da onaylayan veya haklı gören de yok. Daha geçerli avuntular bulmak lazım.
0
moonie
(02.09.24)
çok dogmatik düşünüyorsunuz arkadaşlar. süperiz uçup kaçıyoruz diye bir şey söylemedim. kendi yaşıtlarımla da birlikte olurum. 25 sonrası ile biriyle de birlikte olunabilir. çok absürt bir şey değil. yetişkin insanların ilişkilerine bile sapıklık denmeye başladı. herkes manastırına çekilsin o zaman. mutlu mesut yaşayalım.
0
xrated
(02.09.24)
Biraz abartmışsınız bence belki konuşunca soğuyacaksınız ya da kız sizden soğuyacak. Yani sanki tanıştığınız an deli divane aşık olacaksınız da evlenmeniz gerekecek de ailesi karşı duracak da travma olacak da iki dakikada Romeo ve Juliet'i yeniden yazmışsınız gibi geldi bana.

Bu arada genç göstermeniz genç olduğunuz anlamına gelmiyor yani 28 gösteriyor olabilirsiniz ama bu 38 yıldır yeryüzünde olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor. Nasıl gösterdiğinizin bu konu ile ilgisi yok bence.
0
peki madem
(02.09.24)
Lise çağında çocuk yapsaydınız neredeyse kızınız yaşınızda olacaktı.

Bilmiyorum bana tuhaf geliyor. Hiç kendimden yaşça küçük kızlarla bir şey düşünemedim. Muhabbetlerini, hal ve tavırlarını bile çekemiyorum.

Kimi çok olgun oluyor evet bir dikkat çekmiyor değil fakat biraz uzun gözlem yaparsanız o da patlak veriyor.

Cinsellik olarak, yanımda gezdireyim olarak bakılınca genç kadın mantıklı olabilir.

Ama hayatı yaşamak, tartışmak, birbirine kol kanat gelme kısımlarında 10 yaştan altı zor olur gibi ya.

Ben 40 olsam 35-45 aralığında bakardım şahsen. Hadi zorladık 30 olsun.

Ama altı sıkıntı ya. Çok afedersiniz damızlık olarak veya ev işlerini yapsın evde bıcır bıcır dolansın diye görülüyorsa.. ki çok çirkin ama hadi belki. Yoksa çok mantıklı değil.

Kendimi daha güçlü hissederim kararları ben veririm diye iyi hissettirebilir ama neden yani neden kendinizle benzer olgunlukta biri seçmiyorsunuz, ilginç.

Küçük olan da sizi para ve güç olarak görecek. Sizi siz olduğunuz için seveceğini sanmıyorum.
0
ananiyimioguz
(02.09.24)
Dünya kadar aile tanıyorum. 20 li yaşlarda evlenmiş, Anında bir çocuk yapıp iki sokak ötede oturan Anneanneyi bakıcı edinmiş, anında karşılıklı götgöbek salmış, tek eplenceleri komşu gezmesi akşamları tv karşısında çekirdek çitlemek.

Yine dünya kadar aile tanıyorum. Ağrı dağından trekingden gelmiş, bilmemne koyuna dalmaya giden 50 li yaşlarda insanlar.

Soru soran kimdir, kızın yaşam tarzı, hayattan beklentisi nedir bilmeden anında Auuuvvv lar, yakıştıramamalar, hangi cinsiyetin hangi yaşta pörsüyeceğini hesaplamalar falan.

Akıldaki tek ve biricik şey düzüşme kısmı değilse 14 yaş farkı olan iki insanın kafalarının sarmayacağını nasıl iddia edebiliyorsunuz Anlamakta güçlük çekiyorum.
0
Mirket
(02.09.24)
öncelikli birbirinizi tanımaya çalışın kafalar uyuşuyorsa ne ala olmazsa ucunda ölüm yok.
0
bartholomew87
(02.09.24)
(5)

marmaray ve istanbulkart sorusu

sanat guresi
1- marmaray ile gebze'den kadıköy'e ulaşmak ne kadar sürüyor?2- bir istanbulkart (eskiden alınma bir akbil) birden fazla kişi için kullanılabilir mi? yoksa herkes için tek tek kart mı almak gerekir?
1- marmaray ile gebze'den kadıköy'e ulaşmak ne kadar sürüyor?
2- bir istanbulkart (eskiden alınma bir akbil) birden fazla kişi için kullanılabilir mi? yoksa herkes için tek tek kart mı almak gerekir?
0
sanat guresi
(31.08.24)
1. bir saat on dakika falan
2. İstanbul kart kişiye özeldir, kişiye tanımlamadıysan kullanmana izin vermez
0
titanyum22
(31.08.24)
2-Kart sizd aitse yanınızdaki kişi içinde okutup kullanabilirsiniz
0
jülsezar
(31.08.24)
Bildiğim kadarıyla kartı kişiye tanımlamazsanız aktarmadan yararlanamıyorsunuz onun dışında kullanabiliyorsunuz.
0
peki madem
(31.08.24)
Kadıköye gidiyor söğütlüçeşme durağı, sahile gitmiyor diyebilirsiniz maksimum
0
jülsezar
(31.08.24)
Marmaray'da binerken en uzun mesafe ücretini kesiyor, inince iade cihazlarına okutuyorsunuz, fazlasını iade ediyor. İki kişi aynı kartla binerseniz sadece birine iade alabiliyorsunuz, diğeri uzun mesafe ücretiyle gitmiş oluyor. Ki Gebze'den biniyorsanız Halkalı'ya kadar olan full ücreti keser.

www.tcddtasimacilik.gov.tr
2- İnilen istasyonda, sistem tarafından yolcunun gittiği mesafe hesaplanarak ücret tahsilatı yapılır ve varsa geri kalan miktar “ücret iade cihazlarından” girişte kullanılan ELEKTRONİK KART’lara iade edilir.
3- Aynı ELEKTRONİK KART ’ın birden fazla kişi için kullanılması halinde kullanılan karta yalnız bir iade işlemi yapılır.
0
kobuzchu kiz
(31.08.24)
(13)

Vazelin doğal mı?

muhayyer divan
Selam, Bir yerde "petrolatum" kullanıldığını gördüm, çooookkk faydalı olduğu konuşulan bir şey. Petrolatum'a baktım sözlükte, "saf vazelin" de denmiş "petrolün distilasyonu sonucu oluşan hidrokarbon artığı" da denmiş. Anlayamadım, vazelin bir petrol türevi demek ki. Peki o zaman doğal mı ve faydalı
Selam,

Bir yerde "petrolatum" kullanıldığını gördüm, çooookkk faydalı olduğu konuşulan bir şey. Petrolatum'a baktım sözlükte, "saf vazelin" de denmiş "petrolün distilasyonu sonucu oluşan hidrokarbon artığı" da denmiş.

Anlayamadım, vazelin bir petrol türevi demek ki. Peki o zaman doğal mı ve faydalı bir şey mi o zaman?
0
muhayyer divan
(30.08.24)
Alcanivorax Borkumensis'lar sever onu. Faydalı da bulurlar. Tatlı niyetine. :)
0
Mirket
(30.08.24)
Petrol doğal bir şey ki zaten ama her doğal olan şey faydalı diye de bir şey yok.

Zehirli mantarlar da doğal ama zehirli işte :)
0
jülsezar
(30.08.24)
vazelin bir hidrocarbon turevi ve dogal olarak dunyada bulunan bir seyin artigi.
cild uzerinde kullaniliyor, su kaybini onledigi icin faydalari var.
ama gidip yersen zararini da gorursun tahminen, denemek lazim :)
0
cooperr
(30.08.24)
zamanında (ilk çıktığında) yendiği de düşünülürse yiyenlere ne oldu diye araştırıp bakmak lazım.

valla ayak topuk bakımı, dirseklerin bakımı için iyi. hatta son zamanlarda içine parfümünü damlatıyor sürünüyorsun. daha kalıcı kokun oluyor.

doğal ve benim için faydalı. arada saç uçlarıma da sürüyorum. bazen yüzüme de sürüyorum. ama her gün değil.
0
janderzel zartanyan
(30.08.24)
saf vazelin, yani şu: img-cosmetica.mncdn.com

petrolden üretiliyor. yenmediği sürece zararlı bir şey değil.
0
kibritsuyu
(30.08.24)
vazelini bulan adam hergün bir kaşık yermiş ve 96 yaşında vefat etmiş.
bu da böyle gereksiz bir bilgi.
srilanka.factcrescendo.com
0
late viper
(30.08.24)
Tam viperin dicegibi dicektim. Gom gitsin
0
lapaz
(30.08.24)
Konu yemek değil cilt, ama doktor milleti der ki cildinizin emmesi de yemekten farksızdır, sadece miktar açısından değişkenlik gösterir. Dolayısıyla cilde sürülen şeylerin doğal olması gerektiği kanaatindeyim.

Petrol ürünü olan bir şey nasıl sağlıklı olabilir aklım alamıyor da. Onu sorguluyorum aslında.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
Bro cildin emmesiyle direkt yemek aynı şey olabilir mi sence derinin üst üste geçen 7 katmanı var, 7 ayrı filtresi var yani, cildine sürdüğün bir ürünün lenf sistemine ulaşabilmesi için bu 7 ayrı katmanı geçmesi lazım, sürdüğün ürünün %1'i bile belki buraya ulaşamıyor, hele vazelin gibi kalın/mumsu yapılı bir ürünün burayı aşmas imkansız ama biri çıkıp cildimize sürüyorsak yememiz de lazım derse olmaz o çünkü yersen direkt sindirime katılıp kana karışabilir bu da zarar verir sürekli kullanımda zira doğada böyle bir ürün bulunması ve bunun cilde sürülüyor olması onun yenilebileceği anlamına gelmez.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
@Kaleci

Tamam dediğin gibidir de nihayet cildine oturup zehir de sürmezsin dimi? Hem benim sorduğum yemek için değil cilde sürülen bir ilacın taşıyıcı maddesi olarak kullanmışlar onu soruyorum.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
O zaman şöyle söyleyeyim: Vazelin bir ilaç değil ya da sağlık açısından faydalı bir ürün değil, insanlar vazelinin kendi doğal yapısını manipüle edip bazı ar-ge çalışmalarıyla olabilecek zararlarını asgariye indirip kullanıyorlar sadece. Yani mesela ne yapıyor vazelin? Suyu geçirmediği için yaranın üstüne sürersen suyla temasını kesip yaranın daha hızlı iyileşmesini sağlıyor ya da yağlı yapısı sayesinde kurumuş topuğun falan varsa oraya sürüp yağın o kuruluğunu gidermesini bekliyorsun ama bunlar vazelinin sağlıklı olduğu anlamına gelmez, vazelin de en nihayetinde bir petrol ürünü bunu sağlıklı bulamayız, vazelini yersen sistem onu içkideki alkolde olduğu gibi vücuttan atmak için uğraşır ama cilt yüzeyinde vs deri altına işlemeyeceği için sağlık açısından çok zarar vermez. Anladığım kadarıyla anlattım ama yanlış anlamış da olabilirim bilemedim :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
@Kaleci

Anladım anladım ellerine sağlık, çok teşekkürler :)

Evet mantığım beni yanıltmamış demek ki, insanlar bunu kullanarak aslında biraz kendilerini kandırıyorlar diye düşünüyorum.

Annem sağdan soldan yeni ve "doğal" içerikli ilaç(?!?)ları edinip denemeye bayılıyor ve çoğunlukla da fayda görüyor. Şimdi de dizlerindeki sıkıntıları biraz olsun hafifletsin de yürümesini kolaylaştırsın diye bir krem bulmuş ama bakıyorum eserin fonunda vazelin var, hani diğer kullanılan sağlıklı malzemeleri bilemem ama petrolatum yazıyor içeriğinde. Petrol lafını görünce bir irkildim onun için soruyorum.

Sağ olun herkese çok teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
İşe yaradığı yerler var mesela ben saçımı boyamadan önce yüzüme, enseme kulaklarıma falan sürüyorum ki akan boya cildimi boyamasın. Bir de bir çift deri sandaletim var kışın giyilmeyince sertleşiyor yaz başında temizleyip vazelin sürerek bir gün bekleyip siliyorum yumuşacık oluyor.
0
peki madem
(31.08.24)
(18)

Ekşi Sözlük'te eskisi kadar aktif misiniz?

duygusalatasi
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir dünya insan var hala. Bazen yeni düzen böyle de bir biz uyum sağlayamıyoruz gibi hissediyorum.
0
duygusalatasi
(29.08.24)
Nein davut.
Güzel insanlar var, son zamanlarda muhabbet ettim birkaç tanesiyle. Ama çölde vaha gibi. Genel olarak trollugu kenara birakirsak cahillik baya var.
0
logisticsmanager
(29.08.24)
Yazar değilim ama isterdim daha çok sözlüğün ilk kurulduğu zamanki halinde yazar olmak isterdim.

Çok ciddi anlamda seviye düşmeye başladı anlattığın gibi. Kendi doğrularımı yazmak isterdim.

Kadın, hayvan, doğa düşmanı çok fazla kişi var. Meydanı da onlara bırakmamak lazım. Aklı başında insanların yazmaya devam etmesi gerekir bence.
0
rock n roll
(29.08.24)
Debe değiştiğinden beri eski sıklıkla girmiyorum. Burada da eskisi kadar girmiyorum. Önceden ifşa geceleri olurdu burada. Kimler hatırlar bilmem.
0
adwokat
(29.08.24)
Epey bi eskiden gündemi doğrudan ekşi sözlükten takip ederdim. Google'a bir şey sorduğumda Ekşi'ye link görürsem konuyu Ekşi'den okurdum.

Artık bu işleri X ile Reddit üzerinden yapıyorum. Ekşi Sözlüğe eskinin alışkanlığıyla günde bir iki giriyorum.

Kalite düştü, bozuldu düşüncelerine katılmıyorum. Şöyle ki, eskiden internette yazmak elit bir kesimin yapacağı iş idi. Akıllı telefonun kullanımının yaygınlaşması, internet kullanımının artması sebepleriyle daha geniş bir kitlenin görünürlüğü arttı.

Böylece de içi insan sevgisi dolu, sevgi pıtırcığı elitler, yaşadıkları ülkenin halkıyla tanışmaya başladılar ve bu tanışıklık hiç de hoşlarına gitmedi. Çünkü durum onların pembe ponçik dünyalarıyla hiç de örtüşmüyordu. Ortamın Avam gelmeden önceki halini özlüyorlar.

Fransız devrimi öncesi asilzadelerin balolar düzenlediği salonlara birden halkın doluşması sonrası asillerde oluşan rahatsızlık türü bir sorun çıktı ortaya. Kat kat janjanlı kıyafetlerine yapağı kokulu köylü kıyafetlerinin kokusu siner oldu.

Ekşi'de yazarım. Arada karalıyorum bir şeyler.
0
Mirket
(29.08.24)
2002 - 2010 her gun 3-4 saat mutlaka okur yazardim.
2010'dan sonra pek bakmamaya basladim cunku rezalete donustu, kural mural kalmadi.
0
cooperr
(29.08.24)
Aktifim ama genelde okuyorum çok az yazıyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(29.08.24)
En son entry 2007 de girmişim,senin bu düşündüklerini düşünüp artık eğlenmediğimin farkına varınca öyle kaldı.
0
duptıs
(29.08.24)
Aşırı toksik bir platform. Sadece nefret ve negatiflik var. Kaliteli entry sayısı %1 bile değil. Uzak durmak, başlıklara bile bakmamak en iyisi.
0
but that was just a dream
(29.08.24)
Bugünün Beyoğlu'na ne kadar gidiyorsam, ekşisözlüğe de o kadar giriyorum.

Ekşisözlük bozulmadı, sadece diğer her şey gibi ülke ortalamasına yaklaştı. Yani bu ülkede ekşinin ilk zamanlarının hayatta kalabilme şansı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Ülkedekinin genel ortalaması tüm kurum ve kuruluşları da aynı ortalamaya çeker. Hukuk sistemi neyse, sağlık sistemi odur. Eğitim sistemi neyse, futbolu odur. Yani ülkenin polisi bekçisi, öğretmeni öğrencisi bu durumdayken futbolunun premier lig seviyesinde olması mümkün mü?

Ekşisözlük de bu ortalamadan nasibini aldı. 2000'lerin sözlüğü neyse, 2000'lerin taksimi kadıköyü de oydu. Şu anda da farklı değil ki?
0
thracia
(29.08.24)
zamanında çok yazdık, şimdi de gençler yazacak bizim gibi.
her nesil “ekşi sözlük çok bozdu” geyiği yapar klasik.
ona rağmen ekşi hala bir çok konu da referans noktasıdır.
Hiç bir yerde bulamayacağın bilgileri yazarların deneyimlerinden elde edebilirsin.
sözlük okur yazarı olmayı bilmek lazım, yani kim troll, kim aktroll kim algı operasyonu peşinde, kim reklam yapmaya kasıyor bunları ayırt edebiliyorsan kaliteli içeriğe ulaşabilirsin.
0
rentts
(29.08.24)
en son 2009'da entry girmişim. troll başlıklarını görmezden geliyorum, spor entrylerini her okuyuşumda sinirim bozulup bir dolu insanı engelliyorum. bitmiyorlar.
bu tarzda site sadece reddit kullanıyorum, o da gündemi takip için yeterli olmuyor bazen. alışkanlık da var, azaltmak için bookmarklardan kaldırsam da başlık listesine bakarken buluyorum kendimi. başlıktaki ilk ve son entryleri okuyorum gerisi aynı zaten.

sözlükle direkt bağlantılı olmasa da türkiyedeki nefret kültürü yoruyor insanı.
0
anonim yazar
(29.08.24)
sabah akşam, bi de gün içinde aklıma geldikçe iki-üç dk giriyorum.

yazar hesabımı kullanmıyorum. bir şey favorilemiyor, artı-eksilemiyor sadece okuyorum. arada bi fikir soran entryler olursa ve çaylaklardan mesaj alabiliyorlarsa mesajlaştığım oluyor.

çok rezil bi halde sözlük.

ama eskiden de öyleydi. bu kadar nefret ya da yozlaşma yoktu gerçi. yaşınızı bilmiyorum ama belki eskiden bu kadar farketmemiştik. bilmiyorum.

eskiden daha entelektüel insan vardı, güzel güzel yazan eden emek verenlerin sayısı artık çok az. otu boku eleştiren ergenler ya da ergen kalanlar var.

bir de toplumun aynası az-çok.
toplum bağnaz, yeni nesil bağnaz.bağnazlığı dindarlık olarak yorumlamayın sadece. eksisözlükteki genç nesiller bağnaz.

ama twitter'dan daha iyi hala.
sürekli her şeyi alıntılayıp eleştiren, bunu yaparken yüksek perdeden konuşan, saçma sapan insanları ve aptal ergen eğlencelerini gösteriyor artık twitter. takip etsen de etmesen de.
0
biseysorcaktim
(29.08.24)
Kliseler ve negatiflikle dolu rezil bir ortam var. Gene de bazen bakiniyorum konuya gore.
0
mbond
(29.08.24)
Geçen bir soru vardı ya mutsuz olduğunda hüzünlü şarkılar dinlemenin psikolojide bir adı var mı diye, ben de umutsuzken daha da umutsuz hissetmek için okuyorum gibi geliyor bazen.
0
peki madem
(29.08.24)
Engelleyerek biraz rahata erdim.
0
gabe h coud
(29.08.24)
Debe sistemi değişmeden önce her sabah otobüste okurdum artık aklıma bile gelmiyor çok nadiren bakıyorum. Yeni öğrendiğim şeyler hakkında okumak için başlıkların şükela modunu okuyorum. Yazar olduğumdan beri sık yazan biri değildim artık çok daha seyrek yazıyorum.
0
black holes in the sky
(29.08.24)
Sözlükte yazilanlardan sikayet edenlerin de orayi ne amaçla kullandiklari malum.
0
Yourcousinmarvinberry
(29.08.24)
Rahatsızdan çok ortama yerleştirilmiş troll var. Rahatsızlar tekil olarak tolere edilebilir belki. Troller birlikte hareket ediyor. Çok rahat hesap değiştirebiliyorlar. Rende binası ile ilgili durumlar. Sadece yönetimle ilgili değil.
0
sibertenik
(29.08.24)
(9)

türkiye olarak, bir sabah kendimizi savaşın içinde bulabilir miyiz ?

WithWorth
yoksa savaş aylar öncesinden "ben geliyorum" der mi ?örneğin ukrayna halkı için bu durum nasıldı ?savaş yavaş yavaş "ben geliyorum" dedi ve halk gerek mental olarak gerek maddi olarak gardını alacak, hayatını planlayacak bir zamana sahip oldu mu ?yoksa çok daha ani mi oldu ?gazze/israil/suriye/iran/
yoksa savaş aylar öncesinden "ben geliyorum" der mi ?

örneğin ukrayna halkı için bu durum nasıldı ?
savaş yavaş yavaş "ben geliyorum" dedi ve halk gerek mental olarak gerek maddi olarak gardını alacak, hayatını planlayacak bir zamana sahip oldu mu ?
yoksa çok daha ani mi oldu ?

gazze/israil/suriye/iran/lübnan'a bakınca; türkiye olarak başımıza bir iş gelecek varsa şayet; bu yavaş yavaş mı gelir ? nasıl gelir ?
0
WithWorth
(28.08.24)
Ukrayna istilasinda, Rusya zaten uzun suredir sinirlara ordusunu yigiyordu. Ustune Rusya'ya "Neden askeri oraya yigiyorsun?" dendiginde "hiic" diyolardi, sanki kimse anlamamis gibi. Istila etme, saldirma ihtimali hep konusuluyordu yani ve Rusya bir gun "kandirdim" dedi saldirdi. Bilinmeyen birsey yoktu ortada.
Israil durumu daha farkli, Hamas bir sabah sinirdan havadan ve yerden olmak uzere saldirdi, 1-2 saat icinde 1200 e yakin insani oldurdu. Kimse boyle bir saldiri beklemiyordu. Bu sebeple zaten Israil hukumeti asiri elestirildi, nasil istihbarat yapilamaz diye.

Diger ulkelere dair bilgim yok.
Ama Turkiye'de bunun olmasini saglayacak bir sebep yok. Etrafimizda bize saldirip cikar saglayacak gucte sinir komsusu yok. Amerika neden saldirsin? Avrupa neden orta dogu ile tamponunu yok etsin.
0
quaker
(28.08.24)
Savaşlar hep ben geliyorum der ama ben iktidara güvenemiyorum yine de. Çok özgün durumlar yaşattılar, bunu da literatüre ekleyebilirler:) Lakin şu an uluslararası olarak tr'nin bir iddiası kalmadığı için şu an bir savaş riski görmüyorum. Yine de tümevarım şunu söylüyor: savaş "ben geliyorum" der.
0
prole
(28.08.24)
genel olarak herhangi bir savaş aylar öncesinden "ben geliyorum" der. hatta birkaç hafta öncesinde çoğu ülkenin vatandaşlarına orayı terk edin demeye bile vakti olur. ukrayna'da olduğu gibi.

türkiye bu bahsettiğin ülkelerden çok farklı. nato üyesi olması askeri açıdan çok şeyi değiştiriyor. en büyük 10 ordudan birisine sahip olması çok şeyi değiştiriyor. batı ve doğu arasında sürekli bi gel-git üzerine kurulu dış politikası çok şeyi değiştiriyor.

türkiye'nin ukrayna gibi topyekün savaşa girmesi, dünya savaşı çıktı demek gibi bir şey.
0
gitdaddy
(28.08.24)
Ukraynalı arkadaşım ile geçen konuştuk öncesinden biliyordum aslında dedi. Ama hatırlıyorum ki savaş çıkmadan önce ailesi ile çok tartışıyordu. Ailesi ona "paranoyaksın, ilaç tedavisi görmen lazım" falan diyordu savaş çıkacağından emin olduğu için. Yani iki görüş de mevcuttu diye anlıyorum. Bir de arkadaşım Ukrayna'da Kırım'ın 2014'te ilhak edildiğini bilmeyenler vardı, şimdi de savaş yokmuş gibi yaşayanlar var dedi. Onun gözlemleri bu şekilde.
0
peki madem
(28.08.24)
Tehlike var.
Dertleri bizi Orta Asya'ya geri göndermek ama bir çok devlet için de
önemliyiz.
O nedenle bir savaş çıkacağını sanmıyorum.
Batının zaten bizim için olan niyetleri ortada. Allah (celle celaluhu)tan Rusya da şu an Ukrayna ile uğraşıyor da kendi yolumuza bakıyoruz.
Yoksa Rusya,özellikle Suriye yönetiminden aldığı destekle İdlib bölgesini daha fazla karıştıracak ayrıca yeni bir göç dalgasına sebep olacak. Neyse ki uzun zamandır Suriye'ye geri dönüşlerde de artış var diye biliyorum.
0
diyecevaplandı
(28.08.24)
görebiliyorsan evet savaş öncesinden "geliyorum" der. ekşi'de senelerdir yazıyorum. rusya ile ukrayna arasında savaş olacağı belliydi.

maalesef yanılmayı çok istemekle beraber türkiye'nin de yakında savaşa gireceğini düşünüyorum. üç sene, beş sene, 10 sene... onu kestirmek zor. ama bu ülkenin mevcut dünya düzeninde bu şekilde var olmaya devam etmesi mümkün değil.

"türkiye'ye rusya dışında savaş açabilecek ülke yok" argümanına da katılmıyorum.

sadece ordu içerisindeki bir klik coşsa nur topu gibi iç savaşımız olur. dışarıdan müdahale olmasına gerek yok. kaldı ki trakyasından suriyesine her an ülkemize dalabilecek on binlerce asker/silah var. maalesef.
0
mark greg sputnik
(28.08.24)
ukrayna olayı doğru bir örnek değil. ukrayna (özellikle devlet başkanı) amerikanın maşası durumunda. amerika saldır diyor saldırıyor. ukraynanın öyle topraklarını, ülkesini savunması gibi bir durumu yok. tamamen nato sınırlarını genişletip rusyayı daha çok sıkıştırmak için planlanan bir olay. yıllardır bunun alt yapısını oluşturdular. rusyanın tüm uyarılarına rağmen bunu gerçekleştirdiler.

zaten dikkatli bakınca sıra türkiyeye geliyor. şuan çevremiz amerikan üsleriyle çevrelenmiş durumda. (git:image.hurimg.com )
amerika yıllardır yunanistan ana karası ve yunan adalarına asker yığıyor ve yeni üsler açıyor. keza suriye kuzeyi ve kuzey ırak amerika kontrolünde. Bulgaristanda öyle.

bunun yanında istilacı türlerle ülkenin demografik yapısını değiştirmeyi başardılar. ilerde bizi bir iç karışıklık (savaş boyutuna varır mı bilmiyorum) bekliyor.
şuan iki tarafada (rusya ve abd) eşit mesafede durmaya çalışıyoruz. ama kamala harris seçilirse üçüncü dünya savaşı ihtimali hiç olmadığı kadar yüksek olacak. muhtemelen israil-suriye-iran ve türkiye çevresinde şekillenen bir savaş olacak.
0
my fault
(28.08.24)
eğer bir yığınak arıyorsanız abd'nin dedeağaç'a yaptığı yığınağa bakın. oraya binlerce savaş aracının sevkiyatının amacı nedir? ilginçtir ama rte'de bir yerde bundan bahsetmişti sanırım. böyle şeyler maalesef açık konuşulamıyor ancak satır aralarından çok şey çıkabiliyor.

türkiye'yi savaş çıkarılacak bir coğrafya olmaktan uzak görüyorum. avrupa için çok tehlikeli. hepimiz görüyoruz ama insanlık halinden dolayı basiretimiz bağlandığı için dillendiremiyoruz. türkiye yavaş yavaş çözülüyor. demografisi değişti, insanları kendi ülkesine soğudu. çözülen bir ülkeye savaş açmak çok mantıklı değil.
0
calmdown
(29.08.24)
İktidarın ulus devletten, ümmet devlete geçiş projesi var. Bunun için her şeyi yapar. Savaşa girmekte dahil.

Şu an yeni anayasa yaparak geçmeyi deniyorlar. Olmazsa, bir anda farklı durumlar çıkabilir. Savaş bence iyi senaryo olur bu durumda. İç savaş çıkartırlarsa, durum vahim.


.
0
kartallar yuksek ucar
(29.08.24)
(33)

Neden Kediniz Var? Neden Kediniz Yok?

Lubb
tldr;neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?ya daneden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?--------Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var
tldr;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?


--------
Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var (tekir değil cins) ve sanırım benim evim onun en iyi alternatifi. linç edecekler burdan sonra çıkabilir.

asıl konuya gelirsek ben her zaman bir kedi sahiplenmek o duyguyu tatmak istemiş biriyim. ama bir yandan da bu işin sorumluluğunun ağırlığının farkındayım ama karar aşamasında tecrübeye ihtiyacım var. o yüzden hevesle ya da düşünmeden karar vermek istemiyorum.

bu konudaki tüm görüş, soru ve önerileri aşağıdaki iki kutuptaki soruda birleştiriyor ve katkılarınızı bekliyorum;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?
0
Lubb
(27.08.24)
Sahiplenmemelisin çünkü bakimi da muhafazasi da oldukça güç bir hayvan.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.08.24)
Bro kedi sahibi olunca beynin serotonin reseptörleri kediye duyarlı hale geliyor ve kediyle olunca otomatik olarak mutlu oluyorsun, bu stres çağında muhteşem bir olay, o nedenle kedi sahibi olmalısın ama evde bi canlı beslemek en az bir çocuk büyütmek kadar masraflı ve zor mamasıydı vet. masrafıydı kılıydı yünüydü çok pahalı, ayrıca kafana göre bi tatile gideyim 2 gün bir yere kaçayım diyemiyorsun çünkü kedi her yere götürülebilen bi varlık değil tek başına bırakırsan da dönünce dünyayı sana dar eder ayrıca vicdanın izin vermediği için tek de bırakamazsın çok güveneceğin biri yoksa emanet de bırakamazsın, tüm hayatın kediye endeksli olur, zor yani ama kediler her şeye değer bence ben hiç pişman olmadım keşke dünyadaki bütün kedilere ben bakabilsem ama kedi bakmak çok zor ona göre düşünün karar ver minimum 10 sene sende olacak çünkü ama 15 de olur 20 de olur belli olmaz, eğer sahiplenip de 6 ay sonra ben buna bakamıyorum deyip sahiplendirme ilanı açarsan seni bulup döveriz şimdiden söyleyeyim ona göre karar ver.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.08.24)
kedi sahiplendim (tekir, sokak kedisi). oğlum yıllardır kedi beslemek istiyordu. çocuk şımarıklığı değil, severim sıkılınca da atarım gibi bir durum olmadığını biliyordum ama sorumluluğunu almaya da korkuyordum. gittiğimiz yazlıkta her sene yavru kediler oluyor, oğlan da çok seviyor, her sene acaba birini alıp götürsek mi, yapabilir miyiz diyip diyip vazgeçiyoruz. hatta 2021 yılında çok yaklaşmıştık vazgeçtik.

geçen sene kedinin biri, çok küçük yavru da değil 6-7 aylık eve geldi ve bir daha gitmedi. içeri almıyorduk kapıda yatıyordu, destursuz eve girip çıkıyordu. hiç diğer kediler gibi değildi. hepimizin o kadar kanı kaynadı ki dedik bu bizimle geliyor, bütün sorumluluğunu alıyoruz. iyi ki de getirmişiz.

neden sahiplenmelisin? mükemmel bir duygu. şu hayvana nankör diyenin allah cezasını versin. gelip yanına büzüşüyor, gorr gorr motor açıyor, karnına masaj yapıyor, en sıkkın anında iki sürünüp sırnaşıp mutlu ediyor. hoplaya zıplaya oynuyor neşe veriyor. canın sıkılınca gidip mıncıklıyorsun o da karşılık veriyor. acayip güzel bir duygu.

niye sahiplenmemelisin? her gün kumundan bok kürekleyeceksin, en geç ayda bir bütün kum kabını çamaşır suyuyla yıkayıp dezenfekte edeceksin. sabah akşam mama verilecek, haftada bir tüy taranacak. evin her tarafı tüy olacak, ağzından tüyü çıkacak, hele bir de uzun tüylüyse bütün koltuklar tüy olacak (sokak kedisi olmasına rağmen çok tüy dökmüyor, başka kedilere göre nispeten az benimki, sık sık taramakla da alakalı biraz). tırmalamak kedi için bir ihtiyaç, kedinin tırnakları içten dışa doğru uzuyor, tırmalayarak dış kabuğu atması gerekiyor. o yüzden ne kadar tırmalama direği de alsan o gidip halıları koltukları perdeleri tırmalayacak, eşyaların anasını belleyecek (benimki 1-2 şşşt yapma dedim, yapmıyor şimdi, nereyi tırnaklıyor bilmiyorum direğini de kullanmıyor. ama halılar koltuklar perdeler sağlam 1 yıldır). hasta olunca veterinere götürülecek, kavga dövüş ilaç içirilecek, ciddi hastalıklar epey masraflı, üzüntüsü de cabası (bu umarım hiç başımıza gelmez). en önemlisi tatile gidemeyeceksin, bayramda 1 hafta güneye kaçayım diyebilmen için şu dediklerimi yapacak birini bulman şart olacak. gezme tozma tayin yurtdışı işlerin varsa bakıcısını bulmadan yapamayacaksın, başına bela olacak. 1 aylık kuru maması 1500 lira, aylık kum 150-200 lira. bunun yaş maması var, maltı var, veterineri var, aşısı var (yıllık karma ve kuduz aşısı 900'er lira, iç dış parazit 3-4 ayda bir 600 lira), ilacı var, malzemesi (kum kabı, mama kabı, su pınarı, taşıma kutusu, tırmalama direği, tarama aleti, oyuncağı) var, var oğlu var, göçertmez ama biraz masrafı da var. bütün bu sorumluluğu peşin peşin kabul edip üstleneceksin, sonradan "yapamıyorum bana göre değilmiş" demeyeceksin.

ama böyle dertlerin yoksa, uzun seyahatlerde bırakabileceğim, bakabilecek biri var diyorsan, bok temizler, tüy tarar, mamasını suyunu veririm, halıya kusunca silerim, aşılarını aksatmam, masrafı da koymaz diyorsan mis gibi hayvan.

bokunu benden başka kimsenin temizlemeyeceğinden, veterinere götürme, ilaç içirme işlerinin bana kalacağından emindim. ne eşim yapar, ne oğlum yapar. ama ikisi de çok seviyorlar. ben hem seviyorum, hem bakıyorum. kedi de en çok beni seviyor. dibimden ayrılmaz. gece gelir koynumda yatar. çok kıpırdanırsam gider ayak ucumda yatar. sabah gelip öperek uyandırır. inanılmaz bir his var ya anlatamam. iyi ki sahiplenmişiz.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
Valla bir canlının sorumluluğunu almak, hayatımı ona göre ayarlamak, temizliğiyle, mamasıyla, sağlık kontrollleri ile uğraşmak ve bu masrafa girmek istemiyorum.
0
Amaranta ursula
(27.08.24)
Yan apartmandaki komşu kedisini sokağa bıraktı, ben de sokakta bir iki kez sevip mama verdim buna, o ara kış geldi biraz mecburen sahiplendim vicdan ağır bastı, kedi 3 yıldır bende, bazı açılardan zorlukları olsa da kedi sahiplenmek iyidir aslında, bir zaman sonra evlat gibi oluyor.
0
blue rebel motorcycle club
(27.08.24)
Eksiden kedi besleyen biri olarak.

Kafana göre dışarı çıkıp uzun seyahat edemiyorsun. Bir evlat gibi sorumluluk gerekli.

Her yer tüy. Her 2 güne pislik temizliyorsun. Eşyaların anasını aglatıyor. Her taraf tırnak izi. Ayrıca masrafı da çok. Maması veteriner masrafları benim senede 1 tatil masrafım kadar. Eger doktor tavsiyesi degilse önermem. Ama yalnız yaşayan ve yalnız yaşamaktan kafayı kırmak üzereyseniz kedi çok iyi bir seçenek.
0
limonlu eksi
(27.08.24)
Benim tek bir yorumum olacak o da kedi sayısıyla ilgili. Kediler yaşlandıkça şikayetleri artıyor. TR'deki ekonomiyi düşünerek ne kadar sayıda kedi bakabileceğinizi iyi düşünün. Örneğin fip için tedavi çok ama çok pahalı, kaliteli bir mama alacaksanız bunun fiyatını araştırın.
0
rakicandir
(27.08.24)
Sorumluluğu yüksek olduğu için hiç girmiyorum o topa. Arkadaşlarımın kedileri ile gideriyorum evcil hayvan sevgimi. Bir yere gittiklerinde bakıyorum. Çiçek sulamak bile sorumluluk ama sen yokken çiçek kendi başını belaya sokmuyor. Kedinin ne yapacağı belli değil. Bir de depresyona falan giriyor bazıları sahibi gidince. Yapamam ama yapana engel olmam.
0
nawar
(27.08.24)
kedileri dışarıda severim ama evde asla. kedi kakasiyla uğraşmak iğrenç bir şey.
0
tabudeviren
(27.08.24)
Amaranta +1
0
jülsezar
(28.08.24)
uzun uzun yazdım ama tl:dr dersen özetlemiş arkadaşlar. ay kakası çok iğrenç, vay çişi çok kötü kokuyor, amanın her yer tüy oldu, abari eşyalar tırmık oldu, bu neymiş böyle ben hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim dayanamıyorum diyeceksen hiç ama hiç kedi beslemeyi düşünme. kedi besleyecek olanlar bunları en baştan kabul etsin.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
@jülsezar +1
0
Mirket
(28.08.24)
yalnız arkadaşlar herkes neden sahiplenmemesi gerektiğini yazıyor. böle olunca kedi beslemek çok iğrençmiş gibi bir şey oldu. "doğru lan şunu sokağa atayım da kurtulayım, 15 sene daha bununla mı uğraşılır" diyeceğim nerdeyse (şaka tabi).

birkaçınız da neden beslenmesi gerektiğini, olumlu güzel taraflarını yazsanız da tercih yapabilse, elinde "bütün bunlara razıyım", iyi tarafı benim için ağır basıyor" diyebileceği argümanlar olabilse.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
kibrit+1

benim icin nefes almak kadar hayati bir mesele. kedisiz evde hayat bulmuyorum ama!!!!! su sokaga atilan hayvanlari gordukce kriz geciriyorum. artilarini saymakla bitiremem evlat sevgisi denen sey iste agirlikla manevi yonu guclendiriyor merhameti taniyorsun

eksiler: kum kullanirsan evin her yeri kum olur. benim bebeler pelet kullaniyor tuvaletini kolayca alabiliyorum her gun temizlemek gerekir. bazen tam yemege otururken veya misafir kapidan girince bi yerden koku gelir:) benim icin tuvaletini guzel yapan kedi gazini cikaran bebek gibi sevindirici bir haber o yuzden komedi trajedi karisik o koku.

en buyuk eksi sen evde olmayacaksan hayvan ne yapacak? kediden anlayan bi cevre ihtiyaci onemli ve konum olarak yakin birileri lazim. olmayacaksan evine birileri gidebilmeli eger degilse hayvani baska kedili eve götürmek bir dert, kedisiz evde durmasi ayri dert.

maddi durum da saglik hizmetleri icin buyuk ihtiyac. mamasindan veterinere ucuza kacilinca kar edinilen hicbi durum görülmedi oyuncak haricinde

en nemrut kedinin bile duygulari vardir bi o kadar psikolojileri hassastir. ben yoksam baskasi ilgilenir demeyin cunku mhntemelen o hep sizi arayacak. ben sikildim bunlar zaten icguduleri var sokakta yasar diyemezsin cunku o ev bebesidir(hem de cins:'( )

yillarca ev arkadasi(ex bf) ile kedimiz oldugu halde kendi evime baska bi kediyi ilk sahiplendigim zamanlara gittim. bebenin huzursuz oldugu bi anini normal bi seymis gibi videoya cekmisim:( ne kadar bildigimi zannetsem de cahilmisim. her kedinin huyu farkli iyi tanimak gerekir. sahiplenirseniz kediler hk bolca bilgi edinin(su an yapmaya calistiginiz gibi), kedili bi evde zaman gecirin mesela

arkadasimla eve cikarken butce oldugu halde esya almakta cok zorlandik cunku kedilere uygun seyler secmek gerekiyordu. duz kumas bi koltugu hic etmek icin kedinin herhangi bir engeli yok, ona kizamazsin da. deterjanindan yatak basligina kadar her seyi "pati dost" almak durumunda kaliyorsun. mesela deri yatak basligi(nE?!) yerine ahsap seciyorsun

evladini camdan dusmesiyle kaybetmis biri olarak, butun cami kapiyi korumali hale getiriyorsun. aksi halde acilan gedikten sen de atlamamak icin zor tutuyorsun

yurt disi hayalin varsa ve onu goturemeyeceksen uzak duruyorsun

onu cok seviyorsun
0
ala09
(28.08.24)
Olumsuz taraflarına (veteriner masrafı, tuvalet temizlemesi, tüy dökmesi, eşyalara zarar vermesi vb.) arkadaşlar değinmişler zaten.

Ben 7 yaşındaki kedimizi sahiplenmeden önce "Bu eve hayvan girerse ben giderim." diyen 67 yaşındaki annemin yorumunu bırakıyorum: "Hayatımın 60 yılını böyle bir sevgiden mahrum geçirdiğim için çok pişmanım."
0
dark red
(28.08.24)
kedim yok çünkü uğraşamam.
0
abelardo
(28.08.24)
Ailemin evinde yaşarken kardeşim istedi diye alındı. Kedileri çok severim ama kendi evimde yok, sebepleri klasik :

1) Kısırlaştırmazsan evin her yerine işer, evden kaçar, camdan atlar, agresifleşir, sesiyle huzur vermez.

2) Her yer tüy olur, halılar, tişörtler, paçaların, çorapların.

3) Açıkta yemek bırakamazsın

4) Kumu leş gibi kokar ve devamlı temizlemek zorundasın.

5) Rahat bir şekilde seyehat edemezsin.

6) Evdeki eşyaların içinden geçer, dünyanın parasını verdiğin mobilyalar ve kumaşları, kablolar, çiçekler...

Özetle sorumluluğu çok büyük, bunları bilmeden arkadaşının evinde görüp kucağında iki sevdin, hoşuna gitti diye kedi beslenmez.
0
kimlanbu
(28.08.24)
Sokakta bahcede evet
Evde asla.
Kediler evcil degil vahşi hayvanlar. Ev onlara göre değil
0
halk
(28.08.24)
İlk kedimi sahiplenmeden önce hayvansever olduğumu bilmiyordum, gerçekten.
Cevaplarda da gördüğünüz gibi bakış açısına göre değişiyor.
Benim hayatıma çok şey kattı olumlu anlamda.
0
kumandanim
(28.08.24)
yazmayı unutmuşum. yukarıda sayılan olumlu ve olumsuz yorumların yanında, kedi alerjisi kısmını da atlama. alerjin olmadığından emin ol.

benim kediye alerjim vardı. ne zaman bir kedi sevsem, ev kedisi bile olsa ağzım yüzüm yamulur, gözüm burnum akmaktan, silmekten, hapşırmaktan kıpkırmızı olurdu. hatta misafirliğe gittiğimiz bir evdeki kediyi sevdim diye o kadar yamuldum ki acile götürdüler, iğnelerle toparladım.

kedi sahiplenmemdeki en büyük endişem de buydu, ya alerjim tutarsa ne yaparım diye. geçen sene yazlıkta gelen kediyi ankara'ya götürme konusunda yükselmeye başlayınca her gün sokakta gezen bu kediyi alıp her gün ağzıma yüzüme sürdüm. elimi kolumu tırmalatıp kanattırdım. kendi kendime hard bir alerji testi uyguladım, bir sıkıntı olmadığına emin olduktan sonRa sahiplendim, ankara'ya getirdim. hala da yakalayıp yumulurum, bir sıkıntısı yok. alerjiden de kurtulduk galiba.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
uzun yıllar kedi baktım. tüm kedilerim öldükten sonra küçük ırk bir köpek sahiplendim.

köpekle kurulan bağ kediden daha farklı oluyor. köpek ile daha bir karşılıklı iletişim kurulabiliyor.

o yüzden artık kedi bakmak istemiyorum. köpeği eğitebiliyorum artık eve pislemiyor, koltuk tırmalamıyor, eşyaları parçalamıyor, durduk yere havlamıyor. Ama kediler ne kadar kimi akıllı olsa da başına buyruk davranıyorlar.
0
ananiyimioguz
(28.08.24)
@kibritsuyu

Bu alerji denen hastalık, bir gün birden kaybolabildiği gibi tam tersi olup, bir gün birden ortaya çıkabilen bir illet.

Alerji ilaçlarının da ciddi yan tesirleri vardır.

Bir gün ciddi bir kedi alerjisi başlarsa ne yaparsın?
0
Mirket
(28.08.24)
@mirket

dediğin gibi aniden çıkıp aniden kaybolan bir şey. 1991-2004 yılları arasında da kedimiz vardı evdei onu da sokaktan tutup getirmiş, aileme zorla sahiplendirmiştim. 13 sene birlikte yaşadık, alerji falan olmadı. kedimiz öldü, birkaç sene sonra alerjim başkadı, ne zaman kedi sevsem yamuldum. etrafımdakiler de şaşırdı yahu 13 sene kediyle yaşadın bir şey yoktu, bu nereden çıktı diye.

bunu sahiplenirken de endişem oydu, testini yapıp getirdim, 1 senedir sıkıntımız yok.

aniden çıkarsa ne yaparım? bilmiyorum, ilaçla falan kesmeye çalışırım herhalde yan etkilerini göze alıp.

o risk her zaman her şey için var. sırf alerji de değil. yani her an her şey olabilir. ama bazı riskleri göze almak da gerekiyor. yoksa hiçbir şey yapamazsın, kavanozda tek başına yaşamak zorunda kalırsın.

babam hastanelik olup yatağa düşeceğini öngöremedi, köpek aldı. farklı şehirde hastanelik olunca, ben de yanına gidince (benden başka kimsesi yok) köpek yabancı şehirde sokakta kaldı. komşu, babamın el bebek gül bebek baktığı hayvana bahçede en fazla bir sokak köpeği kadar baktı. kimsenin aklına bu senaryo gelmemişti, olan köpeğe oldu. eğitimi, gelişimi her şeyi aksadı.geri aldık getirdik ama tekrar toparlayamadık. babamla mı ilgileneyim, hastanede refakatçi mi kalayım, köpeği mi eğiteyim de evde yalnız kalabilsin, kendi işime gücüme aileme mi bakayım derken köpekle yapamayacağımızı anladık, sahiplendirmek zorunda kaldık.

şimdi benim de ailem alır başını giderse, ben kedimle yalnız kalırsam, sonra ben de hastanelik olursam bu kedi evde tek başına ne olacak, kim bakacak diye düşünürsem hayat bana zehir olur. tüm ihtimalleri düşünüp en kötü senaryoları yazarsak hayatta hiçbir şey yapmadan fanusta yaşamam gerekir.

o yüzden bazı şeyleri de düşünmeden risk almak gerekiyor. gerisi kader kısmet.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
2,5 ay önce bende de bahsettiğiniz gibi bir durum oldu. Bence artıları ve eksileri kişiden kişiye değişir. mesela titiz biriyseniz kedinin her yere tüy dökmesini, veya banyo tuvalet vs dahil kedinin meraklı olması sebebiyle evin heer yerini dolaşıp sonra da yemek masasının üstüne çıkmasını kaldıramayabilirsiniz.

biz çok temizlk hastası bir çift olmadığımız için kedinn bu hareketleri gözümüze batmıyor. masrafları da karşılamakta sorun yaşamıyoruz. senin sahipleneceğin kedi kaç yaşında ise masrafı ona göre değişir. bizimki 5 aylıktı, 2 doz karma aşı 1 doz lösemi, 1 doz kuduz yaptırdık (1 doz daha lösemi yapılacak) aşının tanesi 1200 TL istanbulda. ama başka bir şehirde oturuyorsan miktarı değişir. kayseride bir tanıdğım karmayı 500e yaptırmış. kuduz 300 tl bakanlık yapıyor.

2 ayda 1 iç-dış parazit ilacı yaptırman lazım 800 tl

kum masrafı kullandığın markaya göre değişiyor, 1 ayda 1,5 kutu (yaklaşık 15 lt) kum kullanıyoruz. 1 kutusu 150 tl olan kum da var 750 tl olan kum da var. senin tercihine kalmış.

mama ise kaliteden ödün verilmemesi gereken bir şey, 5-10 kg olarak alınca ucuza geliyor ama 1,5 kg ya da 2 kg alınca aylık masrafı 1000-1500 TL. (toplu alımda ucuzluk bir avantaj ama bayatlama ve kedinin ishal olma durumu dezavantaj)

1 tüp vitamın 620 tl (2-3 ay gider)
1 tüp malt 340 tl (2-3 ay gider)

daha ucuza da var ben iyisini almıştım. Yani bu iş öyle ucuz değil. kedin hasta olursa tahlil yaptırmak zorunda kalırsan 5-6 bin tl paran gidebilir.

bunları karşılayabilecek misin? onu değerlendir. BENCE KEDİ BAKMANIN KÖTÜ TARAFI: evden ayrılamamak. biz çok gezenti tipler değiliz o yüzden sorun olmadı henüz ama 1 hafta 10 gün tatile gidecek olsak sıkıntı olur. kediyi evde bıraksan bi dert, birine emanet etsen bi dert. hayvancağız yer değiştirdiğinde stres oluyo. yalnız kalsa ayrı stres oluyor. stres olunca da tuvalete çıkamıyor ya da ishal filan oluyor hasta oluyor çocukcağız.

yani sanırım şimdiki aklım olsa almazdım ama aldığım için de pişman değilim. kendime iş çıkarmış oldum durduk yere.

KOKU KONUSUNDA GÜNCELLEME: Evimiz çok küçük değil, boş bir odamız vardı kedi kumunu ve mamasını oraya koyduk koku sadece o odada var. bizim burnumuz alıştığı için bize hiç bir yer kokmuyor. geçen hafta annemle teyzem geldiğinde sordum; o odada koku olduğunu ama diğer odalarda olmadığını söylediler. odadaki koku da çok ağır değilmiş. sadece fark ediliyormuş hayvan kokusu olduğu.
0
turuncu tonlarda
(28.08.24)
Misafirlige gitmistim

1 evleri pis kokuyor

2 heryer kedi kılı ve cekyata bile oturamadik ustumuz basimiz kıl oldu

Bu hayvanlar cok tuy dokuyor koku yapiyor evi leştibgittigim kisilerin
0
Zetnikov
(28.08.24)
arkadaşlar cevaplar için teşekkür ederim. çevreme de sordum sizlere de sanki durum şu :

kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor. istemeyenler de direkt söylüyor.

olumlu yönde çok az geri bildirim aldım bu @kibritsuyu ve birkaç kişi demiş ama genelde sanırım herkes geri dönülemez bir yola girmiş durumunda kalmış gibi.

hiç mi iyi yanı yok diye bakınca iyi yanlarından işte tatlı seviyorsun falan derken ardından çilesini yapıştırıyor herkes.

çocuğa karar vermek gibi. rasyonel düşünme ile olmuyor demek bu işler. duygusal içten geliyor sonrasını düşünmeden. karşılıksız iyilik yapmak işte. yaparsan yaparsın. yapmazsan yapmazsın.
0
🌸Lubb
(28.08.24)
yalnız şunu tekrar belirteyim. ben bu bahsettiğim sıkıntıların hepsinin farkında ve bilincinde olarak, tamamını kabullenerek gönüllü olarak sahiplendim, ilk kedim değil. kediyi sahiplendikten sonra sıkıntılarının farkına varıp, sonra da vicdanım sokağa atmaya elvermeyip mecburiyetten katlanıyor, iyi taraflarıyla da züğürt tesellisi gibi avunuyor değilim.

kendi özgür irademle, bütün zorluğunun farkında olarak kabullenip sahiplendim, bundan da asla pişman değilim, gayet memnunum.

yani kendi adıma "kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor" cümlesine kesinlikle katılmıyorum.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
Bu sorumluluğa giremem diyordum ama kedi resmen gelip benim evde yaşamaya başladı kendimi içinde buldum. Kedinin kendisi beni sahiplenmeseydi ben asla götümü kaldırıp da sahiplenmezdim sadece düşünürdüm herhalde. Şimdi yanımda yatmış mırlıyor o nedenle kararından pişman değil diye düşünüyorum. Bence de iyi oldu.
0
peki madem
(28.08.24)
"kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyo"

Sonuna kadar katılmıyorum:)
0
kumandanim
(29.08.24)
Kedi bakanların çoğu pişmanım demiyor abi sen şu an zorluklarını anladığın için almamak için kendi kendini haklı çıkarmak adına herkesin pişman olduğunu ama söyleyemediği düşünmek istiyorsun ama öyle değil biz sana sadece kedi sahiplenmenin çok zor olduğunu bir anlık hevesle ya da sevgi patlamasıyla eve alınmaması gerektiğini bu işin çocuk büyütmekten daha zor olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, pişman olanlar genelde bir anlık hevesle ve sevgi patlamasıyla alıp sonradan o zorluğu görüp kediyi başkasına kitlemeye çalışanlar oluyor, onlar da buraya yazmaz zaten. Kedi sahiplenmek kediyle yaşamak zaten mükemmel bir his bunu anlatmak saçma, önemli olan zorluklarını bilmek zorluklarını bilerek karar vermek, yoksa ben sana kediyle yaşamanın ne mükemmel olduğunu 15 paragraf yazarım ama kediyle yaşamanın zorluklarını ANLAMADAN kedi sahiplenirsen kedi seni sabahın beşinde boklu kumunu temizletmek için uyandırdığında bize küfredersin. Ayrıca senin kediden bi beklentin mi var abi sana ne anlatmamızı istiyorsun; sen eve gelmeden yemekleri yapar yemekten sonra da kahveni getirir su bitince su siparişi verir diyerek mi ikna edeceğiz seni içinde öyle bir sevgi varsa alır beslersin yoksa beslemezsin bu doğal bir içgüdü, kar/zarar performansına göre değerlendiremezsin, sen ikna olmaya çalışıyorsun ama ben sende öyle bir ışık göremedim kusura bakma, sen bu işlere girme.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
Kedileri severim ama sahiplenmiyorum:
- Tüy sorunu
- Koku sorunu
- Tuvalet sorunu
- Eşya ve mobilyalara zarar verme sorunu
- Evde olmadığında, tatile çıkacağın zaman kimin bakacağı sorunu
- Sabahları erken saatte uyandırma sorunu
- İşin maddi boyutu
- Bir de çok alışma, başına birşey gelirse üzülme endişesi var.

Ayrıca duyduğum çeşitli konular var. Daha bu hafta birinden dinledim, kedisi musluğu açmış saatlerce su şarıl şarıl akıyor. Belki evi su basacak. Ötekinin kedisi zıplayıp kapıyı kulpundan açabiliyor, evin giriş kapısı açık kalıyor, kişi işinde veya dışarıda.

Bu nedenlerden hiç sahiplenmedim. Evim çok geniş/bahçeli olsaydı daha olumlu bakabilirdim.
0
Lethe
(29.08.24)
www.eksiduyuru.com

kedi sahiplenince düşen hayat kalitemden bahsetmiştim burada ve yol yordam istemiştim buradaki arkadaşlardan.

ben de bir yakınımın bakamadığı bir cins kediyi almak durumunda kalmıştım. ama şimdi 2 yıl geçmiş olacak neredeyse. gül gibi geçinip gidiyoruz. yalnız, sanırım ben uyum sağladım kediye, o bana değil slkfsf artık gürültülerini takmıyorum, yoksa benzer şeyleri hiç yapmıyor değil. az yapıyor ama devam ediyor gürültüleri.

hatta buraya yazmamışım ama eve kedi geldikten sonra 1 ay içerisinde 3 defa hasta olmuştum. doktor bile kedi alerjin var bakma hayvana dedi. onu bile atlattık.

benim gibi, eve kedi girince depresyona giren bir tip dahi yapıyorsa, herkes yapar bence.
0
akatreil
(29.08.24)
1. Herkes kum sorunu demiş ancak ben kedimin tuvaletini banyoya koydum, kendim banyoya işim düştüğünde ya da basitçe tuvalete gittiğimde toplamda 30 saniyede her gün kutusunu temizleyebiliyorum. Kum kabının dışında küçük, kum sıçratmayan bir kilim alıyorsunuz, o da tuvaletten çıktıktan sonra patilerinde kalan son kumları topluyor. Kumunda dert edecek ne var gerçekten anlamıyorum. Kum kaplarının kenarında köşesinde küçük poşet koymalık yerler oluyor, oradaki poşetlerden çekip kumunu 30 saniyede temizleyip çöpe atıyorum. Bitti gitti.

2. Tüy sorunu. Dönem dönem çok tüy döküyorlar ancak kedi sahiplenmeden önce Dyson aldım ve şu an iddia ediyorum ki herhangi bir kedi herhangi bir erkek kadar tüy ancak döküyor. Hatta evde erkek varsa kedi tüyü çok daha sevimli hale geliyor bile diyebilirim. Bunu eve ne zaman kardeşim, babam vs geldiği zaman anlıyorum. İnsan kılı, kedi tüyünden çok daha pis ve uğraşması tatsız bir şey.+ Kedi tüyü sorunu düzenli tarama ve bakım ile çok azalıyor.

3. Veteriner masrafları oluyor. Kediniz hasta olabilir, aşısı olur, tahlili olur vesaire. Maddi durumunuz el vermiyorsa kedi sahiplenmemelisiniz.

4. Kediyi evde bırakıp bir yerlere gitme konusu: Bu o kadar zor değil, hele düzenli çalışan insanlar için hiç değil. Ben ayda bir Ankara-İstanbul arası gidip geliyorum, 2 ayda bir de 3-4 günlük yurtdışı seyahatim oluyor. Ankara-İstanbul arası tren yolculuklarına kedim alıştı ve stressiz gidip gelebiliyoruz, yolda uyuyor. Yurtdışına giderken komşuma ya da bir arkadaşıma anahtarı bırakıyorum. Şu an 15 günlük uzak bir tatil yapmam için kedimi ailemin evine bırakmam gerekir (Ankara). Ama bunu, kedinin bana sağladığı psikolojik rahatlığa kesinlikle değer buluyorum.

5. Kediyi neden sahiplenmeliyiz? Çünkü, kedi insana evde bir arkadaş olduğu hissini çok iyi veriyor. Evde canlı kanlı, çoğunlukla sessiz, sizi mutlu etmek için hazır bekleyen muhteşem bir varlık var. Sizi yormuyor, kendi hayatı var ve size arkadaşlık ediyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar için bir varlığı sevebilme kapasitesini kaybetmemeyi sağlıyor, şefkat ve merhamet hissi uyandırıyor. Bunlar çok değerli şeyler. İnsanlar bu tarz sevgi temelli duyguların ne kadar önemli olduğunu yok sayıyor, görmezden geliyor veya aşağılıyor. Ancak bir şeyleri sevince hayatta anlam ve keyif buluyorsunuz. İşte canım sıkılınca bazen kedimin fotoğraflarına bakıyorum. Kedimi bazen konuşturuyorum kendi kendime. Epey oyun oynuyorum. Beni canlı ve zinde tutuyor. Bir canlı için emek göstermenin ondan çok kendime iyi geldiğine inanıyorum. Sizi mutlu eden ve kedi her şeye değer diye düşündüren kısmı da bu oluyor. Emek veriyorsunuz ve o kendi çapında size karşılık veriyor. İnanılmaz bir bağ oluşuyor arada. Bunu maddi olarak açıklayamazsınız ancak çocuk sahibi olmak gibi, bir kere tattıktan sonra bir daha bırakamazsınız. Geri kalan ıvır zıvır temizlik derdi vs bana sadece tembel insan bahanesi gibi geliyor. Temiz insan hep temizdir. Evim kokmuyor, evim biraz tozlansa kedim hapşırmaya ve rahatsız olmaya başlıyor ve temizlik yapmamı bekliyor. Yatağımı toplamadığım zaman bile kızıyor -toplu haline alıştığı için düzgün olmasını bekliyor. Çocuk gibi, nasıl alıştırırsanız o şekilde bekliyor.

Son olarak, evdeki eşyalara zarar verme hikayesi... Hikaye diyorum çünkü evdeki eşyaları eskimesi için alıyoruz, eskisin ve yenisini alabilelim. Bir ömür boyunca aynı koltuğu kullanmak istemiyorum mesela. Aynı perdeyi de. İnsan her zaman farklılaşmak istiyor, sıkılıyor. Kedimin bunları eskitmesinden ziyan değil, keyif alıyorum. Eskisin ki yenisini alabileyim. Çünkü bu tarz eşyalar tek başına yaşayan bir insanın ömür billah eskitemeyeceği eşyalar. Eşyaya hizmet edeceğime, eşya benim ve kedimin keyfini yerine getirsin yeterli. 70 yaşında hala aynı perdeyi kullanmak isteyeceğinize emin misiniz? Hayır.
0
silverleaf
(29.08.24)
(10)

kizilcik serbeti doga fatih gibi iliski

robert bosch
kizilcik serbetindeki doga fatih iliskisine benzer iliski yasayip mutlu olan gördünüz mü? kendiniz böyle bir deneyim yasdiniz mi?diziyi bilmeyenler icin fatih asiri dindar bir aileden geliyor. ailesi daha baskin, müdahaleci tipler. doga seküler aileden geliyor, ailesi daha özgürlükcü, kadinlar daha
kizilcik serbetindeki doga fatih iliskisine benzer iliski yasayip mutlu olan gördünüz mü? kendiniz böyle bir deneyim yasdiniz mi?

diziyi bilmeyenler icin fatih asiri dindar bir aileden geliyor. ailesi daha baskin, müdahaleci tipler. doga seküler aileden geliyor, ailesi daha özgürlükcü, kadinlar daha güclü vs.
0
robert bosch
(25.08.24)
Etrafımda hiç bu ilişkiye benzer bir ilişki görmedim.

Kendim de böyle bir deneyim yaşamadım. Fatih gibi bir insanla bırak evlenmeyi arkadaş olmam. Benim ilişki yaşayacağım kişinin benim erkek versiyonum olması lazım. Hiç mütevazi olamayacağım.
0
rock n roll
(25.08.24)
Ben bu diziye şöyle başladım. En yakın arkadaşlarımdan birisi bir akşam mesaj attı ve dedi ki “X ile evlenseydin hayatının nasıl olacağının dizisini yapmışlar.”
Gerçekten de öyle.

Arkadaş da duyuruda, hanımı da buralarda sanırım. Mutsuz olsalar duyardık. Duyuru küçük yer malum, herkes her şeyi biliyor.
0
irene
(25.08.24)
dogalarin hayati kayar, fatih yoluna bakar
0
ala09
(25.08.24)
Çevremde yaşayan var. Doğaların hayatı kayıyor, Fatihler yeni Doğalar bulup yoluna bakıyor ve finalde ise Sümeyyelerle evleniyor. +1
0
moonie
(25.08.24)
Muhafazakar erkek & seküler kız ilişkisinden hayır geldiğini görmedim. Kadının kendini “yontması” bekleniyor. Olmayınca da uyumsuz damgası yiyor. Seküler kadınlar boşanmaktan korkmadığı için boşanmayla bitiyor. Bu konuyu kızılcık şerbo üzerinden sosyolojik olarak inceleyen çok güzel bi yutup yayını var, tavsiye ederim; scotopia / haram ayva

youtu.be
0
ya volna
(25.08.24)
benim universitede ki iliskim :D, fatih'in aile yapisi gibi sahte dinci insanlarda degillerdi daha gelenekci bir ailesi vardi diyim.

Bana surekli din ile ilgili seyleri dikte ediyordu ama tam din de degil mesela hapsurunca arapca biseyler diyordu. en son evlenince bayramlarda onun elini opmem gerektigini soyledigini hatirliyorum, sok olmustum. biz de annem bayramlarda el opmeye zorlar ama babam kimsenin elini opmemize izin vermez.
dusununce beni calistirmayacaksa falan operdim ama o da isi ne gelmiyordu :D.
0
Coma
(25.08.24)
kendi etrafımda görmedim. yürüyeceğine de asla inanmıyorum.

muhafazakar ailede büyümüş allahsız gomaniz bir erkeğim. ailemi çok severim. hayat görüşü olarak farklı olsak bile delikanlı, dürüst, düzgün, tutarlı insanlar olduğunu düşünüyorum. bizde mesela ben çocukken kız kardeşime nasıl ihtimam gösteriliyorsa, o nasıl "namuslu" yetiştirilmeye çalışılıyorsa aynı baskı benim üzerimde de vardı: "elinin kiri" durumu yoktu, bir haytalık, serserilik yapacak olsam döner tekmeyi kafama yerdim yani.

kızılcık şerbeti'ni anamın yanında yaşadığım, ayrıca odamın olmadığı dönemden biliyorum, gerçekten az izlememişimdir. türk halkının sinir uçlarıyla oynamaya yönelik sansasyonel bir yapım olduğuna inanıyorum. gerçekte böyle bir ilişki yürümez. imkanı yok. bak neo-nazi bir almanla sovyet aşığı bir rus evlenip mutlu olur ama doğa ve fatih gibi iki tane insan bir araya gelemez. ünlü düşünür rammstein'ın da dediği gibi feuer und wasser kommt nie zusammen. saçmalık.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Daha fakir versiyonunu gördüm.
Mutlu değiller.

Bu tür zıt hayattaki kişilerin ilişkilerinde maddiyatın bir önemi yok, hayata bakış, kafa yapısı bambaşka olan ilişkiler bir noktada çatlar hem de o çatlak çok derin olur.
0
mutekebbir
(26.08.24)
Kişisel hayatımda çok dindar insanlara tahammülüm yok. Ayrımcılık bu diyebilirsiniz ama eminim onların da benim gibi insanlara tahammülü yoktur.
0
peki madem
(26.08.24)
Tam bu ayarda üç kişi biliyorum. Üçünde de erkek tarafı zengin. Üçümde de kızlar çok genç yaşta evlendiler.
İkisi boşandı. Biri üniversiteyi bırakmıştı yeniden başladı. Diğeri üniversiteyi bitirmişti, edepli! yaşaması karşılığında şu an aldığı maaşın çok çok fazlası nafakayla gayet güzel yaşıyor, çocukları karşı tarafa verip yeni bir evlilik yapacak.
En sonuncusunun durumu pek iyi değil. 18 olduğu için evlendi. Sadece annesi hediye olarak o dönem istanbulda bir yerde villa almıştı. Kız 25 olmadan 2 çocuk yaptı. En son yatakta boğazının sıkıldığını biliyoruz. Boşan dedik kıskanıyorsunuz dedi o zamandan beri iletişim kurmuyoruz. Ne durumda bilmiyoruz kimsenin iletişimi kalmadı.
Özet üçü de aynı insan değil. Arkadaşları, hayalleri, hayatları bambaşka. Üçü de parlayan türde insanlardı, yazık ettiler. Para açısından çok iyiler ona bir şey diyemem. Bir yıllık maaşımı bir ayakkabıya veriyorlar ama allahın bedavaya alın lan azcık yararlanın dediği güneşe bile kocaları ve kaynanaları ne kadar isterse o kadar yakınlar.
0
mrvln
(26.08.24)
(8)

Bayiden beyaz eşya almak

sakincan
Merhaba arkadaşlar. Bir beyaz eşya bayisinden bulaşık makinesi almak istedim. Makinenin bir ay sonra geleceğini, ödemenin de o zamanki fiyat üzerinden olacağını söylediler. Her bayi böyle mi çalışır? Markanın online mağazasından alsam, şimdiki fiyattan ödeme alırlar herhalde.Başka bir bayi de peşin
Merhaba arkadaşlar. Bir beyaz eşya bayisinden bulaşık makinesi almak istedim. Makinenin bir ay sonra geleceğini, ödemenin de o zamanki fiyat üzerinden olacağını söylediler. Her bayi böyle mi çalışır? Markanın online mağazasından alsam, şimdiki fiyattan ödeme alırlar herhalde.

Başka bir bayi de peşin fiyatına altı taksit yapabileceğini söyledi ama ben bir ay sonraki fiyat mı olacağını sormayı unuttum.
0
sakincan
(25.08.24)
Saçma geldi. Hem teslim süresi uzun hem de fiyat şu an neyse o. Şimdi ödemeni yaparsın, makbuzunu alırsın, bayi depodan gönderir. Başka bayiye git.
0
prole
(25.08.24)
Bu bayiye otomobil değil, bulaşık makinesi sattığını hatırlatmak ve alışverişi resmi bayiden olması gereken şekilde yapmak gerek.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(25.08.24)
Böyle saçma bir şey duymadım. internet sitesinde varsa oradan alıverin bence, prosedür tamamen aynı.
0
eisberg
(25.08.24)
çok saçma ve hiç duymadım. almayın o bayiden.
0
enteg
(25.08.24)
genel olarak bayiden beyaz eşya almak internetle tanışmamış yaşlı insanların düdüklendiği bir husus. neden bayiden alıyorsunuz?

internette aynı beyaz eşya eminim çok daha ucuza vardır. 3-4 gün içerisinde gelir ve yine yetkili servis gelip kurduğu için problem olmaz.
0
gitdaddy
(25.08.24)
Bayiler internet sitesine göre ekstra indirim yaptığı için benim tercihim onlar oluyor ama sitesinde vs bununan o markanın tabelasını taşıyan yerlere gitmek gerek. Bir ay sonra gelebilir evet ama parası neyse odur. Başka yerden bakın.
İstanbul’da iseniz ben Gebze Center’daki Siemens bayisinden memnunum İstanbul’a göre uygun oluyor fiyatlar.
0
cilekli pasta
(25.08.24)
Tam tersine ben acil ihtiyacım olduğu için evime en yakın bayiye gitmiştim ve ertesi günü gelmişti. Yoksa internetten alırdım.
0
peki madem
(25.08.24)
baska bayiden deneyin. mesela biz de alirken 3 4 ay sonra tasinacagimizi o zaman teslim alacagimizi soyleyip anlasmistik bayiyle. taksit odemeye de alir almaz o gunun fiyatindan basladik. 3 4 ay sonra bayiyle tasinacagimiz kesinlestikten sonra bir gun icin anlastik, o gun getirip kurdular.
0
in vino veritas
(26.08.24)
(7)

Archive 81, hereditary, midsommar tarzı film dizi önerileri

kullanicadi
Soru başlıkta. Aslında önereceğiniz bir çoğunu izlemiş de olabilirim ama şimdi aklıma bunlar geldi bir çırpıda. Bunların konularına benzer şeyler arıyorum. Abuk subuk diziler yedi sekiz sezon sürüyor. Archive 81 o kadar kötü müydü ki havada bıraktılar bari ikinci sezonu falan çekilseydi diye aklıma
Soru başlıkta. Aslında önereceğiniz bir çoğunu izlemiş de olabilirim ama şimdi aklıma bunlar geldi bir çırpıda. Bunların konularına benzer şeyler arıyorum.

Abuk subuk diziler yedi sekiz sezon sürüyor. Archive 81 o kadar kötü müydü ki havada bıraktılar bari ikinci sezonu falan çekilseydi diye aklıma düştü aniden. Sonra dedim sorayım bunu, izlemediğim güzel Bi okült temalı film dizi önerirlerse seçer onu izlerim.

Marianne vardı yine çok beğendiğim bir dizi bir sezon sürdü ve iptal. The watchful eye vardı bir de aman aman beğenmesem de kendini merak ettirmişti ne çıkacak diye bekliyordum tak iptal oldu galiba Bi ben izliyorum bunları. Zevksiz olduğumu kabullenmem lazım sanırım:(
0
kullanicadi
(25.08.24)
Bu janranın ağa babası wicker man'dir, onu izle zaten.
The ritual var yenilerden.
0
Bruce
(25.08.24)
Okülte bağlar mı bilinmez ama bir de from var dizi olarak, gizem korku öğeleri başarılı.
0
Bruce
(25.08.24)
@bruce wicker Man izlememişim iyi oldu onu izlerim. Yaaa from izliyorum zaten yeni sezon bekliyorum :))

Bu arada guillermo del toro's cabinet of curiosities, Creepshow, creeped out gibi her bölümü kısa farklı hikayelerden oluşan serileri de seviyorum. Çocukken goosebumps da izler severdim. Bunlara benzer öneriler de alabilirim aklıma geldi illa okült olmasına gerek yok kısa kısa korku hikayeleri de olur
0
🌸kullanicadi
(25.08.24)
yeni dizilerden yellowjackets var.
0
tepedeki psychedelic adam
(25.08.24)
Archive 81'in orijinali podcast idi merak ediyorsanız ona da bakabilirsiniz belki?

Jordan Peele'ın yeni çektiği Twilight Zone bölümleri olmalı onlar da izlemediyseniz ilginizi çekebilir.
0
peki madem
(25.08.24)
@peki madem podcast ten çekildiğini bilmiyordum dizinin. Podcast de dizinin bittiği yere kadar mı yoksa konuyu en azından biraz toparlıyor muydu
0
🌸kullanicadi
(25.08.24)
Anladığım kadarıyla dizi düz bir uyarlama değil de benzer bir hikaye şeklindeymiş. Podcastin sonunun genel olarak tatmin edici olduğunu duymuştum.

İstediğinize benzer türde podcastler var aslında eğer ilginizi çekerse. The Magnus Archives, The Silt Verses, Old Gods of Appalachia ve I Am In Eskew ilk aklıma gelen ve iyi olduğunu duyduklarım.
0
peki madem
(25.08.24)
(20)

Yaz nasıl geçti?

sekizdokuzon
Benimki bayağı sıkıntılı, geçmişten gelen bir problemin yankısıyla başladı, olmak istediğim bir yerde devam ediyor.Sizinki nasıl geçti?
Benimki bayağı sıkıntılı, geçmişten gelen bir problemin yankısıyla başladı, olmak istediğim bir yerde devam ediyor.

Sizinki nasıl geçti?
0
sekizdokuzon
(23.08.24)
Benim uzun bir süredir mevsim farketmeksizin kötü geçiyor. Çok üzücü şeyler yaşanıyor.

Uzun zamandır yoksun, ben dahil çok özleyenin var :)
0
rock n roll
(23.08.24)
Rahat, keyifli :)
0
kisa
(23.08.24)
Efssoooooo en kötü yılımız boyle olsun
0
abuzer
(23.08.24)
@rock: işe başladım, ondan önce de grup kurdum, oralarda konuşuyoruz. Bekleriz bebeyim. Çok teşekkür ederim güzel sözlerin için.
0
🌸sekizdokuzon
(23.08.24)
Ortalama; İyisiyle ve kötüsüyle ortalama geçti.

Haziran: 9 günlük resmi tatil, görece sakindi ve bundan çok memnum oldum. Takip eden haftada yurtdışı gezisine gittim. İki Avrupa ülkesinin başkentlerini gördüm. Beklentimin altında bir gezi oldu ama yine de güzel tarafları var.

Temmuz: 20 Temmuz'a kadar destekledim. Sonrasında acayip gergin bir iş ortamı yaşadım.

Ağustos: 20 Temmuz'da başlayan gergin bir ortam, Ağustos'un ikinci haftasına kadar devam etti. Ortam bu haftanın başına kadar anca sakinleşti.
0
put it in your appropriate place
(23.08.24)
cok hizli gecti. haziran ve temmuz ayi benim icin cok yogundu. agustos tatil ayi. eylül tekrar yogun. büyük bir problem yasamadim. kendi yagimda kavrulmaca.

gelip geciyor iste hayat :)
0
robert bosch
(23.08.24)
ayağımı suya sokamadım, cepte para yok dışarıda oturup kahve içmenin bile hesabını yapıyorum. çoğunda da evdeydim.
0
black holes in the sky
(23.08.24)
Olmak istediğim yerdeyim. Şükredeceğim bir yaz oldu. :)
0
marsli gocmen
(23.08.24)
Biraz buruk: www.eksiduyuru.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.08.24)
Nereden başlasam bilemedim...

Bir gruba girdim. Grup admini deli mi nedir? Durduk yerde küfürler, hakaretler. Sinir krizleri. Admin soru soruyor, cevaplayana küfür ediyor. Millet efendice niye küfür ettin diye soruyor BAM! gruptan atılıyor. Grubun yarısı böyle eridi. Şimdi kendi kendine yazıyor, eeee ayrıntı sorun yoksa muhabbet akmıyor ha diyor ahahhaha. Lan ne insanlar var. O admin grubum dediği boz çöplükte yalnızlıktan kuduruyor. Biz de kıs kıs gülerek izliyoruz. Yeni grup kurduk "O admin ve köpekler giremez" yazıyor grup girişinde.
0
Shepard
(23.08.24)
çalıştım çalıştım paramı alamadım...

:(
0
duyurukullanıcısı
(23.08.24)
bok gibi. netten çalıştığım için okul olmadığında yazları anamın yanında geçiririm. bu sefer ekstra zordu bizim için. kazandığım yetmiyordu, borcum vardı. anam haklı olarak kendi tabiriyle saçımı başımı yolmaya her an hazırdı. neredeyse 10 yıldır her yazımı annemin ve kardeşimin yanında geçiririm... ilk kez bu sefer kötü hissettim. boşuna yaşıyormuşum, hiçbir şeye yaramıyormuşum gibi geldi.
0
mark greg sputnik
(23.08.24)
So bad
0
Cezcez
(24.08.24)
yaprak gibi geçti.
solmuş bir yaprak gibi.
0
tabudeviren
(24.08.24)
@shepard seninki felaket geçmiş. Geçmiş olsun. Dejavu oldum ben de.

Benimki kötüydü ya. Taziye filan. Hiçbir şey anlamadım.
0
cemallamec
(24.08.24)
Mesleğim için yıllardır geçmeye çalıştığım sınavları bu sefer geçtiğimi öğrendim o açıdan iyi bir yaz oldu.
0
peki madem
(24.08.24)
şükür sorunsuz geçti. eşimin gebelik haberini de aldık. şimdilik her şey yolunda. son tatili de haftaya 30 ağustosa bağlayarak yapacağız. umarım hepimiz için güzel geçmiştir.
0
kondansator
(24.08.24)
fena değil ya baya güneşlendim bu yaz. fedon gibi giydim slip mayomu. karardım zenci gibi. midye topladım. dibe daldım denize düşmüş şeyler buldum. güzel insanlarla tanıştım. yazı seviyorum.
0
yurtsuz john
(24.08.24)
Rezalet
0
birmilyonunvarmi
(24.08.24)
Kötüye daha yakın bir "fena değil" denebilir.

Henüz tatile gitmedim bunun etkisi olabilir.
Yaza tapan biri olarak bu yaz artık buna dayanamayıp kış insanı olmaya karar verdim bunun etkisi olabilir. Dayanılmaz bir sıcak var ve mahvoluyorum.

İşimde net bir sıkıntı yok inişli çıkışlı bir şekilde devam ediyor.

Tatil zamanıma az kaldığı için şu sıra biraz yoğunlaştım iş bırakmamaya çalışıyorum ve hafiften heyecan başladı, alışveriştir, plan programlamadır böyle ufak heyecanlarla geçiyor günler.
0
mutekebbir
(24.08.24)
(4)

Sesli kitap uygulama onerisi

aksiyom
Merhabalar. Sesli kitap için önerebileceğiniz uygulama var midir? 2 ya da 3 kişilik aile üyeliği düşünüyoruz ama storytell pahalı geldi açıkçası. Başka da uygulama bilmiyorum. Alternatif uygulama var midir, ya da uygulama yerine su sitede, uygulamada vs. şöyle şeyler var onları da araştır veya şöyle
Merhabalar.
Sesli kitap için önerebileceğiniz uygulama var midir?
2 ya da 3 kişilik aile üyeliği düşünüyoruz ama storytell pahalı geldi açıkçası. Başka da uygulama bilmiyorum.
Alternatif uygulama var midir, ya da uygulama yerine su sitede, uygulamada vs. şöyle şeyler var onları da araştır veya şöyle kampanyalar oluyor o şekilde daha hesaplı kullanabilirsin diyebileceğiniz bir şeyler var midir?
0
aksiyom
(23.08.24)
Youtube premium

İçerik çok zengin değil ama çok da boş değil.

Şu şahıs kadar iyi seslendirenin olduğu bir uygulama varsa hiç parasına bakmam dalarım o uygulamaya

www.youtube.com
0
Mirket
(23.08.24)
Ben de yıllık Storytel üyeliği almıştım ama yine de en çok kitapları torrentten indirip Smart Audiobook Player'dan dinliyorum. TRT Dinle'de de bazı kitaplar var mesela Sabahattin Ali'nin kitaplarını hep oradan dinlemiştim güzeldi.
0
peki madem
(23.08.24)
korsan sesli kitap dinliyorum. telegram grupları var
0
denemeyanilma
(24.08.24)
Cevaplar için cok teşekkür ederim. Cevap eklemek isteyen olursa yazmaya devam edebilir.
0
🌸aksiyom
(24.08.24)
(13)

yurt dışı yazışmalarında ülkemizi turkiye mi turkey olarak mı yazıyorsunuz?

m e b
selamlar.yurt dışından biriyle konuşurken ülkemizi turkey'den türkiye/turkiye'ye çevirdiniz mi yoksa turkey'den devam mı?ben "türkiye" olarak değil de "turkiye" olarak yazıyorum aksanlı harf ile karşıya zorluk olmasın diye.not: gerekli ya da gereksiz olup olmadığı açısından sormuyorum soruyu ama fik
selamlar.

yurt dışından biriyle konuşurken ülkemizi turkey'den türkiye/turkiye'ye çevirdiniz mi yoksa turkey'den devam mı?

ben "türkiye" olarak değil de "turkiye" olarak yazıyorum aksanlı harf ile karşıya zorluk olmasın diye.

not: gerekli ya da gereksiz olup olmadığı açısından sormuyorum soruyu ama fikrinizi yine de beyan edebilirsiniz tabii :D
0
m e b
(23.08.24)
Ben hala Turkey kullaniyorum, aliskanlik, resmi isim degisikliginin ne kadar yaygin bilindiginden emin olmadigim icin hic dusunmedim bile.
0
mbond
(23.08.24)
Mbond +1
Benim de hiç aklıma gelmiyor. O kadar is varken pek aklima gelmemesi normal.
0
logisticsmanager
(23.08.24)
Mbond+1

Benim yöneticim aşırı takıntılı “Türkiye” denmesine. 1-2 toplantıda Türkiye dedim, karşı taraf anlamadı ilk söyleyişte. Sonra da bir daha da kullanmadım. Zamanla aşırı yaygın bir hale gelir, karşı taraf kendiliğinden “Türkiye” der, o zaman kullanırım. Şimdi Turkey/Türkiye düzeltmesini toplantı ortasında yapacak kadar vaktim yok.
0
irene
(23.08.24)
Yazışmalarda Turkiye yazıyorum muhakkak. Konuşurken de kullanmaya çalışıyorum ama çoğu zaman ağzımdan Turkey diye çıkıyor. Muhatap olduklarım Turkiye deyince de anlıyorlar, sorun olmadı.
0
kaptan memo
(23.08.24)
refleks olarak ilk turkey çıkıyor elimden/ağzımdan ama turkiye diye düzeltiyorum hemen. bizim ve dünya'nın alışması 3-5 ayda olacak şey değil ama 3-5 yıla oturur herhalde
0
gitdaddy
(23.08.24)
Ben Turkey yazıyorum da benim eski şirketteki global'deki herkes Türkiye oldu niye öyle yazıyorsun diyip duruyorlardı. Websitesini, raporları vs hemen güncellemişlerdi.
Tayyip getirdi onu o yüzden kullanmıyorum ben diyip ülkemizin tanıtımını doğru yapıyordum ben de lol.
0
Bruce
(23.08.24)
Türkiye olarak yazıyorum.
0
Amaranta ursula
(23.08.24)
Turkey yazıyorum.
0
peki madem
(23.08.24)
diyecevaplandı
(23.08.24)
Turkiye yaziyorum, resmi isim neyse o olmali.
konusurken Turkey'e alismisim, ben Turkey diyorum ama yabanci arkadaslarim Turkiye diyor, sempatisi olanlar.
0
Coma
(23.08.24)
türkiye diye yazıyorum ben. onların ne dediği çok umrumda değil. türk olmakla gurur duyan ya da utanan birisi değilim. mantıken akıllarında türkiye diye yer etmesinin daha makul olduğunu düşünüyor, o yüzden öyle yazıyorum
0
mark greg sputnik
(23.08.24)
yazılı şeylerde Turkiye yazılabilir, konuşurken Turkey devam.

Yalnız Birleşmiş Milletlerde 6 ana dil varmış. Sadece İngilizcesi değişti galiba :D Fransızlar Turquie Almanlar Türkei demeye devam edecek. Bazı yabancılar da ülkenin adı değişti sanıyorlar, hayır mesela Almanlar kendilerine German değil Deutsch demenizi istiyor gibi düşünün diyorum.
0
nhk ni youkosu
(23.08.24)
Sacma bir degisiklik olmakla birlikte - cunku kimse sizin ana dilinizdeki ismi bilmek zorunda degil, bu cek cumhuriyetinin cekya diye degismesiyle ayni sey degil mesela - resmi bir durum varsa yani resmi bir daire soz konusuysa türkiye (mecburen) ama diger her yerde turkey kullaniyorum.
0
Kittie
(23.08.24)
(3)

uçak ve vize tarihi ile ilgili bir sorunsal

t joe
14 eylül 23.00'da sabiha kalkış 15 eylül 01.10'da nürnberg iniş olacak şekilde sabihadan pegasus ile uçuş var. vizem 15 eylül tarihinde başlıyor.ülkeden çıkarken vizem geçerli değil indiğimde geçerli hale geliyor, herhangi bir problem yaratır mı bu durum bir türlü cevap bulamadım. hiç tecrübe etmiş
14 eylül 23.00'da sabiha kalkış 15 eylül 01.10'da nürnberg iniş

olacak şekilde sabihadan pegasus ile uçuş var. vizem 15 eylül tarihinde başlıyor.
ülkeden çıkarken vizem geçerli değil indiğimde geçerli hale geliyor, herhangi bir problem yaratır mı bu durum bir türlü cevap bulamadım. hiç tecrübe etmiş veya net bilgisi olan var mıdır. nereyi arasam cevap vermeyip cevabı başka yere sorun dedi şimdiye kadar.
0
t joe
(22.08.24)
Bence sıkıntı çıkması ihtimali var ama önceden kesin bilgi alınması mümkün olmayan bir konu gibi sanki pasaport polisinin insiyatifine bağlı. Kontrolde şu an geçerli vizeniz yok geçemezsiniz de diyebilir.
0
peki madem
(22.08.24)
çıkışta Türk pasaport polisi vizenize bakmıyor ki, çünkü onu ilgilendirmiyor

havayolları personeli bakıyor, bence çıkmaması lazım, varacağınız, uçak ışınlanmayacağına göre
0
jülsezar
(22.08.24)
gidecegin ulkeye girdiginde vizen baslamis oluyor, neden sorun olsun?
0
bay b
(22.08.24)
(10)

amerika gerçekten demokrasinin kalesi mi ?

WithWorth
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:https://tr.wikipedia.org/wiki/Amerika_Birle%C5%9Fik_Devletleri_ba%C5%9Fkanlar%C4%B1_listesikomplo teorilerine girilmezse, ka
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,
gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:

tr.wikipedia.org

komplo teorilerine girilmezse, kağıt üzerinde bu demokrasi işini hakikaten oturttuklarını söyleyebilir miyiz ? nasıl söyleyemeyiz ki ?
0
WithWorth
(21.08.24)
ABD sisteminde başkanın bizde olduğu gibi bir etkisi yok, etki alanı çok kısıtlı, 2 defadan fazla seçilememesinin nedeni ortama biraz heyecan katmak başkanlığığı 2 parti arasında dönem dönem paylaştırmak gibi bir şey, yoksa 10 defa da seçilse bir şey değişmez pek, bu demokrasinin bir sonucu değil bence, ayrıca sistemin 2 parti arasında turnikeye alınması bile başlı başına demokrasiye aykırı bir olay.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
"komplo teorilerine girilmezse" kismi tartismayi cocuklastiriyor oncelikle. direkt "benim inanmadigim her sey komplo teorisi o yuzden kenara birakalim onlari" seklinde basliyoruz.

"demokraisinin kalesi" ilan etmek icin sectigin o iki olcut cok keyfi bence. ozellikle iki parti arasinda gidip gelmesi ovgusu sacma. zira kurtaj, escinsel evliligi gibi genele vurunca aslinda kucuk meseleleri kenara birakirsak, iki partinin ideolojileri, politikalari cok cok benzer. cesitlilige izin yok. haliyle halkin buyuk cogunlugu ya oy kullanmiyor ya da o piti piti yapip rasgele birini seciyor.

bir de bu iki partinin, ucuncu, dorduncu partilarin olusmamasi icin verdigi savas var, butun zenginliklerini ve guclerini kullanarak. bu nasil demokrasi? mesela demokratlar habire yesil partiyi mahkemeye veriyor eyaletlerde, secim pusulalarinda yer almasini engellemek icin. legal sistem de buna izin veriyor. yersen demokrasi.

iki defadan fazla secilememe olayi da abd'ye ozel bir sey degil.
0
hot potato
(21.08.24)
@hot potato, "yani komplo teorilerine girilmezse" ile söylemek istediğim somut deliller ile tartışmak. mesela verdiğiniz yeni parti açılmasına müsade edilmemesi gibi somut, internet araştırması ile doğrulanabilir deliller.

iki defa seçilememe olayı'nın kendinden ziyade uygulanması. bir ülke biliyorum mesela 20 küsür yıldır aynı parti iktidarda.
0
🌸WithWorth
(21.08.24)
Amerikalıların bazılarına sorunca da ABD faşizmin beşiği diyorlar valla orada da kafalar karışık.

Çok detaylı fikrim yok ama seçim bölgelerini belirleme yöntemleri sorunlu diye biliyorum. (bkz: gerrymandering)
0
peki madem
(21.08.24)
Evet.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket.
ozel sirketlerde de demokrasi falan olmaz.
karliligin geregi ne ise o yapilarak ilerleyen bir olusum..
0
cooperr
(21.08.24)
ABD'yi sadece demokrasi ile tanımlamak çok eksik olur. Paranın gücü diğer ülkelerdekinden de çok daha fazla sanırım.

1973'ten bu yana her zaman başkan/başkan yardımcısı olarak soyadı Biden, Clinton veya Bush olan biri olmuş mesela. İlginç değil mi?
0
michael_knight
(21.08.24)
Sanıldığının aksine yolsuzluk çok fazla.

Cooper'ın yorumu tam olarak abd'nin tanımıdır:"amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket"

Sistem siyasetten eğitime sağlığa kadar her anlamda para ile dönüyor.
0
ferenc
(22.08.24)
Güncel bilgi mi emin değilim, bir yerde Amerika'da seçimlere sponsor olunabildigini okumuştum. Onlardaki ismi ne bilmiyorum, mesela bizdeki bir milletvekili belediye başkanı adayı falan seçimlerden önce x holdingin seçim kampanyasına sponsor olduğunu düşünün. Filmlerde de var bir unsur olarak bu, the adjustment bureau filminde matt damon'in karakteri mesela.

Bakınca "paran kadar konuş" ülkesi gibi görünüyor.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.24)
alakasi yok. abd'nin su anda iyi durumda olmasinin tek sebebi cok yuksek bir refah ve zenginlige sahip olmasi. bunu cikardigin anda amerika bir hic. zamanla bu zenginlik de azaliyor zaten.
0
antikadimag
(23.08.24)
(7)

ailecek ingilizce konuşan araplar

biseysorcaktim
bir iki kez karşılaştım, genelleme yapmak doğru olur mu bilmiyorum ama merak ettim.mesela çoluk çocuk gezmeye çıkmışlar. çocuklar küçük yaşta. etrafta gördüklerine merak ediyorlar, heyecan duyuyorlar. o sırada nidaları da ingilizce, tepkileri de ailelerine sordukları sorular da.bir keresinde o çocuk
bir iki kez karşılaştım, genelleme yapmak doğru olur mu bilmiyorum ama merak ettim.

mesela çoluk çocuk gezmeye çıkmışlar. çocuklar küçük yaşta. etrafta gördüklerine merak ediyorlar, heyecan duyuyorlar. o sırada nidaları da ingilizce, tepkileri de ailelerine sordukları sorular da.

bir keresinde o çocuklardan birine siz nerelisiniz diye sordum suudi dedi.

ailesi belki çocuklar ingilizce öğrensin diye bilingual yetiştiriyor diye düşündüm ama hem ailesi hem çocuklar epey anadil seviyesindeydi. tavır ve karşılaştığım yerden ötürü fakir olmadıklarını söyleyebilirim.

bir kaç kez karşılaştığım için merak ettim. anadili ingilizce olan araplar var mı?
0
biseysorcaktim
(19.08.24)
10 yıl kadar önce tanıdığım Mısırlı bir kız vardı, Suudi Arabistan'da okumuştu ve hep yabancı okullara gitmişti, ailesi ile de İngilizce konuşuyordu. Ama anadili mi İngilizce idi yoksa ailecek öyle mi tercih ediyorlardı onu bilemiyorum.
0
peki madem
(19.08.24)
Boyle bir aile taniyorum. Suudi Arabistan'da yasiyorlar ama aslen hindistanli musluman aile, arap/hint ayrimi cok belirgin degil bizim acimizdan. Kendi dillerini de biliyorlar ama ingilizce de anadil gibiydi.
0
mbond
(19.08.24)
buna ben de 2-3 kere şahit oldum. istanbul'da markette çocuk ve babası ingilizce konuşuyordu. arap oldukları kesindi ama. akıcı şekilde konusuyorlardı.
0
xrated
(19.08.24)
Suudi arabistandayım. Çocuğundan yaşlısına ingilizceye çok önem veriyorlar. Konuşamasa da anlıyorlar. Suudi aileler çocuklarının ingilizceyi kesin öğrenmesini istiyorlar. Filipinli, afrikalı ingilizce konuşan dadılar çok, ücretleri suudiler için çok yüksek değil.
0
artci sarsinti
(19.08.24)
Çoğu İngiltere, malta gibi yerlerde yaşıyor
0
buenosdias
(19.08.24)
Benim ablam ilkokulu riyad'da okumuş, Amerikan okulunda. İngilizcesi ana dili gibidir. Amerikan/İngiliz kültürü ve tüketim ürünleri oraya Türkiye'den çok daha uzun zaman önce yaygınlaşmış.
0
mirty
(19.08.24)
Suudiyim demiştir ama arabistanda yaşamıyordur. Yaşadıkları ülkenin dili ingilizcedir. Bizim alamancılar gibi düşün.
0
adwokat
(20.08.24)
(14)

kokteyl mokteylciler! sen hangi kokteylsin?

ala09
ne seversiniz diyerek ılımlı kalacağım asıl sorum ise şu; kuzu kulağı kokteylinde ne var abi? bütüm mekanlar, festivaller kuzu kulağı, dümdüz cin limon, evde yapılan. binlerce tarif varken kuzu kulağı şişirilmiş bi kokteyl değil mi? cin karşıtı sanılmasın ha sadece viski içmeye kokteyl bara gitmeyec
ne seversiniz diyerek ılımlı kalacağım asıl sorum ise şu; kuzu kulağı kokteylinde ne var abi? bütüm mekanlar, festivaller kuzu kulağı, dümdüz cin limon, evde yapılan. binlerce tarif varken kuzu kulağı şişirilmiş bi kokteyl değil mi? cin karşıtı sanılmasın ha sadece viski içmeye kokteyl bara gitmeyeceğim gibi cin limon için de... sevgilerimle
0
ala09
(19.08.24)
Ben hayatımda daha iğrenç bişey içmedim. İçtikten sonra günlerce kuzu kulağı yiyemedim ki bayılırım.
Kahveli kokteylleri çok severim.
0
numlock
(19.08.24)
Ben passionfruit ile yapılan ekşi-tatlı karışık yanaklarımı kamaştıran kokteylleri çok seviyorum. Onun dışında viskili kokteyller de gayet güzel, klasiklerden whiskey sour tercihim oluyor.
0
vedatchilipeppers
(19.08.24)
Ben bir ekşi bağımlısıyım. İçtiğim kokteyllerin de olabilecek en ekşi kokteyller olmasını seviyorum. İyi yapılmış bir margarita severim. En sevdiğim meyve greyfurt, greyfurtlu kokteyl denk gelince affetmem.

Kuzukulağı kokteyli geçen de sormuştum, ben seviyorum ya. Kuzukulağı muazzam bir ot yani o ottan bu lezzet nasıl çıkıyor hâlâ anlamıyorum :D kokteyli de iyi bir tarifle yapılırsa çok lezzetli. Ama hepsi aynı değil yani bilmiyorum standart tek bir "kuzukulağı kokteyli" tarifi yok bence. Farklı kokteyllerde tamamlayıcı olarak konuyor. Şu an net mekan/kokteyl ismi veremem ama çok iyisini de içtim, ehh fena değil olanı da. Bak şimdi düşününce aklıma geldi sanki Eskişehir'de varuna'da içtiğim iyiydi diye aklımda kalmış.

Neyse yani en bilinen temel kokteyllerden Margarita; mekana özgü kokteyllerden de içindeki malzemelerden ekşi/tatlı oranı ennn yüksek olan kokteylleri tercih ediyorum. Tatlı içecek sevmiyorum pek zaten.

Edit: bi de bu kuzukulağı kokteyli olayı iki sene önceye kadar baya hipsterdı ya. Bu kadar popülerleştiğini de hiç fark etmemişim. Çok az mekanda sunulan, gizli bir kokteyl malzemesi sanıyordum hâlâ kuzukulağını :D
0
nundu
(19.08.24)
genel olarak kokteyl sevmiyorum, hangi içki ise sek içmek daha büyük keyif veriyor bana. ancak bazı mekanlar güzel kokteyller yapabiliyor, tercihen aroma vb. değilde gerçekten taze ve mevsiminde olan ürünlerle yapılan kokteyller daha iyi oluyor.
0
sweetoffice
(19.08.24)
erikli kuzu kulaklı çok güzel oluyor bence ekşi sevenler için
0
jülsezar
(19.08.24)
Zencefilli olanları seviyorum, menüde adında mule geçen bir kokteyl var ise ben oradayım.
0
peki madem
(19.08.24)
espresso martini'yi evde hem kolay hem hızlı hazırlayabiliyorum, tat olarak da çok hoşuma gidiyor. yaz kış içebiliyorum.

sıcak yaz günlerinde mojito ferahlatıcı oluyor. maden suyuyla yapınca o kadar şekerli de olmuyor, baymıyor.
0
MtKrt
(19.08.24)
kuzu kulağı sour severiz ya, ekşimsi, fresh, rahat içimli.

onun dışında cin bazlı kokteyller kalp ben. daha hafif, üst üste içtiğinde daha içilebilir oluyor. viski bazlı olunca ağır gelebiliyor ve daha çabuk çarpıyor (içindeki miktara göre)

bazen tatlı, bazen ekşi, öncesi ve sonrasında ne içtiğine göre değişiyor.

espresso martini candır bu arada. hastasıyız.

ayrıca istanbulda olanlar için cocktail talks'un içmeli eğlenmeli workshop'ı ve fahri konsolos'un değişik kokteyllerini aşırı tavsiye ederim.
0
mor oje
(19.08.24)
Dönem dönem insanlar bir şeye yükselir ya normal bunlar.
Bence fena değil, içilir.

Benim için bir kokteylin en önemli şeyi içinde zencefil olması, başka bir şeyin önemi yok.
Bunun dışında viski bazlı kokteylleri sevsem de cin candır.
0
mutekebbir
(19.08.24)
Kuzukulağı güzel yapılmazsa kötü salata içmiş gibi oluyor. Benim en sevdiğim kokteyl barında "kuzukulağı, yeşil elma, portakal likörü, cin"le yapıyorlar ve çok güzel oluyor.

Rom ve meyve seviyorum ben, dolayısıyla özellikle kokteyl için çıkmadıysak ama dümdüz bira şarap içesim yoksa mojito içiyorum. Rom bazlı, ekşi ya da tatlı ekşi, meyveli, vanilyalı her türlü kokteyl benim canım. Baharatlı, acılı kokteyller de ok ama dönüp dolaşıp tatlı ekşi rom kokteyllerine varıyorum her seferinde.
0
kobuzchu kiz
(19.08.24)
gördüğüm kuzu kulaklı kokteyller bana da çok basit geliyor hiç denemedim o yüzden kokteyl içiyorsam biraz daha farklı şeyler içmek istediğim için oluyor genelde yoksa cin tonik, vişne votka, mojito falan içerim klasik şeyler en azından. bazılarında o da klasik mertebesine geçmiştir o ayrı ama beni hiç cezbetmedi.

ben genelde acılı kokteylleri ve tatlı kokteylleri severim. ekşileri sevmiyorum pek. biberli miberli yakan bir şey veya tarçınlı marçınlı tatlılı bir şey görürsem onu alırım.
0
semaforo de medianoche
(19.08.24)
zencefil acısını seviyorum, o yüzden ben de moscow mule gibi kokteyllere gidiyorum. Ne kadar acı o kadar iyi. Bazen kırmızı biberle daha da acı yapıyorlar. İşte onlar benim favorim.

Yoksa standart cin soda.
0
thracia
(19.08.24)
Old-fashioned.
Beni old-fashionedda yikasinlar yikasinlar.
0
logisticsmanager
(19.08.24)
Aperol Spritz'im. Karakter olarak da.
0
gabe h coud
(19.08.24)
(27)

Sizden Sevgili Olur Mu?

rock n roll
Kendinize dışarıdan baktığınızda, objektif bir gözle değerlendirdiğinizde siz sevgili olunacak birisi misiniz?
Kendinize dışarıdan baktığınızda, objektif bir gözle değerlendirdiğinizde siz sevgili olunacak birisi misiniz?
0
rock n roll
(17.08.24)
Asla. Benden evlat bile olmadı
0
numlock
(17.08.24)
Evet,olur. Son iliskimde baya iyi ilerliyordum aslında, fazla iyisin ve çok rahatsın tepkisi aldım hahaah
0
ırene adler
(17.08.24)
Evet, ondan 10 yıllık sevgili 7 yıllık evliyim.
0
logisticsmanager
(17.08.24)
Herkes ne kadar tontiş
0
numlock
(17.08.24)
Valla bence olur.
0
Amaranta ursula
(17.08.24)
Olmaz
0
gabe h coud
(17.08.24)
İlk gençlik yıllarında çok iyi oluyodu da şimdilerde pek canım istemiyo.
0
vedatchilipeppers
(17.08.24)
Olmam gibi. Eğlenceli bir insan değilim, çok sıkıcıyım; iyi bildiğim konularda karşımdaki sıkıntıdan bileklerini kesecek seviyeye gelene kadar konuşurum hiç söz hakkı vermem; gece hayatım yok dışarı çıkmam içki içmem; en az 2 öğünüm haşlanmış tavuk göğsü ve haşlanmış diğer yemeklerden oluşuyor pirinç patates gibi; gece maks. 12 gibi uyurum uykum geldiyse o an başka hiçbir şeyi düşünmem sadece uyumak isterim, dışarıdaysam hemen eve gidebilmek için her şeyi yaparım çünkü uykum gelmiş olur; antrenmanla herhangi bir konu arasında seçim yapmam gerekirse ölüm hastalık seviyesinde bir konu yoksa antrenmanı seçerim; çok acayip takıntılarım var her an tuvalet ihtiyacım olabilir kaygısıyla evden çok fazla uzaklaşamıyorum, uzaklaşmak zorunda kalacaksam 1 gün önceden yemek yemeyi kesiyorum tuvalet olayına girmemek için; bir tane uğurlu yastığım var gittiğim her yere onu da götürürüm, bir defasında evde unuttuğum için 2 saatlik yoldan geri dönüp yastığımı alıp aynı yolu tekrar gitmiştim. Böyle böyle bazı huylarım var anlatınca ben bile soğuyorum kendimden.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
Olmaz valla yontulmamış bir odunumdur.
0
peki madem
(17.08.24)
ideal sevgili ve koca adayiyim.
0
tabudeviren
(17.08.24)
olur ya niye olmasın herkesin oluyor. olmamasının nedeni de benim.
0
false pretension
(17.08.24)
işkoliğim, iş iş iş falan konuşurum.

her işkolik gibi boş zamanları sevmem, sıkılırım, ne yapıyoruz ya biz moduna girerim.

beni bu moddan çıkarabilirse iyi sevgiliyimdir, çıkaramaz ise olmuyor

:/
0
duyurukullanıcısı
(17.08.24)
Harikayim, net olur
0
abuzer
(17.08.24)
Hiç mütevazi olamayacağım, benden şahane bir sevgili olur.
0
🌸rock n roll
(17.08.24)
Eskiden olurdu şimdi olmaz bence. Birlikte uzun süre geçiremiyorum.
0
kisa
(17.08.24)
Cevabı çok değişken ya.
Mesela bazen (aslında çoğu kez) arkadaşlarımın bile bende ne bulduğunu sorarım kendi kendime ve elle tutulur bir gerekçe bulamıyorum neden beni sevdiklerine dair. Geçinmesi kolay biriyimdir, sevdiğim biri öl dese ölürüm ama özgürlüğümü kısıtlayacak hiçbir şeyi de istemem. Muhtemelen kendi başıma takılma hakkımı elimde tutmak isteyeceğimden dolayı kimse benimle bu gerekçeyle bile sevgili olmak istemez.
0
m e b
(17.08.24)
Ev, araba, iyi bir gelir, eğlenceli olma ve karşısındakine kendini değerli hissettirebilme becerisi, gezme tozma ve tadında gece hayatı zevki ve ancak mutlu ederek mutlu olunabileceği bilinci ile

ben 'Olur' diyorum.

Ancak beklentilerim çok yüksek olduğu için yalnızım ama çıtayı düşürmeye başladım :)
0
Mirket
(17.08.24)
şu an olmaz :(
0
black holes in the sky
(17.08.24)
Cocuk istiyorsam evet cocuk istemiyorsam olmaz.

Ben cocugum olmamasina ragmen mahalledeki kresleri, yemek menülerini, iyi ilkokullari falan arastiran bir tipim. Cocuk isteyen biri benimle cok mutlu olur iyi bir match oluruz. Hayatimizi cocuklarimiza adariz falan.

Cocuk istemiyorsam ve söylersem direkt terk edilirim ya da aldatilirim ya da her türlü sey basima gelir.
0
sonsuz
(17.08.24)
Kime göre neye göre? Bence olur. Hatta benim sevgili olmam br yere kadar sürmeli sonra evlenmeliyiz. Çünkü zaman içinde sevilmiyor muyum lan ben şeklinde kafayı yiyebilen bir tipim, bana göre sevgi ve değer verme anlayışı evlenmeyi gerektirir.
0
muhayyer divan
(18.08.24)
Sevgililik kurmununun gerektirdiği şeyleri karşılayacak biriyim ama işin içine sevme-sevilme biçimleri girince ortalama puanım düşüyor.
Benle sevgili olabilen için evet, tatmin edici olabilir. Ama herkesin sevgilisi olabilecek biri değilim.
0
Bruce
(18.08.24)
Benden doseyici olur sadece. Isim plastik borularla ve ekipmanlariyla alakali
0
lapaz
(18.08.24)
Denemeye değer diye düşünürdüm
0
encokbenisevinnolur
(19.08.24)
kime göre neye göre vol2
0
bartholomew87
(19.08.24)
Yaş 40'ı geçti, dolayısıyla sevgili olamayacak kadar yaşlıyım. Benim için tren kaçtı, benden çoktan geçti. Unumu eledim, eleğimi astım artık, bundan sonra her gün bana ölüme doğru geri sayım...
0
d max
(23.08.24)
@d max; ne alakası var ya? Asıl 40'lı yaşlarındaki insanlar ideal sevgilidir.

Daha olgunsun, hayata bakışın daha net, daha kararlısın, daha güçlü bir duruşun olur hayat karşısında. Bir de geri sayım başladı demişsin, daha gençsin ama bir ayağın çukurda gibi davranma. Ben 40 yaşındayım ve hiç de yaşlı hissetmiyorum. Bu yaş grubunu gömdün, üstüne mezar taşı diktin :(
0
🌸rock n roll
(23.08.24)
sevgililik belki evet ama iş ciddiye bindiğinde uzun vadede ideal bir koca olabileceğimi düşünmüyorum. fazla duygusal bir insanım, aşırı duygusal tepkiler verebiliyorum ve birçok konuda ürkeğim:) bir erkeğin anlaması beklenen belli başlı işlerden hiç anlamam mesela.
zor yani.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(23.08.24)
(14)

Halley vs. Baklava vs. Kazandibi

Bruce
Bu saatte canınız tatlı çekiyor, eldekiler bunlar.Hangisini yersiniz?Çoğul cevap verecekler sıralama yaparsa sevinirim.
Bu saatte canınız tatlı çekiyor, eldekiler bunlar.
Hangisini yersiniz?
Çoğul cevap verecekler sıralama yaparsa sevinirim.
0
Bruce
(17.08.24)
Baklava- kazandibi- halley
0
rodeocu
(17.08.24)
Baklava > Halley (inşallah orman meyveli olanındandır).

(Kazandibini bilerek görmezden geldim.)
0
m e b
(17.08.24)
Baklava diğerlerini yemem
0
respect
(17.08.24)
Baklava gerisi yalan.
Not: 6 ay tatlı şey yemesem aramam.
0
pavlis
(17.08.24)
Baklavayı başa yazanlar sevmiyorlar galiba, en son ne yediysen ağzında onun tadı kalıyor hatırlatmak isterim.
0
🌸Bruce
(17.08.24)
Ben içlerinden bir tanesi yenecektir diye düşündüm. Çünkü üçü de çok alakasız ya :D
0
m e b
(17.08.24)
Kazandibi, diğerlerini yemem.
0
gabe h coud
(17.08.24)
@m e b, evde bunlar var şu anda.
0
🌸Bruce
(17.08.24)
Kazandibi
0
isiaha
(17.08.24)
kazandibi 1
baklava 2
halley bak isine
0
ala09
(17.08.24)
Hiçbirini canım çekmiyor öncelikle.

Baklava - Kazandibi - Halley

Baklavada o kadar kat inşa etmişler. Bizim neyimize sorguluyoruz bu mimari güzelliği? çay yanına da mis.

Kazandibi çünkü halley ikinci olamaz. Halley ne ya?! biskivü üstü çikolata. işlenmişliı seviyesi böyle bir bileşik yerine kazandini daha sindirilebilir.

kişisel görüşüm: şeker kötüdür, meyve dahil. bol su için ve egzersiz yapın.
0
baldan kaymak
(17.08.24)
Kazandibi en sevdiğim tatlı olduğu için saatten bağımsız cevap o
0
nundu
(17.08.24)
Kazandibi diyorum ben de. Gece gece yenen baklava mideye oturur uyutmaz diye düşündüm. Diğer seçenekler varken Halley gereksiz geldi gözüme onu da eledim.
0
peki madem
(17.08.24)
kalitelerine göre. sıradan bir baklavayı yemem, kazandibi güzelse onu yerim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.08.24)
(5)

çin ve kültürel emperyalizm

WithWorth
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?kore'nin bile kpop'undan ve korece
çin'in kültürel emperyalizm adına yaptığı/yapabildiği bir şey var mı ?

dizi/müzik/film/sanat/komedyen, vs ...
süper güç adayı olarak konuşulan ve gösterilen bir ülkenin bu hedefine kültürel emparyalizm olmadan yalnızca ekonomi ve askeri güç ile ilerlemesi mümkün mü ?

kore'nin bile kpop'undan ve korece öğrenen, kore dizileri izleyen bir sürü hayran kitlesi var. çin süper güç adayı olarak bir kore bile olamadı mı ?

@muhayyer tr.wikipedia.org
0
WithWorth
(16.08.24)
Çin budistti sanırım. Din kültürlerini pazarlıyorlar gayet. Ayrıca Çin mutfağı var.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Bahaettiğiniz anlamda yok hayır. Çin kültürü tanınan bir kültür, ancak çin kültürü olarak tanınıyor. Öyle dünyanın geneline yayılan sistematik bir etkisi yok. Ticari ilişkilerden dolayı ithal eskiden ithal edilip genel kabul görmüş ürünleri var çay, porselen vs. gibi. Günümüzde de çin yemekleri geniş çapta biliniyor. Ancak bunlar hep "çinli" unsurlar.

Örneğin bir hamburger amerikan yemeği olarak bilinmiyor, bir kola amerikan gazozu olarak bilinmiyor. Hamburger hamburgerdir, kola koladır. Dünyanın birçok yerine yerleşip kültürlere işlemiş. Sadece yemek de değil, birçok şey var böyle.

Yukarda budizm'den bahsedilmiş budizm de bir "uzakdoğu öğretisi" olarak ele alınıyor. Bu bahsedilen durumdan farklı bir şey.

Çin'in şu aşamada böyle biretkiye sahip olması da beklenemez ama, bu etkiler organik gelişiyor. Bir ülke dünyada en etkili konuma geldiğinde insanlar kendisi bu kültürü talep ediyor zaten. Sadece yakın tarihte değil, tüm dünya tarihi boyunca böyle bu durum.
0
akhenaten
(16.08.24)
Kültürel olarak bilmiyorum.
Ama siyasi, iktisadi ve teknolojik yayılma içinde oldupu kesin

Söylenen o ki imf veya dünya bankasına göre diğer devletlere daha hızlı kredi veriyor. Ama borç ödemede sıkıntı olduğunda o devletlerin limanları gibi önemli noktalarını kullanım hakkı elde edebiliyor. Borç verme stratejisi böyle.

Diğer yandan teknolojik ürün, iletişim gibi bir çok alanda kendi standatlarını yayma çabası da net olarak ortada.
İnsanı takip etmeye, davranışlarından dolayı onu puanlamaya ve robotlaştırmaya dayalı bir sistemin emperyalizmi de sadece bunu dünyaya yaymak istemek olur.

İlerleyen zamanda ise Çin'in , İngiltere ve Fransa'dan geçmişte kendi topraklarında yaptıkları sebebiyle (afyon savaşları gibi ) intikam alma planı da bazı videolarda söylenenler arasında.
0
diyecevaplandı
(16.08.24)
Çin dizileri (özellike wuxia) izleyen ciddi bir kitle var, en azından benim gözlemleyebildiğim kadarıyla.
0
peki madem
(16.08.24)
kore derken guney kore diyorsunuz. neden bunu vurguluyorum? cunku guney kore bati dunyasi tarafindan destekleniyor. kullandiginiz "kpop" terimi bile amerikan uretimi, yani korelilerin buldugu bir sey degil. bunun yani sira ingilizce sarki sozu/ismi, sahne ismi vs kullandilar. dolayisiyla kultur endustrisi dunya capinda bir basari elde etti. cin karsiti olan her asya ulkesi bir sekilde bati'dan destek goruyor. japonya da oyle mesela.

burada epey bir aciklanmis: en.wikipedia.org
0
Sour
(16.08.24)
(14)

En yakın arkadaşı olan kadınla tatile giden sevgili (vol. 978)

moonie
Malum kişiyle ilgili durumu burada sormuştum, cümbür cemaat uzun uzun konuşulmuştu. Kendisinden sorudan sonra birkaç gün içinde ayrıldım, orada sorun yok da... Dün beni bir akrabası aradı. Ailenin reisi gibi olan, aklı başında olduğunu iyi bildiğim, herkesi çekip çeviren, tatlı sert yapısı olan ve b
Malum kişiyle ilgili durumu burada sormuştum, cümbür cemaat uzun uzun konuşulmuştu. Kendisinden sorudan sonra birkaç gün içinde ayrıldım, orada sorun yok da...

Dün beni bir akrabası aradı. Ailenin reisi gibi olan, aklı başında olduğunu iyi bildiğim, herkesi çekip çeviren, tatlı sert yapısı olan ve benimkinin de az buçuk çekindiği dayısı. Daha önce birkaç kez görmüştüm, biraz mesafeli ve sert biriydi. Bana "aralarında böyle bir durum olsaydı bunu ilk ben öğrenirdim ve zaten ona ailecek tavır alırdık" dedi. Altını kalın kalın çizdi aralarında asla asla böyle bir durum olmadığının, kadını yıllardır tanıdıklarının, benimkinin ona kardeşim dediğinin, kızın baba sevgisi görmediği için annesinin bütün arkadaşlarına fazla samimiyet gösterdiğinin...

Aklımı bir şey dürtüyor. 86-87 yaşındaki adamı benimki nasıl ikna etsin de bana böyle bir şey dedirtsin? Zaten çekindiği, sert biri dediğim gibi. Ona birinin şöyle de dediğinde bunu yaptırabileceğini sanmıyorum. Adamın bir de benden ne çıkarı olacak da ben ayrılmayayım diye uğraşacak? Dümdüz bir kadınım. Aslında diğer kadın profil olarak benden ballı. Kendi işinin patronu, zengin, eli kolu uzun. Çoğu erkek için daha prestijli bir profildir muhtemelen.

Bu tatil durumu tabii ki bana anormal ve uygunsuz geliyor, kabul edemem. Öte yandan yakın arkadaşlarım bile romantik bir tatil olsaydı kızla sevgilisi olan çocuğun orada olmayacağını söylüyor. Uzaktan durumu duyan pek tanış olmadıklarım bile "ya biz de gittik karşı cinsten arkadaşımla tatile, ne var ki bunda?" diyor.

Malum kişi dediği tarihten önce döndü hiçbir şey demememe rağmen, orada 1,5 gün kalmış oldu. Genelde bir iki erkekle tüm gün iç mekanda takılmış. Onu etiketleyen ve muhtemelen orada tanıştığı bir adamın paylaşımlarında gördüm. Aynı gün 36 farklı şey paylaştığı için onları orada Ruhsar gibi gözetlemiş kadar oldum. Kadınsa sürekli plajda kızı ve çocukla güneşlenirken paylaşımlar yapmış. Bunu duyan arkadaşlarım da adamın günahını aldığımı, her şeyin normal olduğunu söylemeye başladı. Bir de benimkine aslan abim diye diye dilinde tüy bitmiş çocuk o kadının tatil fotoğraflarının altına da kraliçem, aslansın ablam, helal olsun, ömrümüze güneş gibi doğdun, bebek gibisin ablam benzeri şeyler yazmış. :d Çocukta bir sıkıntı var herhalde. Bu ne abi abla aşkıdır yahu?

Ayrılmak en doğru karardı benim için, değil mi? O kadar çok kişi tepki gösterdi ki... Bu yolda "en doğrusunu yaptın, aslansın" diyerek arkamdan ittirecek üç beş destek bekliyorum sanırım. Bu birkaç yeni bilgi (?) ışığında siz önceki düşüncelerinizde devam mı etmektesiniz? Herhangi bir değişiklik oldu mu ya da "yav adamın da bir suçu yokmuş ki" noktasına geldiniz mi? Bana daha fazla vurmayın, kale düştü zaten. :P
0
moonie
(16.08.24)
Eski sevgilimle sırf arkadaşları ile buluşması yüzünden çok sıkılmıştım zaten uzak mesafe zor görüşüyorduk üniversiteden üniversiteye benim üniversite bitti ondan önce hep onu görmeye giderdim kendisi öyle benim gibi çıkıp fazla fazla gelmedi bile en son ilgisizsin diye kavga çıkardı bende ayrıldım daha sonra arkadaşlarını bana savundu sen yokken onlar vardı dedi sonra baktığımda ilerleyen zamanlarda arkadaşları ile gayet mutluydu benle buluştuğunda hep sorun çıkarırdı o yüzden yaptığını doğru buluyorum ayrılmak doğru karar insanı paranoya yapıyorlar
0
Efespilsen
(16.08.24)
bu aileden kimseye inanma ve hepsinden uzaklaş. bu hikaye bana müge anlı'daki aşçı yusufu hatırlatıyor bence kaç bunlardan
0
Hallegadola
(16.08.24)
Bu hikayeyi hatırlıyorum. Fikrim değişmedi. 40 yaşından sonra 1-2 yıldır tanıdığın hiç kimseyle bu kadar büyük kuzu sarması olamazsın.

Adam ve çevresi size sakinlik, güven ve dinginlik getirmemiş. Sürekli tuhaf tuhaf durumlar, karakterler, olaylar serisi. Bugün bu yarın bir diğeri. Hayat zaten yeteri kadar yorucu; bir ilişki bunu daha da zorlaştırdığı ve karmaşıklaştırdığı yerde durumu tekrar gözden geçirmek gerekiyor.

Akrabanın sizi araması konusuna gelince; durum hakkında sadece kısıtlı bilgi ile çıkarım yapmaya çalışıyorsunuz. Sizi araması için ikna edilmesi düşündüğünüz kadar zor değil. Ne zaman bir aile kuracaksın, çocuk yapacaksın sorusuna cevap olarak sizi gösterip böyle biri vardı ama bu sebeple benden ayrıldı diyerek adamın sorusundan kurtulmak için sizi kullanmış olabilir, adam da buna içerleyip sizi aramış olabilir. Bunların hepsi birer kurgu tabii ki. Tıpkı bu sevgilinizi aklamak için söylenen romantik bir durum olsa çocuk gelmezdi söylemi gibi. bu da bir kurgu, temenni. Bunun doğruluğunu bilmemiz mümkün değil.

Özetle hayatınızda size iyi gelecek, sorunlarla birlikte başa çıkabileceğiniz, bir ekip olabileceğiniz birine ihtiyacınız var. Yeni sorunlar getirip sizi onlara ortak edecek birine değil.
0
thracia
(16.08.24)
thracia +1
önceki hikayeyi de hatırlıyorum, hepsini okumuştum. en doğru kararı verdiniz. siz bu adamla evlenip aile kurmak isterseniz hiçbir zaman çekirdek aileniz olmayacak, hep bu kadın ve çocuğunun gölgesinde bir aile kuracaksınız.
başkalarının ne düşündüğü, başkalarının erkek arkadaşlarının kadın arkadaşları ile tatile gitmesi sizi ilgilendirmez/ilgilendirmemeli. benim tüm yazışmalarınızdan anladığım bu adamla birlikte iken huzurlu değilsiniz. Huzurlu olmadığınız yerde bir dakika bile durmayın.
0
wendyangelamoiradarling
(16.08.24)
ben diger soruya da yanit vermistim.
öncelikle bu ailedeki dinamikler cok normal degil. bir haltlar ceviriyorlar hissi var. buna özellikle dayi denen kisinin seni aramasiyla ikna oldum. yegeninin sevgilisini arayip bir iki aydir beraber oldugu iliskisini devam etsin diye iknaya ugrasmak normal bir davranis degil.
bu ailede güven vermeyen, dürüst olmayan bir seyler var.

üstelik dayi denen kisi sana yegeninin iliskideki ücüncü tekerden kurtulacagi ile ilgili hicbir söz vermiyor. onlar arkadas diyor ve senin bu durumu kabul etmeni bekliyorlar. ben esimin bi arkadasindan bu kadar rahatsiz olsam esim o kisiyle görüsmeyi keser. olmasi gereken budur cünkü.

sana daha iliskinin ilk aylarindan itibaren cok büyük soru isaretleri yaratan bir iliski. iliskide bir dinginlik yok. iliskide basbasa kalamiyorsunuz. aile dinamikleri sikintili ve bana dümdüz yalanci bir aile gibi geliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.08.24)
cocuk gelmezdi ne alaka gayet de gelebilir. onlari neyin tatmin ettigi belli degil ki abla abi diye gezinen yolda yuruse cekirdek aile sanilabilecek bir ekip.
87 yasindaki birini ciddiye almam diyenler neredesinizz
0
ala09
(16.08.24)
86-87 yaşında bir adam, beni arasa güzel amcacım biz iki "yetişkiniz", size saygıda kusur etmek istemem, kastımı da aşmak istemem ancak siz bu konunun tamamen dışındasınız deyip, yoluma bakardım. ayrıldığınız adamın ailesiyle neden bağınızı devam ettiriyorsunuz. ben boşanırken boynuma sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlayan ve her ikisini de ayrı ayrı sevdiğim eski kayınpeder ve kayınvalideyi bile bu tarz kaotik ve dejenere iletişim ağları olmasın diye aramadım sormadım çok üzülsem de.

adamı ve ailesini boşverin, kendinize dönün. burda kaç duyuruya bu yanıtı verdim bilmiyorum. bu kadar toksik, dengesiz, tutarsız, kaotik ilişki ağları / aile bağları size ne ifade ediyor, neden bu tür durumlara alan açıyorsunuz, kendi iç dünyanızda bu nereye temas ediyor bunu bulmaya çalışın. yoksa 10 yıl sonra bu adamdan sonraki toksik tipi soruyor olursunuz forumlarda.

adam ve çevresi komple red flag ama en büyük red flag sizin bu tiplere alan açmanız. ayrıca arkadaş çevrenizi de gözden geçirin. karşı cinsle tatile de gidilebilir, dost kanka da olunabilir ama sizin durumunuzda her şey bu kadar ortadayken adamın günahını almışsın diyen kişiden ne arkadaş ne dost olmaz.
0
Phoebe
(16.08.24)
ay moonie, bu adamda bir şeyler var ben diyeyim sana. kaç yaşındaki dayısı bile satmaya çalışıyor herifi baksana. ya bir fetişi var ya da geçmişinde başka büyük bir sırrı. çocuk bundan olmasın?? amaaan

biliyorum hiçbir şey kesin olmadığı için bu ilişki içinde bir ukte kaldı, ya tamamen masumsa falan diye. ama bu ilişki 2'li olmayacak, belli. aranızda 3. kişi olacak hep, hatta adamın ailesi bile katılabilir. sen kaç, kurtul. sana yakışan, seni arafta bırakmayacak biri çıksın karşına ♡
0
rallied
(16.08.24)
Düşünün ki bu adamla berabersiniz ve hayatınız sürekli böyle saçma sapan kişilerle anlamsız olaylar içerisinde geçecek. Siz de Pepe Silvia arar gibi mantık aramaya çalışacaksınız. İçiniz kararmıyor mu? Boş verin, önünüzdeki maçlara bakın derim.
0
peki madem
(16.08.24)
onceki duyuruyu da hatirliyorum orada da yazilmisti buraya da herkes yazmis ama ben de tekrar etmek isterim. iliskinin daha baslarinda ne olacagi belli bir seye kendinizi dahil etmeye calismayin. sizi uzecek, garip durumlara sokacak, kafanizda bir surlu soru isareti yaratacak insanlari hayatiniza almayin, iliskiden huzur ve mutluluk beklentiniz varsa bu adamla olmaz bosuna kafanizi yormayin. ha "eglence olur azcik kaos ve paranoya hepimize iyi gelir, ben de dedektiflik seviyorum." derseniz dönün tabii ama aksi durumda cevap belli gibi sanki.
0
in vino veritas
(16.08.24)
bu adamin sana borcu olsaydi o dayi oder miydi? sanmam. iliskiye gelince salca da olmasin,

ben konuyu pek bilmiyorum.
kendi arkadaslarima, erkek arkadasim benim istemedigim insanla gorusurse silerim dedigimde beni linc ettiler, ama ben o kisinin hayatinda 1 numara olmayacaksam niye birlikte oluyoruz? ayni mantikla o abla her zaman aranizda olacak. karsi cinsle tatil lafini birak, baska bir kadini bana savunacak bir erkekle isim yok. niye kendini bu kadar dusuruyorsun?
muuhtesem yuzyilda bir laf duymustum, sulu hurreme soyluyordu galiba, 'sadakat, mutlak sadakat', benim iliskilerdeki mottom bu.
sanki bosanmis esi gibi, cocuk ilgi gosteriyormus falan, kimin eli kimin cebinde belli degil.

paylasim yapmak 7-24 canli yayin degil ki, niye ciddiye aliyorsun.

bence konuyu kapat, fakir falan sevindir. Allah kurtarmis.
0
Coma
(16.08.24)
Phoebe +1000

Anayı babayı hatırlı akrabayı boşver kes bağlantıyı onlara ne, hocam şu an senin ilişkilere gerçekliğe dair bilincin bulanık durumda, bir sene sonra ya benim düşüncelerim çarpıtılmış ilişki uğruna ne tavizler vermişim ne aptallıklar yapmışım diye görecek ayakların yere basacak

Yaşadığım "şey" benim istediğim bana uygun bir ilişki değilmiş diyeceksin
0
grimavi
(16.08.24)
durum normal değil. doğru karar %100. zero günah points given.
0
screamshot
(16.08.24)
85 yasindaki adama seni aratmalari da bir garipmis.
kurtulmussun hocam, arkaya bakmaya gerek yok.
0
cooperr
(16.08.24)
(2)

Böyle bir kitap yada egitim var mi ?

Zetnikov
Bir ürün ortaya çikarmak, uretmek ile ilgili telif vs nelere dikkat etmek tarzinda egitim yada kitap tarzi bisey ariyorumMesela tisort olabilirTisortun logosu yada koyacagimiz grafik,resim gibi tasarimin tr de yada dunyada patentinin alinip alinmadigini nerden ogrenebiliriz pisti olmak istemiyorumYa
Bir ürün ortaya çikarmak, uretmek ile ilgili telif vs nelere dikkat etmek tarzinda egitim yada kitap tarzi bisey ariyorum

Mesela tisort olabilir

Tisortun logosu yada koyacagimiz grafik,resim gibi tasarimin tr de yada dunyada patentinin alinip alinmadigini nerden ogrenebiliriz pisti olmak istemiyorum

Yapay zekaya yaptirilan bir logo yada tasarim patent telif vs alinabiliyor mu

Bi ton soru var kafamda site kitwp egitim biseyler lazim
0
Zetnikov
(14.08.24)
marka tescil ve fikri haklar avukatlarına gitmeniz lazım.

çok basit bir örnek ile ben kafama göre fenerbahçe logolu tshirt'ü dükkan açıp satabiliyor muyum? satamıyorum.

yapay zekaya ürettirilen şeylerin "text, hikaye, kodlama, resim vb" telifi tartışılan bir konu ama şu an için kim önce lisansı alırsa onun olur tabi.

bunun eğitimi falan olmaz, yalandan 5-6 slayt gösterip paranızı alırlar.
0
duyurukullanıcısı
(14.08.24)
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün veritabanından araştırmayı deneyebilirsiniz

www.wipo.int

Sizin aradığınız tasarım. Patent için buluşunuzun teknik karakteri olması gerekiyor.

Yapay zekaya gelince seminerler falan oluyor da açıkçası çok benim alanım olmadığı için üzerine düşmedim. Yine WIPO'dan bir link bırakayım:

www.wipo.int
0
peki madem
(14.08.24)
(8)

Yıl sonu Seoul mu Los Angeles mı

orangesandsea
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
0
orangesandsea
(14.08.24)
bir sene los angeles'ta yasamis biri olarak 100% seul. kisaca ozetlemek gerekirse, los angeles'in turist atraksiyonlari asiri sentetik. ustune hos vakit gecirecek sehir atmosferi de yok. iyi bir is ve cevre varsa yasamak icin guzel yer ama turistik kesinlikle gitmezdim.
0
hot potato
(14.08.24)
Seul
0
but that was just a dream
(14.08.24)
ikisine de gittim ikisi de ayrı güzel, los angeles'da araba kiralayıp las vegasa falan giderim san diegoya giderim vs derseniz(vakitiniz ve bütçenizle alakalı) los angeles derim ama sadece los angeles ve seul arasında iseniz seul derim.
0
basond
(14.08.24)
Bence de Seoul.

Hot potato'nun dediği şehir atmosferi olmama durumu amerika'da kronik bence. Şehirler yürünebilir şehirler değil. Arabaya bağımlısın.

İlla abd diyorsan gerçek abd tadını alabileceğin yerleri gez. Bu Colorado olur, midwest olur vb.
0
ferenc
(14.08.24)
New York'ta okudum, aman Amerika göreyim diye bir derdim yok ama Los Angeles'ta yakın arkadaşım var, değerlendireyim dedim.
0
🌸orangesandsea
(14.08.24)
Seoul +1 Tıka basa yemek yerdim
0
peki madem
(14.08.24)
Uzak Asya daha ilgimi çekiyor.
0
anon1m
(14.08.24)
LA ile Seoul'u kiyaslamak Ferrari ile Opel'i kiyaslamak gibi bir sey.
0
Yourcousinmarvinberry
(14.08.24)
(14)

Sadece internetle ilgilenen ergen

parka
Tatile gittiler.Genç kızı hiçbir şeyle ilgilenmiyor.İnternet ve telefondan başını kaldırmıyor, evden çıkmak istemiyor.Yapması gereken ufak işleri de yapmıyor (bulaşıklar)Ne yapılır.Kendi çocuğum olmadığından hiç anlamıyorum.** EK **Yahu bana niye saydırdınız anlamadım.Ben burada etkisiz elemanım. Sa
Tatile gittiler.
Genç kızı hiçbir şeyle ilgilenmiyor.
İnternet ve telefondan başını kaldırmıyor, evden çıkmak istemiyor.
Yapması gereken ufak işleri de yapmıyor (bulaşıklar)
Ne yapılır.
Kendi çocuğum olmadığından hiç anlamıyorum.

** EK **
Yahu bana niye saydırdınız anlamadım.
Ben burada etkisiz elemanım. Sadece bu anne kızı uzaktan tanıyorum.
Kızın yaşını tam kestiremediğimden başta ergen demiştim, sonra genç kız dedim.
Ayrıca davranış olarak da ergen gibi geldi.
Apart otelde kaldıkları için anne bulaşık yıkıyor.
Kızın da bulaşığa yardım etmesi doğal değil mi.
Amma drama yaptınız.
Ben hallerine üzüldüm, bir öneri olur mu diye sordum sadece.
0
parka
(14.08.24)
Başkasının çocuğunu ergen diyerek etiketlemişsiniz, bulaşık Gibi "ufak" işleri yapması gerektiğini belirtmişsiniz, çocuklardan anlamadığınızı da eklemişsiniz. Köyde mi yaşıyorsunuz merak ediyorum?(Bizim köyde akrabalar da böyledir ondan soruyorum, gezmeye gittiğim yerde ev işleri beklerler benden eşimden) Hali hazırda kaynana mısınız?(Sizden küçük kadınların ev işlerini sizin yerinize yapmalarını doğal mı buluyorsunuz?) Çocuğu beslemek zorunda değilsiniz sizin değilse. Çocuğun ne yaptığı da sizi bu kadar ilgilendirmemeli. Ne yapılır kısmı için de bulaşık Makinesi önereyim.
0
hasmetizm 2046
(14.08.24)
Bulaşık yıkamak 15 yaşında bir çocuğun yapması gereken ufam bir iş midir? Anlattıkların oldukça sağlıklı ve standart bir 15 yaş profili yani neye şaşırdığını ya da neyi yanlış bulduğunu anlamadım. Bir sorun yok, bırak çocuk istediğini yapsın. Yaz tatilinde çocuğa bulaşık yıkatmak nedir ya
0
nundu
(14.08.24)
bence 15 yasindaki birinden aile ortamina katkida bulunmasini beklemek anormal degil diger cevaplarin aksinda. sosyal katki olur, bir isin ucundan tutmak olur vs. ama yapmamasi/istememesi de bir o kadar normal. biraz kisiligiyle, biraz nasil yetistirildigiyle alakali. guzellikle davet ederek dahil etmeye calisabilirsiniz, olmuyorsa zorlamayin salin kendi haline sonra tekrar denersiniz.
0
icim urperiyor
(14.08.24)
birincisi "ergen" bir hakaret değildir, belirli bir yaş grubunu ifade eden bir kelimedir. etiketlenecek bir şey yok. 90 yaşındaki adama yaşlı dendiği gibi, 12-18 yaş arasındaki gençlere de ergen denir, gavurlar teenage falan der. küfür gibi algılanmasın.

ben de bir ergen babasıyım. köyde de yaşamıyorum, doğma büyüme şehirliyim, dedemle dahil hayatımda köy görmedim. kaynana da değilim, babayım.

burada mesele küçük çocuklara ev işi yaptırmak değil, belirli yaştaki gençlere sorumluluk yüklemek. sorumluluğunun bilincine vardırmak. soruda kast edilen de çocuk yüzünden bulaşıkların kirli kalması değil. bunu bu şekilde anlamak için gerçekten kötü niyetli olmak lazım. soruyu soran anne babası değilse bile, çocuğu ve/veya anne babasını seven bir yakını olarak bu konuda dertlenmek, bir şeyler yapmak istemek gayet normal.

ergen bir bireyin deniz kum tatiline gidip başını telefondan kaldırmaması günümüzün en büyük problemlerinden biri. kendi çocuğum olduğu için çok iyi anlıyorum.

kısıtlayacaksınız. sınır koyacaksınız. önce ortalığa yardım et, ödevini yapi, sonra denize gidilecek. dönüşte oynarsın diyeceksiniz. maraz çıkacak, kızacak, sinirlenecek, ama sert davranmadan, kırmadan, yol göstererek yapılması gereken bu.

ha sen ne kadar başarılı oldun dersen, %100 olmasa da sorumluluğuna düşen işleri yapmasını, denize gitmesini, yüzmesini, arkadaş varsa çıkıp oynamasını sağladım. ama arkadaşıyla da çıkıp oturup telefon oynuyorlar, ona bir şey yapamıyorum. bi de işin adı "arkadaşımla oynuyorum" olunca kısıtlayamıyorum da.

adasjkkla deniz tatiline gidip evden çıkmayıp kafasını telefondan kaldırmayan 15 yaşındaki çocuğa sağlıklı ergen profili demişler asdklasjda. sağlıklı profil öyle olmaz gençleri 15 yaşındaki sağlıklı genç yaz tatilinde deniz kenarındaysa denize gider, yüzer, bahçeye çıkar, sokakta oynar, koşar eğlenir. köye gittiyse horoz kovalar, bahçe çapalar, tozda toprakta yuvarlanır, koşturur coşturur vs.

evden çıkmadan kafasını kaldırmaksızın telefona bakmak günümüzde standart olabilir, ama sağlıklı bir davranış da değildir. bir kişinin de anası babası olmasa da bu konuda dertlenmesi, çözüm arayışında olması anormal değildir.
0
kibritsuyu
(14.08.24)
Yahu bana niye saydırdınız anlamadım.
Ben burada etkisiz elemanım. Sadece bu anne kızı uzaktan tanıyorum.
Kızın yaşını tam kestiremediğimden başta ergen demiştim, sonra genç kız dedim.
Ayrıca davranış olarak da ergen gibi geldi.
Apart otelde kaldıkları için anne bulaşık yıkıyor.
Kızın da bulaşığa yardım etmesi doğal değil mi.
Amma drama yaptınız.
Ben hallerine üzüldüm, bir öneri olur mu diye sordum sadece.
0
🌸parka
(14.08.24)
15 yaşındaki bir birey bulaşık yıkabilir bunda sorun yok. Biz 14 yaşındayken babamız hayatı öğrenelim diye tatillerde bizi oto sanayiye veriyordu. Fırsat buldukça da 15 yaşında pazarda su satıyordum.heves ettim 2 tane enstrüman ögrendim. Müzik yaparak kazandıgımın paralarla gittim üniversite okudum. Hayatım komple mücadele de geçti. 15 yaşında 2 tabak yıkayınca eline yapışmaz yani. Bulaşık yıkamak zaten lafın gelişi. Demek istedigim kalkıp bir şeylerle aktif olması önemli. Bir kere 18 yaş altı kendi yaşına göre bir sürü işi yapabilir. Yapmalı da evin içinde asosyal ekran bagımlısı psikolojisi bozuk bir ergen örnegi daha mı iyi sanki??
Öncelikle psikolojik destek alarak ekran bagumlılıgından kurtarmanız lazım. Sonrasında çocugu spora, enstrümana, hobilere yönlendirin. Yani hayata dokunsun çocuk. Hayata karşı farkındalık kazansın. Ondan sorma zaten ona demeden 2 tabağı hallediverir kendiliginden.
0
limonlu eksi
(14.08.24)
Ben de böyleydim de o zaman telefon, internet falan yoktu ben de hep kitap okurdum deniz tatiline gidildiğinde. Sonra ne oldu, deniz tatillerini hiç sevmediğim için son 20 yıldır deniz tatiline gitmedim asla da eksikliğini hissetmedim. Deniz kenarında olan parklarda yürümeyi ya da bankta oturup denizi izlemeyi severim ama o kadar. Tatile gideceksem şehir gezmeyi daha çok seviyorum. Şimdi kendim tek başına yaşıyorum, her işimi kendim hallediyorum. Ailemi ziyarete gidince orada da ne lazımsa yapıyorum. Bence bazı şeyler çok büyütülüyor özellikle ergenlik zamanında.

Büdüt: Amaç iyi psikoloji ise benimki ne kadar iyi tartışılır ama kimseye yük olmadan hayatımı devam ettiriyorum.
0
peki madem
(14.08.24)
sofraya yardim etme, yattigi yeri toplama gibi seyler 7 yastan itibaren yapilir, 15 yasindaki kazik kadar ergene yardim etmiyorsa herhalde laf söylenecek.
kendi cocugumsa telefonu elinden alirim.
bana emanet cocuksa da telefonu elinden alirim.
diger türlü karismam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.08.24)
Bahsi geçen bir erkek çocuğu olsa onun yapması gereken ufak iş olarak ev işlerini görmeyeceğinizden eminim. Ayrıca dış kapının dış mandalı olarak size ne? Başkalarının aile dinamiklerine neden burnunu sokmaya bayılıyor bu ülkenin halkı?
0
moonie
(14.08.24)
Suçlamıyorum ama çocuk normal diyorum. 15 yaşındayken ben de öyleydim ki 10 seneden fazla zaman geçti. O zaman laptopum yoktu, evdeki masaüstü pc'yi arabayla yazlığa götürürdük ben oyun oynayayım diye. Bulaşık yıkama, evi süpürme gibi işleri yapmamak için de mücadele ederdim baya. Üniversiteyi de aile yanında okudum aynı şekilde. 25 yaşında evden ayrıldım ve kendi hayatımı kurmada bir gram zorlanmadım. Bu evde iş yapmazsa kendi evinde zorlanır olayı büyük yalan yani. Bırakın çocuk yaz tatilini nasıl geçirmek istiyosa öyle geçirsin. O yaşlarda bi çocuğun "sağlıklı" bir ergen olması için illa koşup eğlenmesi, denize gidip yüzmesi gerekmiyor. Hele bi de apart demişsiniz muhtemelen arkadaşı da yoktur etrafta. Ne yapacak yani sıkılıyodur.

O yaşlarda bi kız kardeşim var o da aynı şekilde mesela ve onun da sağlıksız olduğunu düşünmüyorum. Dünyada her şey ekranlar üzerinden ilerliyor, ekranı hele o yaşta kısıtlamak çok mantıksız bir öneri
0
nundu
(14.08.24)
15 yaşındaki çocuğun internete gömülmesi çocuğun bulaşık yıkamasından daha sıkıntılı durum.

bir insanın kendi igtiyaçlarını kendi karşılayabilmesi için bazı şeylerin o yaşta öğrenilmesi gerekiyor. yemek yapmak, bulaşık yıkamak, çamaşır yıkamak vs
0
oekuklu
(14.08.24)
Kız erkek farketmez böyle ufak şeyler küçük yaştan beri yaptırılmalı. geçen bir küçük erkek ergenden kargaburun istedim yüzüme baktı boş boş. bilmiyormuş ailesi hiç iş yaptırmamış.
Çocuklara hayatla mücadele etmeyi öğretmiyorsunuz 20 yaşına gelince çoğunun psikolojisi bozulmuş oluyor.
0
komando kani var bende
(14.08.24)
Şöyle de bir durum var,
Evde bulaşık yıkamak herkesin görevi, yemek hazırlamak, sofra toplamak temizlik yapmak falan herkesin görevi.
Eğer ortada bu işleri tatil sırasında adil olmayan bir şekilde üzerine almış anne varsa bu durumda ergen kız çocuğu neden üzerinde sorumluluk hissetsin ki, babanın hissetmediği sorumluluğu ergen çocuktan hissetmesini neden bekliyoruz. Ailedeki herkes yapıyor olsaydı o da yapmak sorunda hissederdi. Ama babası eğer bu işi paylaşmıyorsa kız neden paylaşsın. Neden kıza babanının yapmadığı sorumluluk yükleniyor.

O yaşlarda kız çocuklarına daha toplumsal cinsiyet rolleri de yüklenmemiş oluyor. Herkesin sorumluluk almadığı, annene yüklenmiş konularda neden evdeki yetişkin diğer bireyden daha fazla sorumluluk almasını beklemek yanlış.
0
zimbirik
(14.08.24)
Kibritsuyunun açıklamasına cevap olsun. Etiketler hakaret olmak zorunda değildir, pozitif şeyler de etiket olabilir. Güzel ve çirkin kavramları birer etikettir örneğin. Ergenlik bir yaş aralığını tarif etmek içindir sadece, söz ve davranışlarını sevmediğimiz çocukları betimlemek için değildir. Çocuk sahibi olmanız sizi otomatik bilinçli yapmıyor maalesef.
0
hasmetizm 2046
(16.08.24)
(7)

Psikolojide bunun tabiri nasıldır?

isiaha
Merhaba, Somut bir vakayla durumu açıklamak istiyorum. Varsayalım ofisten arkadaşınızla ufak bir tartışma yaşadınız. Sonrasında normal devam ettiniz. Birkaç gün sonra denk geldiğinizde sizin selamınızı soğuk karşıladığını gördünüz. Burası önemli hemen durumu kendinize, kendisiyle olan ufak tartışmay
Merhaba,
Somut bir vakayla durumu açıklamak istiyorum. Varsayalım ofisten arkadaşınızla ufak bir tartışma yaşadınız. Sonrasında normal devam ettiniz. Birkaç gün sonra denk geldiğinizde sizin selamınızı soğuk karşıladığını gördünüz. Burası önemli hemen durumu kendinize, kendisiyle olan ufak tartışmaya yordunuz. Ama canı başka bir şeye gayet sıkılabilir, midesi/başı ağrıyor olabilir, vs vs. Bu direkt kendimize yorma hususunun bir ismi var mı? Hangi tanımla arayalım? Teşekkürler.
0
isiaha
(13.08.24)
alınganlık?
0
eja
(13.08.24)
Akil okuma
Zihin okuma
www.dunyadanismanlikmerkezi.com
0
buzbebek
(13.08.24)
Niyet okumak.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.08.24)
Benmerkezcilik?
0
peki madem
(13.08.24)
bunu "otomatik düşünceler" başlığı altında inceliyorlar sanırım.
0
ananiyimioguz
(13.08.24)
Önyargı olabilir.
0
diyecevaplandı
(13.08.24)
Bir insan ile ilgili bir şey merak ettiniz diyelim, o insanın ne düşündüğü, nedme belirli bir eylemde davrandığı ile ilgili Kafanızdan geçenlerin hepsi "Tahmin etmek" oluyor. Ön yargınıza göre içerik değişiyor. Başka insanın kafasından geçenleri bilemeyeceğimiz için merak ettiğimiz şeyleri uygun dille sormayı öğrenebiliriz. Bkz şiddetsiz iletişim.
0
hasmetizm 2046
(13.08.24)
(4)

dijital kopya ne formatta olur?

kaputt
selamlar, bir yere posta ile bir icerik gönderecegim. Benden hard copy yaninda dijital kopya da istemisler. Ben bir USB icinde pdf olarak eklerim diye düsünmüstüm. Ama acaba CD mi olmali? CD calistiran yer kaldi mi emin olamadim ama Ozalitler galiba CD basiyormus.
selamlar, bir yere posta ile bir icerik gönderecegim. Benden hard copy yaninda dijital kopya da istemisler. Ben bir USB icinde pdf olarak eklerim diye düsünmüstüm. Ama acaba CD mi olmali? CD calistiran yer kaldi mi emin olamadim ama Ozalitler galiba CD basiyormus.
0
kaputt
(13.08.24)
usb pdf veya google drive linki iş görür. cd basarsınız da hangi bilgisayarda cd girişi kaldı
0
bravoteam
(13.08.24)
Dijital kopyayi fiziki bir depolama birimi uzerinde istemiyorlardir bence ya, maile falan atmanizi istiyor olmasinlar?
0
mbond
(13.08.24)
Yok mail yok. Resmi bir kurum posta ile paketleyecegim.

aslinda iki yer var. biri format belirtmemis, ben USB icine pdf diyordum.
ikinci yer kendi CD istemis hatta pdf bile degil, Word formatinda CD istiyor. Word olunca yazdigim seyin degismesi de mümkün hic hosuma gitmedi.
0
🌸kaputt
(13.08.24)
CD istiyorlardır bence. Birkaç yıl önceye kadar benim çalıştığım yere bu şekilde resmi belge geliyordu özellikle yurtdışından. Ama ne mantıklısı yapılabiliyorsa arayıp sormak olur.
0
peki madem
(13.08.24)
(10)

Şirket ismi ve kurulacak web sitesi alan adı aynı mı olmalı?

va
Arkadaşlar araştırıyorum elbette ama kafam bir noktaya basmadı, konuya yardımınızı rica ediyorum, bir özet lütfen.Ben şimdi bir şahıs şirketi kuracağım ve bir de web sitesi oluşturacağım. Alan adı globale hitap etmeli ve İngilizce kelimelerden oluşacak.Benim şirket unvanımın farklı ve Türkçe isim ol
Arkadaşlar araştırıyorum elbette ama kafam bir noktaya basmadı, konuya yardımınızı rica ediyorum, bir özet lütfen.

Ben şimdi bir şahıs şirketi kuracağım ve bir de web sitesi oluşturacağım. Alan adı globale hitap etmeli ve İngilizce kelimelerden oluşacak.
Benim şirket unvanımın farklı ve Türkçe isim olması sıkıntı yaratır mı? Aynı ya da farklı olduğu takdirde faturalama işlemleri nasıl yürüyor? Bir de ikisini de tescil mi ediyoruz?

Cehaletimi mazur görün.
0
va
(12.08.24)
Mehmettheslim,

Farklı isimlerde olunca faturalama esnasında ben olsam bir güvensizlik oluşur gibi geldi, o yüzden sordum. Dediğim gibi çok hakim değilim.
Şahıs şirketi ilk etapta kolay olduğu için tercih ettim. Yorumunuz var mı?
Web sitesini müşteriye ulaşmayı oradan sağlayacağım için yapıyorum. Daha çok internette araştırıldığında bulunacak bir iş türü olacak.
0
🌸va
(13.08.24)
Trendyolun şirket ismi DSM grup, ne gibi bir güvensizlik hissettin?
0
pavlis
(13.08.24)
pavlis,

Fatura keserken DSM grup olarak mı kesiliyor yoksa Trendyol mu?
0
🌸va
(13.08.24)
pavlis
(13.08.24)
Trendyol'un şirket adı dsm grup, hepsiburada'nın şirket adı d-market, n11.com'un şirket adı doğuş planet.

Şirket adı ile site adının aynı olma gibi bir zorunluluğu yok. Kaldı ki şahıs firmalarında eğer istemezseniz ünvan da yok. Adı üstünde şahıs firması. Ad ve soyad. İsterseniz istediğiniz ünvanı kullanıp, istediğiniz domain'i alabilirsiniz. Tescil de zorunlu değil. Başkası tescil etmemişse alıp kullanırsınız. Ya da kaptırmamak için tescil edersiniz.

Evet bu saydığım 3 şirket de faturalarını şirket adı ile kesiyor.
0
kibritsuyu
(13.08.24)
Kibritsuyu,

Detaylı açıklamanız için teşekkür ederim, sanırım konuyu daha iyi anladım. O zaman bağımsız bir şekilde web sitesini şu an bile oluşturmamda bir sakınca yok.

Öyle düşünüyorum ki gelecek için olsa bile bir unvanla ilerlemek daha doğru olur gibi, ancak bu konuya biraz daha eğileceğim.
0
🌸va
(13.08.24)
şirket diye bişi var, şirket çeşitli işler yapabilir farklı markaları olabilir.

marka diye de bişi var, şirketin ürünü/hizmeti ve şirkete ait, o markanın da kendisine ait bir sitesi olabilir gayet.
0
selam
(13.08.24)
firmanı kurmak üzeresin, hayırlı olsun! kurduysan da hayırlı olsun \]

eğer ünvan kısmı boş ise, kurulum aşamasında belirtmediysen veya belirtilmediyse;

resmi işlemler için ünvan kısmını dijital vergi dairesinden oluşturacağın bir dilekçe ile doldurabilirsin.

örneğin Ad Soyad firmasısın. Ünvan kısmına yazacağın HAYALİ ŞEYLER isimli ünvan ile, daha sonradan sms başlığı veya resmi başvurularını yapabilirsin. Fiziki işyeri ise ve pos cihazı kullanıyor isen, ad soyad değil de o ünvanı yazdırabilirsin çıkacak sliplerde. Vs vs vs...
0
gneral
(13.08.24)
Bildiğim kadarıyla hukuki olarak ticari ünvan ile işletme adının aynı olmasına gerek yok.
0
peki madem
(13.08.24)
şirketin ismi ve marka farklı olabilir ancak marka tescil belgenizin ve hizmet verdiğiniz alanda şirketiniz adına başvurup markanızla alacağınız faaliyet belgenizin olması markayı kullanmanıza hak tanır.

diyelim ki bir otel işleteceksiniz. firmanızın adı x ticaret ve otelin adı ya y otel.
ticaret odasından x ticaret firması adına y otel için kayıt yapıyorsunuz. diğer firmalardan gelebilecek telif vs gibi şeyler için de y otel olarak marka tescil alıyorsunuz. bir problem olursa bu iki belge ile yolunuza devam ediyorsunuz. kimse size gelip de niye ünvan farklı veya bu isim niye bu değil diyemiyor.

kısacası marka ve ticari ünvan aynı olabileceği gibi farklı oda olabilir. tabi ki belgelendiği sürece bu yasaldır...
0
bravoteam
(13.08.24)
(6)

göz altına alınan muhalif kadın

WithWorth
https://eksisozluk.com/sokak-roportaji-yapan-kadinin-gozaltina-alinmasi--7863955?a=popularbu kadına muhalefet partinin avukatları falan derhal sahip çıkmış mıdır ?öyle mi oluyor bu işler ?
eksisozluk.com

bu kadına muhalefet partinin avukatları falan derhal sahip çıkmış mıdır ?
öyle mi oluyor bu işler ?
0
WithWorth
(12.08.24)
Muhalefet partileri ne zaman muhalif halkın yanında durdu ki? Tek dertleri kazandıkları para ve yerleştikleri konum. Yine yalnız bırakmışlardır.
0
moonie
(12.08.24)
Herkes cebinin derdinde. Turko'ya sahip çıkan kimse yok. Böyle böyle pasifleştirildi işte insanlar.
0
jackyr
(12.08.24)
buradaki suç çok açık. ne alaka muhalefet?

yalan haber yaparak halkı kin ve düşmanlığa tahrik.

bunun neresi doğru? baya nefret ve kin söylemi. bu insanlık suçu olarak değerlendirilmeli.

yalan haberle bugüne kadar kaç defa pogrom yapıldı bu ülkede.

+ muhalif kadın denmiş. ne muhalifi bu kadın baya kanzi.
0
patronaj1
(12.08.24)
Halkın kamplaştırılmasına, bölünmesine, bizden olanlarla karşı taraftan olanlar söylemine en fazla karşı durması gerekenler nedense böyle bir olay karşısında anında kamplaşıyorlar.

Biri çıkıp 'muhalefete oy verenler beyni emcüklenmiş(ne demekse) geri zekalıdır' dese ve ona iktidar sahip çıksa 'bu normaldir' mi diyecektiniz.

Biraz sağduyulu, biraz adil olun ya hu. Olaylara futbol fanatiği boşluğuyla yaklaşmayın, objektif olun.
0
Mirket
(12.08.24)
Kadının söyledikleri hoş değil, bariz bir şekilde hakaret ediyor da tutuklama nedir. Yani sokaktaki sıradan bir vatandaşın ifadeleriyle ülkede iç savaş çıkmasından, pogrom falan yaşanmasından korkuyorsak ve bu tür kanunlara ihtiyacımız varsa hiçkimsenin ağzını bile açamamsı lazım. Ortada bir tehdit yok, bir kitleye yönelik "Bunları da şöyle yapmak lazım" tarzı bir söylem yok, kadının bahsettiği kitle azınlık değil haliyle öyle marjinalize edilen ve varlığı bir şekilde zarar görebilecek bir kitle yok. Kadın düz hakaret etmiş en basit haliyle, bunun kamuyla, tutuklulukla ne alakası var.
0
salihdt
(13.08.24)
@salihdt +1 Kaldı ki "bunları da şöyle yapmak lazım" tarzı söylemler eğer islamcı/milliyetçi cepheden geliyorsa hiçbir şey olmuyor. Çok bariz bir çifte standart var.
0
peki madem
(13.08.24)
(18)

güzel bir kadının çirkin olduğunu söylemesi

deartheodosia
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?kendim için sormuyo
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?
kendim için sormuyorum elbette.
0
deartheodosia
(10.08.24)
Pick me girl. İçten pazarlıklı. Bunların modası geçti çoktan diye düşünürdüm.
0
ruhen hastayim ben
(10.08.24)
Kendisini begenmiyorsa ileride sacma sapan hareketler yapabilme potansiyeli yuksek

Bknz asiri makyaj yada botox estetik vs.

Ben olsam konusurduk hala ayniysa gelecegime katmazdim onu sorry kardes
0
Zetnikov
(10.08.24)
Aklıma bir Yiğit Özgür karikatürü geldi, nette bulamadım. Bayağı güzel, çekici, seksi bir kadın karşısındaki adama "Kendimi güzel bulmuyorum." diyordu, adam da kadının göğüslerine şaplak atıp "Bunlar ne lan, o zaman?" diyordu. Şimdi çizse o karikatürü sağlam zorbalanırmıs bu arada. :)

Kendini cidden güzel bulmayan güzel kadın başkalarını da buna ikna eder. Gerçek göreceli bir yerden sonra.
0
sekizdokuzon
(10.08.24)
ya ben pick me girl olup olmadığını sormuyorum ki. kendini gerçekten beğenmeyen ve kusurlarını büyüten kadının bunu paylaştıkça erkeğin bakış açısının da değişip değişmeyeceğini soruyorum. hani bi insan atıyorum ben çok inatçıyım der ve buna işaret edince karşı taraf da hmm inatçı gibi aklında kodlar ya.
0
🌸deartheodosia
(10.08.24)
insanlardan "yaaa hayır, sen çok güzelsin" lafını duymak istediği için böyle diyor olabilir.

kadına bakış açım değişir, güzel bulmaya devam eder miyim etmez miyim bilemiyorum ama sürekli "çirkinim" diye dolaşan insandan soğurum.

not: erkek.
0
ahm1
(10.08.24)
Kadınlar iyi hissetmek için kendilerini güzel olduklarına inandırırlar. Ancak duygusal olarak birine açıldıklarında, onaylanma ve ilgi açlığı nedeniyle "kendimi beğenmiyorum" gibi ifadeler kullanarak ters psikoloji ile iltifat beklerler.

Çok üzerinde düşünme derim. Yaradılışları böyle.
0
plastic_angel
(10.08.24)
Bence bakış değişmesi dışında kendini sürekli herhangi bir nedenden aşağılayan insanlar karşısındaki kişiye yorucu geliyor. Sürekli birisini telkin etmeye uğraşmak zorunda olmak bir süre sonra batmaya başlıyor. Bu ben çirkinim de olabilir, ben aptalım da, tembelim de vb. örnekleri çoğaltmak mümkün. Tabi hatalarımızı hiç görmeyelim ve her durumda en doğrusu biz olduğuma inanalım demiyorum ama bu tür düşüncelerin daha sağlıklı ve verimli şekilde üstesinden gelmenin yolunu bulmak lazım.
0
peki madem
(10.08.24)
İlk başta yürüme fırsatı olarak kullandığı için erkeğin biraz işine geliyor ama bir yerden sonra yoruyor ve sıkıyor. Övgü/ilgi kovalayıp tekrara düşüyor sürekli.

@8910 ibb.co

Bu, "hayır" denildiğinde ya da reddedildiğinde karşı taraf o cevaba göre hareket edince beni kovalamadı ikna etmeye çalışmadı diye tribe girme, 20 yaşını geçtiği halde fikrini insan gibi belli etmek yerine imayı bile dolaylı yolda yapıp sonra neden istediği olmadı karşı taraf anlamadı diye iletişim bozukluklarını tedavi etmesi gereken kişiler normali buymuş da "erkekler/kadınlar çok rerörerö" diye geziyorlar.

Geçen gün de bir duyuru vardı bu paragraftaki gibi iletişim sorunlu. Ondan sonra "Neden kimse ilişki istemiyor?" İnsanlar, ilişki yürüttükleri insanları yormasın artık.
0
nawar
(10.08.24)
gunes balcikla sivanmaz
0
foster
(10.08.24)
İlgi çekmek için bunu yapanlar dışında gerçekte böyle hisseden birinde özgüven eksikliği, değersizlik, beden imgesinde sorun vs vardır. Evet, karşıdakini de etkiler. Erkek ilk başta ilgisini korur, sonrasında yorulabilir, verdiği değeri azaltır, eleştirel olabilir gibi. Tek güzellik için değil, kişi iyi bir özelliğinden şüphe edince çevre de ediyor, ona göre davranıyor.
0
asteriks
(10.08.24)
Değersizlik hissi.

Erkeğe söylemesi yanlış çünkü erkek de bir zaman sonra onun çirkin olduğunu kabullenecek.
0
cemallamec
(10.08.24)
Güzel ama çirkin bir kadın olarak söylüyorum,

Bazı kadınlar güzel olduklarını gerçekten bilmiyorlar ya da bir türlü güzel bulamıyorlar kendilerini. Çünkü yetişirken annelerinden güzellikleri hakkında geri bildirim almamış oluyorlar, babalarından almamış oluyorlar, anneleri bakımsız biri oluyor, sosyal çevre içinde büyümüyorlar, kendine bakmasını söyleyen olunca ne demek istendiğini kavrayamıyorlar vs.

Güzel olduklarına inanacakları tutunca da, mesela benim gibi çok kilolularsa hemen saklanma ihtiyacı duyuyorlar çünkü güzel olmak suçmuş gibi gelebiliyor, güzel olmaya alışkın olmadıkları için ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını bilemiyorlar, bazen de savunma mekanizması olarak ben çirkinim diyorlar. Başkaları demesin diye, ya da birileri onlara musallat olmasın diye, bir erkekten alabildiğine kaçmak için vs vs.

Sebebi çok olabilir yani. Ama erkeklerin kadınların kendileri hakkındaki görüşlerini blinçaltı seviyesinde hissedip kabul ettiklerini düşünüyorum. Normalde de böyledir, kişi kendini ne kadar değerli hissediyorsa o hisleri davranışlarına ve sözlerine yansıdığı için çevresi de onu o değerle kabul edip ona o değeri veriyor. Aynı şey karşı cins ilişkileri için de geçerli sanırım.

42 yaş bitiyor, hayat tecrübemin öğrettiği bu.
0
muhayyer divan
(10.08.24)
ben böyle kadınlara saygı duyuyor ve daha çok begeniyorum. buradaki cevaplara şaşırdım. türk insanı böbürlenmeyi marifet sanıyor aksini düşünemiyor bile. hayret.
0
abelardo
(10.08.24)
diger bir ihtimal de zarf atiyordur. ilgi manyagi kendini ovdurmeyi bekliyordur. oyleyse surekli problem cikarir. arkana bakmadan kac.
0
buenosdias
(10.08.24)
Bir süre sonra hayır olur mu öyle şey sen ne kadar güzelsin diyen başka birini arayışa çıkar, gibi gelirdi bana.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.24)
erkeğe göre değişir bu. her erkek farklı. karşı tarafla ilişkisi de farklı. yani kimi adam her gördüğüne karısı gözüyle bakıyor, kimisi çok affedersin vurup geçeyim kafasında. belli olmaz.

ama ben güzel olduğu halde çirkin olduğunu söyleyen birine pek enerji harcayamazdım ya açıkçası, uğraşamam. her insanın kendi sorunları, güvensizlikleri olur filan ama bariz biçimde güzel olduğu halde "güzel değilim" diyen birinin psikolojisi sağlam değildir diye düşünüyorum, onun tribiyle uğraşamam açıkçası ben kendi kafamı zor idare ediyorum
0
mark greg sputnik
(11.08.24)
erkeğin bakış açısı şöyle değişebilir; güzel bir kadın kendini gerçekten beğenmiyor ise ortada hem cazip hem de kolay bir av olarak dolaşıyor diye bakılır bu kadına. ortalama bir erkeğin gözünde uzun vadeli ilişki düşünülmeyecek kadınların başında kolay ve cazip av görünümlü kadınlar geliyor. onların akılları kolayca karıştırılabilir , kendi flört ve ilişki ligini bilemedikleri düşünülürse her ligden güvenli bağlanan veya vur-kaççı erkeklerin radarına girer. bence hiçbir erkek, çok sayıda erkeğin radarındaki bir kadına tam manasıyla güvenemez.
0
loch ness
(12.08.24)
ben kendimizle ilgili eksik bulduğumuz yanları karşı tarafa sürekli olarak aktarmama taraftarıyım. bir kere veya iki kere söylenir, "ben kendimde şu eksikliği görüyorum", ya da "şurayla ilgili sıkıntım var" diye, kendini anlatma amacıyla. ama sürekli olarak bunu karşıya yansıtmak bu eksikliği karşı tarafın doldurmasını bekleme eğiliminin belirtisi olabiliyor. ondan bu konuyla ilgili güvence alma isteği; bu da karşıdaki insanı çok yorar. ve hatta, eğer tam güvenmediğiniz ya da yanlış tanıdığınız biriyse, ileride bunu kullanma ortamı doğurur.

eğer bir konuda eksiğim varsa, bunu dile getirmek yerine "bununla ilgili ne yapabilirim?"e odaklanmalı. güzel görmediğim tarafları düzeltebilirim mesela, eğer yapamıyorsam, bakış açımı düzeltmem lazım gibi (ben de yapmaya çalışıyorum bunu)
0
mizore
(14.08.24)
(8)

89'lu biri, ilk okula hangi eğitim öğretim yılında başladı ?

WithWorth
soru başlıktadır.
soru başlıktadır.
0
WithWorth
(09.08.24)
Normal sartlarda 1995 eylulde baslamis olmali. Yani 1995-1996 egitim ogretim yilinda baslamistir.
0
mbond
(09.08.24)
@mbond Yani 6 yaşını doldurmuş iken ve 7 olmamış iken başlamış oluyor diyorsunuz.
0
🌸WithWorth
(09.08.24)
İşte tam da benim için bir soru! Anaokuluna 1994'te, 1. sınıfa da 1995'te başlamıştım. Ben Kasım doğumluyum ailem yaşıtlarımla gönderdi ama mesela 1989 Aralık'ta doğan kuzenim benden sonraki sene başladı.
0
peki madem
(09.08.24)
95'te başlar. ben 90lıyım 96da başladım. bu şekilde silsileyi takip ettiğinizde göreceksiniz ki tam 18 yaşınızdayken liseyi bitirmiş olacaksınız zaten.
0
brdrbrdr
(09.08.24)
@WithWorth, evet, bence sadece yil dikkate aliniyordu. 1988'liyim 1994 yilinda basladigimi hatirliyorum ve normal baslama yasi oydu.
0
mbond
(09.08.24)
1995-1996

yani 95 in eylülünde
0
wilhelmwasmuss
(09.08.24)
95 eylül'de basladim. 1 Ocak 1989 - 31 Aralik 1989 arasi dogumlu olan herkes 1995 Eylül'ünde basladi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.08.24)
Mart 1989 doğumluyum.

2003 senesinde 8.sınıf bitti. Dolasıyla 1995-96 egitim ogretim yilinda başlamış olmam lazım.
0
put it in your appropriate place
(09.08.24)
(7)

Aralikli oruc halsizlik

basubadelmevt
Yaklaşık bir aydır aralikli oruc yapıyorum. Yeme penceremde günde iki kere karbonhidrat tüketmeye çalışıyorum ve 3 ogun yiyorum. Akşamları ızgara,yogurt ,salata vs var. Sabahları yumurta, biber, roka, kuruyemısler ıceren kahvaltım var. Az yemiyorum aslında.Yine de halsizlik geçmedi bir türlü. Oruc s
Yaklaşık bir aydır aralikli oruc yapıyorum. Yeme penceremde günde iki kere karbonhidrat tüketmeye çalışıyorum ve 3 ogun yiyorum. Akşamları ızgara,yogurt ,salata vs var. Sabahları yumurta, biber, roka, kuruyemısler ıceren kahvaltım var. Az yemiyorum aslında.

Yine de halsizlik geçmedi bir türlü. Oruc saatlerinde maden suyu da iciyorum. Ne kullansam acaba takviye olarak,enerji vermesi için?
0
basubadelmevt
(09.08.24)
16-8 yaptığını düşünürsek 8 saat içinde üç öğün yemek yemek fazla değil mi?
öğünleri ikiye düşür. if'in bir amacı zaten sana öğün atlatmak, tüm öğünlerini sekiz saate sıkıştırman değil.
arada daha hafif bir şey ye. mesela bir muz ve bir kutu yoğurt gibi ama koca bir öğün tüketme.
öte yanda if herkes için uygun değil. nasıl ki akdeniz diyeti ya da paleo diyeti herkes için uygun değilse, if de herkes için uygun olmayabiliyor. kendi kendine yapıyorsan bence önce iyi bir endokrinolog görsün seni, bir kan ver de ne durumdasın, neredesin onu öğren.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.08.24)
olası durumlar:
1) yeterli kaloriyi almıyor olabilirsiniz.
2) yeterince sıvı almıyor olabilirsiniz.
3) kan şekerini stabilize etmeyen bir tüketim yapıyorsunuzdur.
4) adaptasyon süreci uzamıştır.
5) pencere başlangıç bitiş saatleri günlük rutinize veya uyku düzenine uyumlu değildir.
6) IF pek sizde çalışmıyordur.
0
AlsterWasser
(09.08.24)
Oglen ogunum cok hafif oluyor, salata, quark +kuruyemıs vs, oyle kocaman bır ogun olmuyor.

İki öğün olmuyor bana. Oglen acıkıyorum ya da aksamları cok yiyorum oglen ogunu olmadıgında. 10 bcuk,2 bucuk,6 bucuk tutturdum ogun saati olarak.
0
🌸basubadelmevt
(09.08.24)
Aralıklı oruç size uygun olmayabilir +1 Ben yapmaya başladığımda mesela üstümden büyük bir yük kalktı gibi olmuştu.

Bu arada ben aralıklı oruç şeklinde yiyorum ama ne yiyorsun derseniz normal yani özellikle sağlıklı besleneyim gibi değil. Benim amacım gün içinde yemek düşünmeye ayırmam gereken zamanı azaltmaktı. Siz hem diyete hem de aralıklı oruca aynı anda başladıysanız belki fazla zorlamıştır.
0
peki madem
(09.08.24)
IF ya da ketojenik diyet türü rutinler uygulayan kişideki spesifik bir sıkıntı nedeniyle rahatsız edebilir, misal hipoglisemisi olan biri bu rutinleri uygulamaya kalkarsa olması gereken çizginin altına düşecek olan kan şekeri seviyesi "bu rutin sana uygun değil kardeşim" anlamına gelen bazı fiziksel belirtiler gösterebilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.08.24)
Herkes if yapmali gibi bir kural yok +1

Diyet yapıyorsaniz ve kendinizi kötü hissediyorsaniz o diyet size göre değil (bir iki gün demiyorum da sürekli). Dünyada her kişiye uygun diyet diye bir şey yok.
0
logisticsmanager
(09.08.24)
gece uyumadan önce 2 adet karahalile yutmak. bir araştırın derim.
0
janderzel zartanyan
(09.08.24)
(3)

asya gurmelerine sorum; pirinç sirkesi

nolmus yani
Şimdi sushi pirincini lezzetlendirmek için pirinç sirkesi kullanıyorlar... Trendyol markette falan aratınca türk markalarının pirinç sirkeleri çıkıyor. Soru şimdi sorarken baya aptalca oldu ama, bu pirinç sirkesiyle sushi pirincine katılan pirinç sirkesi aynıdır di mi? Nebileyim ithal marka bulmaya
Şimdi sushi pirincini lezzetlendirmek için pirinç sirkesi kullanıyorlar... Trendyol markette falan aratınca türk markalarının pirinç sirkeleri çıkıyor.

Soru şimdi sorarken baya aptalca oldu ama, bu pirinç sirkesiyle sushi pirincine katılan pirinç sirkesi aynıdır di mi? Nebileyim ithal marka bulmaya alışmışım yerli marka görünce (bir de açıklamalarına kilo vermeye yardımcı!!! falan yazınca) emin olamadım.
0
nolmus yani
(07.08.24)
Düz trendyola da baktınız mı? Market ile farkını çok bilmiyorum ama Uzakdoğu gıda ürünleri almışlığım var.
0
peki madem
(07.08.24)
bu marketler hemen getiriyor diye özellikle bakmıştım aslında. yoksa yosun vs alırken düz trendyoldan almışlığım var :)
0
🌸nolmus yani
(07.08.24)
bu konuda çok çektim. sadece ve sadece dragon pearl marka diyorum. amoyunkini sakın alma korkunç.
0
titanyum22
(07.08.24)
(6)

Kurumuş leke çıkar mı

rosey
Alezdeki leke nasıl çıkar? Bir ay falan oldu galiba bir kez yıkadım tam geçmemişti şimdi de artık sabit kaldı
Alezdeki leke nasıl çıkar? Bir ay falan oldu galiba bir kez yıkadım tam geçmemişti şimdi de artık sabit kaldı
0
rosey
(07.08.24)
Ne lekesi olduğunu biliyor musunuz?

Kan ya da çeşitli vücut sıvıları gibi bir şeyin lekesiyse Kosla oxi action gibi oksijenli bir leke çıkarıcıyla suya basıp sonrasında yine leke çıkarıcıyla, soğuk suda yıkayın. (Sıcak su lekenin daha çok sabitlenmesine sebep olur.) Ama yıkanıp sabitlendiye işe yaramayabilir.

Kullanımdan kaynaklı ter lekesi/sararmaysa pek bir şey işe yaramıyor ama lekeyi ıslatıp üstüne karbonat dökerek ya da %50-50 su ve beyaz sirke karışımıyla ıslatıp beklettikten sonra yıkamayı deneyebilirsiniz.

Yemek, içecek, kalem vs lekesiyse Rossmann'da Dr. Beckmann'ın özel amaçlı leke çıkarıcıları var, onlardan uygun olanı alıp deneyin.
0
kobuzchu kiz
(07.08.24)
Eğer alez beyazsa biraz domestos vs. çamaşır suyu deneyebilirsin. Ben alezde kalan inatçı lekelerle öyle başa çıkıyorum. Biraz lekeye döküp 5-10 dk. bekletip sonra makineye atar yıkarsın.

Tabii ki çamaşır suyu kullanımına karşı bir bireysen yapacak bir şey yok :)
0
hiçmiyok
(07.08.24)
www.rossmann.com.tr

bunu al. lekeye sür. beklet. daha sonra makineye at. cikarir bence bu.
0
robert bosch
(07.08.24)
çamaşır suyu parlatıcısini dökün azıcık bekletip makineye atın
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.08.24)
Çamaşır suyu parlaticisi? bulaşık makinesi parlatıcısı yazacaktim, mobil olduğum için editleyemedim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.08.24)
@robert bosch +1 bende katı versiyonu var. Çitileyerek kullanıyorum ve çok faydasını gördüm.
0
peki madem
(07.08.24)
(7)

eski mobilyaları boyamak

antheros
Elimde farklı farklı dolaplar var, hepsi ayrı renklerde ve uyumlu değil. Bunları aynı odaya koymayı planlıyorum ve koyduğum zamanki görüntünün pek hoş olmayacağını düşünüyorum. Bunları boyamak için zımparalamak gerekiyor mu? Ne tür bir boya ve renk seçimi şık olur?
Elimde farklı farklı dolaplar var, hepsi ayrı renklerde ve uyumlu değil. Bunları aynı odaya koymayı planlıyorum ve koyduğum zamanki görüntünün pek hoş olmayacağını düşünüyorum. Bunları boyamak için zımparalamak gerekiyor mu? Ne tür bir boya ve renk seçimi şık olur?
0
antheros
(05.08.24)
Bir amator olarak bu tarz girisimler genelde husranla sonuclandi. Eski verniki atmak icin zimparalanir diyen arkadaslarim var ama bence de oyle olmaz, kimyasalla ve/veya kaziyi kartla falan kabasini almak lazim. O sekilde bile epey is var.
0
mbond
(05.08.24)
Beyaz falan yapacaksanız yapı markettekiler yardımcı olur, her çeşit şey üzerinde tutan beyaz boyalar var, lake üzerine beyaz boyadım hiç atma yapmadı ama bana verdikleri boya kendinden cilalı dediler üst katman için ek cila almadım keşke alsaydım daha parlak dururdu, beyaz üzerine çay fln dökülünce iz yapıyor cila olsaydı lekesiz olurdu.

Ben boyadım ama gözden çıkartılabilecek bir şey boyadım, boyamadanda gözükmeyen yerde denedim sonra komple boyadım yaklaşık 5-6 kat boyamışımdır.
0
eja
(05.08.24)
mobilyalar masif ahşapsa zımparalama olur kaplamaysa bulaşma dahi.
kısacası işin ehli değilsen keşke başlamasaydım dersin.
0
jamswety
(05.08.24)
zımpara makinesi tedarik edin sıfırları max 1000, spiralle bile zımparalanır kafa aldıktan sona.

zımparayı hassas ve acele etmeden yapın, yoksa oyma kısımları patates olur

çok zor bir iş değil sakince halledin. zımpara sonrası nemli bezle tozu alın

boya kısmına gelirsek, kesinlikle 500-1000 ml lik akrilik boya alın. antrasit boya alacaksınız, yüzde 5-8 oranında sulandırın. bir de minik rulo ve fırça

sonuçtan memnun kalacaksını

piyasada satılan her şeyi boyayın boyalarırndan uzak durun
0
topkapiaksaray
(05.08.24)
Youtubedan cadence boya mutfak yenileme cadence boya dolap yenileme gibi aratıp videolara bakın, millet bu boyaya sarmıştı öncesinde zımpara atmatdan kullanılıyor
0
grimavi
(05.08.24)
Cadence boya ile lamine kitaplıklarımı boyamıştım üzerine de yine Cadence cila kullanmıştım. Zımparalamadan hallolmuştu. Koyu kahverengiden açık maviye 2 kat boya ile geçmişti yanlış hatırlamıyorsam. 5 yıldır sağlam duruyorlar. Ama bu şekilde masa boyamazdım mesela. Çok trafik alacak mobilyalar için uygun olmaz diye düşünüyorum.

Bir de zamanında bakmıştım Bauhaus'tan bazı makineler kiralanabiliyordu. Hala mevcut ise ve yakınınızda var ise almak yerine kiralamayı deneyebilirsiniz belki
0
peki madem
(05.08.24)
bu işi yapan firmalar var. onlarla görüşün derim bi. belki maliyet açısından biraz fazla olur ama garanti olur en azından.
0
elorelia
(06.08.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.